Tuğçe yerine oturmuştu Kerem hala ayaktaydı ve gözlerini Kerem'den ayırmıyordu."Biz Tuğçeyle Fransada tanıştık."
"Aa öyle mi?Tesadüfe bak."
"Aynen orda bi Türk görmek güzeldi(Güldü)"
"Ee Tuğçe gittin mi maça?" Tuğçe dalmıştı..Kerem'e..
"Tuğçee.."
"Ef- efendim?"
"İyi misin?"
"İyiyim ya dalmışım hasta gibiyim de biraz kusura bakmayın."
"Neyin var?"
"Ya başım ağrıyo biraz.Önemli değil ama."
"Geçmiş olsun."
"Sağol."
O sırada Kerem'in telefonu çaldı.
"Zeynep arıyo.Siz konusun ben geliyorum." Kerem telefonu açıp odadan çıktı.
"Zeynep?"
"Karısı."
"Ne?Evli mi?"
"Evet hatta bi kızı var."
"Hımm." Tuğcenin yüzü düştü. "Neyse Can kahvelerde bitti ben seni daha fazla meşgul etmiyim ama yine görüşelim.Hatta şey yapın bana yemeğe gelin.Kerem ve karısını(karısını derken yüzü değişti) da alın hep beraber gelin."
"Olabilir.Konusuruz biz sana haber veririm ben."
"Tamam hadi görüşürüz."
Tuğçe tam kapıyı açacakken Kerem içeri girdi.
"Aağ pardon..Nereye?Gidiyor musun?"
"Evet ya işiniz vardır sizin meşgul etmiyim.Ama yemek meselesi konuştuk Can''la anlatır o sana.Hadi görüşürüz.Tanıştığıma memnun oldum"te
"Bende."
Tuğçe güneş gözlüğünü takıp şirketten çıktı.
"Evliymiş..Hah..Yazık olucak evliliğine.." Kötü kadın gülüşü yapıp arabasına binip gitti..
Can ise Kerem'e yemek işini anlattı.
-
Zeynep Deniz'in altını değiştirmişti tam mutfağa giderken telefonu çaldı.
"Alo."
"Merhaba Zeynep Hanım."
"Merhaba."
"Ben İnstyle dergisi editörü sizinle röportaj yapmak istiyoruz."
"Aa öyle mi?Ne hakkında?"
"Sizin Amerika'da modellik yaptığınız firma hakkında."
"Tamam."
"Ne zaman uygun size?Bu hafta içinde birgün olursa çok seviniriz."
"Aaa şey..Yarın akşam olabilir."
"Tamam o zaman.Yarın akşam.Stüdyoya bekliyoruz."
"Tamam.İyi günler."
"Sizede.."
Zeynep telefonu kapatınca birden heyecanlandı.
"Ayy inanmıyorum ya..Model Zeynep geri mi dönücek acaba?(güldü)
Biraz sonra kapı çaldı.Gelen Melis.
"Hoşgeldin."
"Hoş bulduk.Naber."