Bulut burnunun acısıyla başa çıkabilirdi, çocuklar için korkmuş da diyemiyordu. Çünkü çocukların eğlendikleri belliydi, özellikle de Alaz efendinin. Karşısındaki koltukta keyifle sırıtan oğluna döndü, Araf ve Nefes annelerinin yanındayken o tam aksine babasının yanındaydı. Hep tam tersi olurken, şimdi gerçekten mühim bir şey olmalıydı.
"Oğlum hayırdır, sen neden annenin yanında değilsin?"
Alaz babası gibi bakmaya çalışırken komik görünüyordu, yine de Bulut gülmedi. Alaz kaşını havaya kaldıramayışına aldırmadan bilmiş bilmiş konuşurken Bulut daha ne kadar şaşırabilirim diyordu.
"Şimdi şöyle, iddiaya girmiştik, hatırlıyorsun değil mi?"
Bulut başını sallarken Alaz hepten keyiflendi, bu keyif Bulut'un yandığının resmiydi.
"Güzel. O zaman ben kazandığıma göre, bir hafta annemle ben yatacağım. Sözünde duran babalar gibi sende benim odam da yatacaksın."
Bulut hayretler içindeydi, küçük oğlu büyümüş onunla pazarlık ediyordu ve doğruyu söylemek gerekirse fena yerden vuruyordu, bu çocuk kendinden de fenaydı. Birden öylece bakmaya devam ederken karşısında Emir'i görür gibi oldu, Alaz kendine benziyor olsa da dayısı olacak uçarıdan da bazı huylarını almıştı.
Bu huyların başında Leylam kavgaları geliyordu ve o yolda yapılan her şey ona göre mubahtı. Tabi bundan ona bahsetmedi, zira mubah ne baba diye tuttururdu. Başını iki yana sallayıp cevap bekleyen oğluna döndü, kendinden emin nasıl da koltuğa kurulmuştu. Ah bu çocuk yok muydu, daha nelerle karşısına gelecekti bakalım.
"Ama şimdi tam olarak kaybetmiş sayılmam, annene vuramazdım sonuçta."
"Kurallar vardı, hem anlaşma yaptık. Ben senin anneme vuramamanla değil, sonuçla ilgileniyorum."
Bulut insaf bekliyordu, tam da adamından bekliyordu. Alaz o insafı gösterecek değildi, dediği gibi o sunuçların adamıydı.
"Tamam, kabul. Bir hafta annenle sen yatacaksın, ama sonrasında annenden uzak duracaksın."
"Bir hafta sonra düşünürüz.."
Alaz manalı manalı yerinden kalkarken Bulut başı ellerinin arasında koltuğa oturdu. Bir hafta Leyla yoktu, ama o da Bulut'sa buna bir çözüm bulurdu. Bu yüzden Alaz'ın zaferini yaşamasına izin verdi ve yavaşça yerinden kalkıp misafir odasına çıktı. Odaya göz gezdirirken dolaptan saten çarşafları çıkardı, özenle yatağa serdiğinde keyifle sırıttı. O karısının yatağına gidemezdi, ama karısı onun yatağına gelebilirdi.
Ah Alaz kiminle dans ettiğini bilmiyordu, Bulut yine çözümü bulmuştu. Dev cüssesini saten çarşafların üzerine bırakırken, yüzünde zafer parıltıları vardı. Dövüşürken dediği gibi, karısıyla ikinci raunt henüz başlamamıştı ve bu gece başlayacaktı. Bu sefer Bulut kazanacaktı.
Leyla, Nefes ve Araf merakla mutfakta sonucu beklerken, içeriye sessizce Alaz girdi. Hepsi bakışlarını ona çevirmiş söyleyeceklerini bekliyordu. Alaz bakışlarını üzerinde gezdirirken sevinçle annesinin boynuna atılmak için fırsat kolluyordu. Çok geçmemişti ki yüzünde kazandığı zaferin parıltıları yer ederken kendisini bekleyen kollara minik bedenini savurdu. Zafer onundu ve zaman kaybetmeye gerek yoktu.
"Ben kazandım, babam kaybettiğini kabul etti."
"Ee ne kazandın?"
Nefes'in sorusuyla annesinin kollarında ondan tarafa döndü, annesi hiç soru sormuyordu ve onun ne istemiş olabileceğini tahmin ettiği açıktı. Yine de zaferini yüksek sesle söylemekten ayrı bir keyif alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyla Büyüsü
Fiksi UmumGözyaşlarıyla yıkanan ellerine baktı öylece evine gitmesine izin vermişti. Nerden bilebilirdi ondan çok uzaklara gideceğini. Leyla'sını son kez ağlarken gördüğünü. Büyük bir yıkımın orta yerinde sevdiğini bulamamıştı.... Gitme Leyla'm sensizlikle...