Sabah alarm sesiyle uyanan Fatih öfkeyle çalar saati yere fırlattı.
Fatih: Oğlum kim kurdu lan bu saati ? Sabahtan beri dıt dıt dıt. Beyin yani bu da ya !
Atakan: Ben kurdum.
Fatih: İyi halt ettin gerizekalı.
Bilal: Ya noluyor sabah sabah. Bi uyutmadınız ya.
Atakan: Ya hadi kalkın kalkın. Çok bile uyudunuz.
Fatih: Oğlum sen manyak mısın ? Ne yapcaz bu saatte ? İşsiziz biz istersek akşama kadar uyuruz.
Atakan: Hah abicim bende tam onu diyorum. İşsiziz ! İş bulmaya çıkıyoruz.
Bilal: İş mi ?
Atakan: Evet abicim iş. Bu borcu leylekler ödemeyecek. Elimize para geçmesi gerekiyor. Banka soyamayacağımıza göre geriye bir tek çalışmak kalıyor.
Fatih: Ya oğlum bunu bana yapmayın ya ! Çok uykum var görmüyor musunuz ?
Bilal: Atakan haklı abicim. Kalkıp iş bulalım. Hem evde bişiler alırız.
Fatih: Offf..! Tamam kalkıyorum. Ama son bi beş dakika daha.
Atakan: Yav kalk artık kalk. Beş dakika falan yok.
Evde hazırlanıp dışarı iş bakmaya çıkarlar. Fatih elini cebine attığında fuları fark eder.
Fatih: Bunuda götürüp kıza vermek lazım. Özel eşyası sonuçta.
Atakan: Aman ne özel. Kızı görücem demiyorda.
Fatih: Atakannn..!
Bilal: Vallaha gençler ne yapıyorsanız yapın. Ben dün gazetede gördüğüm bi iş yerine gidicem. Telefonlaşırız.
Der ve Bilal aralarından ayrılır.
Atakan: İyi bare ilk senin şu fuları bırakalım. Ordan da beraber Mehmet abinin yanına gider iş bakarız.
Fatih: Yürü başımın belası yürü.
Dün akşam Neşe'yi bıraktılatı apartmanın önüne gelirler.
Atakan: Ee..? Kaçıncı katta oturduğunu bilmiyoruz.
Fatih: Sorarız Atakancım, sorarız. Bakar mısınız ? Burda Neşe adında bir bayan oturuyor mu ?
''Evet üçüncü katta 8 numara.''
Fatih: Teşekkürler kolay gelsin. Hadi.
Kapıyı çalarlar. Fakat kapı açılınca çok şaşırlar.
Atakan: Meryemmm..?
Meryem: Atakan Bey ? Fatih Bey ?
Fatih: Meryem ?
Meryem: Tamam yeter herkesin şaşırması bittiğine göre ne işiniz var burda ?
Fatih: Asıl senin ne işin var burda ?
Meryem: Burası benim arkaşımın evi.
İçeriden Neşe çıkar.
Neşe: Noluyor Meryem ? Kimmiş ? Sennn..! Niye geldin ?
Fatih: Yüzüne hasretliğimden değil ! Al fuarını takside düşürmüşsün.
Meryem: Bir dakika ya siz tanışıyor musunuz ?
Neşe: Evet de sende mi tanıyorsun ?
Meryem: Evet geçen gün kaza yapmıştım dedim ya. İşte bu beyefendiye çarptım.
Atakan: Dünya ne kadar küçük değil mi ? Döndük dolaştık yine birbirimizi bulduk.
Meryem: Ya ya öyle oldu.
Neşe: Teşekkür ederim fular için. Başka bişi var mıydı ?
Fatih: Yok.
Meryem: Ay ne kadar kabasın Neşe ya. İçeri buyurmaz mısınız Fatih Bey ?
Atakan: Buyururuz tabi.
Meryem: Fatih Beye sormuştum.
Neşe: Aaa.. Çok ayıp Meryem. Hem çocuğu ez hemde boz.
Fatih: İşimiz var zaten gerek yok.
Atakan: Yok işimiz yok demek istedi. Demi abicim hadi kızları kırmak olmaz.
Atakan'ın da zorlamasıyla içeri girerler.
Neşe: Ne içersiniz ? Çay, kahve, asitli içecek ?
Atakan: Biz çay alalım. Kahveyi istemeye gelince içeriz.
Fatih: Ne diyorsun oğlum ?!
Atakan: Espride mi yapamıycaz ?
Fatih: Yapma Atakan, yapma ! Elimde kalacaksın şimdi.
Meryem: Ben çay suyu doldurayım.
Neşe: Yardım edeyim bende.
Meryem: Yok sen kal. Misafirlerimiz yalnız kalmasın.
Meryem mutfağa geçer. Hemen arkasından Atakan gelir.
Atakan: Meryem.
Meryem: Offf..! Ödümü patlattınız Atakan Bey.
Atakan: Özür dilerim çok mu korktun ?
Meryem: Ne istiyorsunuz Atakan Bey ?
Atakan: Bey mi ? Yani abi deseydin bir de Meryem.
Meryem: Olur. Atakan abi.
Atakan: Yani sana inanamıyorum Meryem ya. Sadece Atakan de tamam mı ?
Meryem: Amaa..
Atakan: Aması falan yok. Sadece Atakan.
Meryem: Tamam sadece Atakan.
Atakan: Hah şöyle. Meryemmm..
Meryem: Efendim.
Atakan: Meryem benim sana söylemek istediğim birşey var.
Meryem: Tamam dinliyorum.
Atakan Meryem'in elini tutar. Meryem kızarır bozarır. Göz bebekleri büyür.
Atakan: Meryem benn..
Neşe: Meryem alt tarafı bi su doldurucaksın ya !
Diyerek gelen Neşe üzerine Meryem elini aniden çekerken kolunu çaydanlığa çarpıp Atakan'ın üzerine devirir.
Atakan: Allahhh.. Yandım yaaa... yandımmm..!
Meryem: Ya of ! Çıkar hemen çıkar. Yok dur, dur. Çıkarma sakın. Banyoya git çıkar.
Neşe: Kız ne yaptın sen koş çabuk buz getir.
Diye arkasına aniden dönen Neşe, Fatihe çarpıp yere düşerler.
Neşe: Ya sen bela mısın ? Ne işin var arkamda yaa..?
Fatih: Kızım önüne baksana bodoslama ne dalıyorsun ?
O an Fatih derin derin Neşe'nin gözlerine bakar.
Neşe: Ne bakıyorsun be ? Kalk üstümden, çekil şurdan !
Fatih: Amma ciyakladın ya. Ne işim var benim burda ya ? Salak Atakan'ın sözüne uydum.
Neşe: Meryem, Atakan yerine seni yapsaydı keşke.
Fatih: Atakan yandı mı ?
Meryem: İsteyerek olmadı. Gerçekten kaza.
Fatih: Ya bu kaçıncı kaza ? Sen bu çocuktan ne istiyorsun kızım ?
Neşe: Kızımlı konuşma !
Fatih: Ya siz varya yemin ediyorum belasınız ya !
Atakan: Ya iyiyim ben sakin olur musunuz ?
Meryem: Atakan inan isteyerek olmadı. Canın çok acıyor mu ?
Atakan: İyiyim ben Meryem. Korkma.
Neşe: Hayır yani sanırsın Fatih'in üstüne döküldü bu çay.
Fatih: Kızım bakk..!
Neşe: Kızım değil Neşe, Neşe !
Fatih: Neşe ! Bir daha karşıma çıkma Neşe !
Meryem: Delirdiniz mi siz ya ? Kavga etmeyi kesin. Atakan çok fazla yanmış mı bakabilir miyim ?
Atakan: Tabiki bakabilirsin. Ama sen anlar mısın yanıklardan ?
Meryem: Ben hemşireyim.
Atakan: Hemşire mi ?
Meryem: Neden şaşırdın ?
Atakan: Hiç bu kadar güzel bir hemşire görmemiştim.
Meryem hafifçe tebessüm eder.
Neşe: Bu ne şimdi ? Sizin yalan dolan laflarınızı yemeyiz biz. Erkek değil misiniz hepiniz aynısınız ya !
Fatih: Asıl siz manyaksın be ! Bütün kızlar çatlak, ömür tükensiniz.
Neşe: Şu asılan kardeşini al doktora mı gidiyorsunuz nereye giderseniz gidin artık.
Fatih: Aman sen yeterki sus. Ben fizana bile giderim.
Meryem: Ya yeter ! Kavga etmek için bahane arıyorsunuz resmen. Ne alıp vermediğiniz var sizin ?
Atakan: Aynen ya. Hayır yani illada kavga edecekseniz gidin içerde edin. Burda sağlığım söz konusu.
Neşe: Başlıycam senin sağlığına ya ! Uzak dur arkadaşımdan. Al şu kardeşinide defolun !
Meryem: Neşe ne yapıyorsun ayıp ya.
Neşe: Sen sus Meryem. Ben bunların ciğerini bilirim ya. Güzel bir kız görsünler hemen böyle kedi gibi olurlar. Taki başka bi güzel kız görene kadardır bunların sevgisi.
Meryem: Ya ne sevgisi yok öyle birşey saçmalama.
Atakan: Yok mu gerçekten ?
O sırada kapı çalar. Gelen İbrahim'dir.
İbrahim: Bu kapı neden geç açılıyor ? Nerdesin sen Neşe ?
Fatih: İbrahim !
İbrahim: Fatih ? Senin ne işin var benim evimde ?
Fatih: Evin mi ? Burası senin evin mi ?
Neşe: Yok artık ya ! Sen abimi tanıyor musun ?
Atakan: Tüş ama artık bu senin abin mi ?
Fatih: Neşe, İbrahim senin abin mi gerçekten ?
Neşe: Evet bi sakıncası mı var ?
Atakan: Vallaha bu kadarını ben bile düşünemezdim lan.
Neşe: Noluyor ya ? Siz abimi nerden tanıyorsunuz ?
İbrahim: Neşe asıl sen bunları nerden tanıyorsun ?
Neşe: Abi şey ben tanımıyorum. Hah Meryem'in arkadaşları bunlar.
Meryem: Neee..?
Bu ilginç karşılamanın üzerine neler yaşanacak bilmiyoruz ama kardeşler zor bir yola doğru ilerler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇÜZ KARDEŞLER
Roman pour AdolescentsKardeş demek hayat demektir. Kimi zaman aldığın nefeste kardeşim diyebilmek, kimi zaman üzüldüğüm anda karşında bulabilmek. Ne olursa olsun kardeş olunmaktan asla vazgeçilmeyecektir. Yolun sonu uçurumsa, kardeşim geri dön.. İlk adım benimdir ! Birb...