14.BÖLÜM

44 2 0
                                    

Fatih aklında olan planı Neşe ile paylaşmak için sabırsızlarnır. Fakat önce bu planı anlatmak için güzel bir hazırlık yapması gerekmektedir.
İstanbul'un biraz dışında kalan ufak çaplı bir pansiyonda kalan çift oldukça yorgundur.
Neşe: Böyle her şeyi geride bırakarak geldik ama doğru mu yaptık bilmiyorum.
Fatih: Doğru olan bizim birlikte olmamız değil mi ?
Neşe: Öyle ama biliyorsun abimi.
Fatih: Şşş.. Gel yanıma. Otur şöyle. Düşünme artık bunları tamam mı ? Ben her şeyi düzelticem.
Neşe: Fatihhh.. İyiki yanımdasın.
Fatih, Neşe'nin alnından öperek ona sarılır.
Bu sırada Meryem'de eve dönmeyip Atakan'larda kalır. Tabi Nisan'da.
Atakan: Aç mısın canım ?
Meryem: Hayır. Hiç iştahım yok.
Nisan: Gitmekle çok büyük hata yaptılar.
Bilal: Nisan konuşmasana şöyle. Bak Meryem zaten yeterince telaşlı.
Nisan: Bilal ama doğru konuşuyorum. İbrahim onları bırakmaz.
Atakan: İbrahim'i kırk yıllık tanıyor gibisin.
Nisan: Hayır ben sadece Neşe'nin abisiyle tanıştık. O tipte bir insan olduğu belli.
Atakan: Bizimkilerin yerini bizden başka kimse bilmiyor. İbrahim onları bulamaz merak etme.
Nisan: Neredeler ki ?
Atakan nerde olduklarını söyler.
Meryem: Aslında biz eve dönsek iyi olucak.
Atakan: Olmaz. Ben o İbrahim manyağına güvenemiyorum. Neşe'yi bulamayıp acısını senden çıkartır.
Meryem: Atakan her gün burda mı yaşıycam ?
Atakan: Yaşa sevgilim. Her gün uyandığında beni görmek istemez misin ?
Meryem: İsterim ama kolu komşu ne der ?
Atakan: Ne derlerse desinler ya !
Nisan çantasını alıp kapıya doğru yönelir.
Bilal: Nereye Nisan ?
Nisan: Dışarda ufak işim var. Hemen dönerim.
Bilal: Hava karardı olmaz. Bende geleyim yanında.
Nisan: Gerek yok, yakın zaten.
Bilal: Olmaz dedim Nisan.
Nisan: Tamam o zaman yarın sabah hallederim. Hiç çıkmayalım şimdi.
Bilal: Tamam peki.
Ertesi gün Fatih, Neşe'yi bir yere götürmek için pansiyondan çıkarır.
Neşe: Hâlâ nereye gidiyoruz söylemedin.
Fatih: Az kaldı. Kapa gözlerini hadi.
Neşe: Fatih delirdin heralde.
Fatih: Kızım kapa şu gözünü ya.
Neşe: Kızım deme, tamam kapatıyorum.
Basamakları yavaş yavaş çıkarlar. Kapının önüne gelirler.
Fatih: Şimdi aç gözlerini.
Neşe gözlerini açtığında çok şaşırır. Karışısında evlendirme dairesini görünce gözleri ışıl ışıl Fatih'e bakar.
Neşe: Fatihhh..
Fatih: Neşemmm..
Fatih hemen oracıkta dizlerinin üzerine çöker. Ve cebinden çıkardığı anahtarlığın halkasını ayırıp Neşe'ye doğru uzatır.
Fatih: Sevgilim sana bir yüzük alıcak param yoktu. Ne de bir gelinlik alıcak paraa... Benim sana şuan verebileceğim tek şey şu kalbimde sana karışı çok büyük olan aşkım var. Neşe, Neşemmm.. Benimle evlenir misin ?
Neşe: Yaaaa.. Fatihhh.. Ben para, yüzük falan istemiyorum ki. Ben sadece mutlu olmak istiyorum. Onuda sen bana misliyle verdin.
Fatih: Yani cevabın ne kızım, dizim acıdı ya.
Neşe: Hayvan ! Eveeetttt..!
Fatih: Allahhh.. Evet dedi duydunuz. Herkes duysun, bu kız bana evet dediiii...
Neşe: Şşş.. Bağırma Fatih, ne yapıyorsun ?
Fatih: Duysun, duysunlarrrr..! Herkes duysun, bilsin. Ben bu kızı çok seviyorum, çok aşığım lannn..
Birbirine sıkıca sarılan çift hemen o hafta içinde bir tarih alırlar.
Diğer yandan artık evlerine gitmek isteyen Meryem ve Nisan, Atakan ve Bilal'i ikna ederler.
Atakan: Hiç böyle içime sinmiyor Meryem. Biraz daha kalsaydınız.
Meryem: Hayatım hiç gerek yok. Her şey yolunda. Bizimkileri aradım keyifleri yerinde. Hah bak yine arıyor. Alo Neşe.
Neşe: Meryem canım, nasılsın ?
Meryem: Ben iyiyim canım benim. Sen nasılsın ?
Neşe: Bende iyiyim. Çok özledim seni. Sesini duymak istedim.
Meryem: Bende çok özledim kız kardeş.
Neşe: Meryemm..
Meryem: Söyle canım.
Neşe: Benim sana bir haberim var.
Meryem: Neymiş ?
Neşe: Fatih ve ben evleniyoruz.
Meryem: Neee..? Neşe inanmıyorum, ciddi misin sen ?
Neşe: Evet, dur sakin ol.
Atakan: Ne olmuş söylesene Meryem, çatladık burda.
Meryem: Neşe ve Fatih.
Atakan: Eee..?
Meryem: Evleniyorlarmış !
Nisan: Neee..?
Bilal: İşte benim kardeşim ya.
Atakan: Vallaha bravo hepimizden hızlı çıktı bu Fatih.
Meryem: Şşş.. Susun bi ya. Alo canım, hepimiz çok sevindik. Çok tebrik ediyoruz ikinizde. Bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz. Kendinize çok iyi bakın, tebrikler.
Neşe: Çok teşekkür ederim canım arkadaşım. Darısı sana o zaman.
Meryem: Nerde bizde o icraat. Neyse Fatih'e de çok selamlarımızı ilet. Öpüyoruz sizi.
Neşe: Tamam bizde sizi. Hadi Allah'a emanet olun.
Meryem: Sizde canım.
Telefonu kapandıktan sonra Meryem ve Nisan evlerine dönmek için evden çıkarlar. Biraz sonra eve varan kızlar İbrahim'i mahallede göremeyince şaşırlar.
Meryem: Nerde bu manyak ? Sesi, soluğu çıkmıyor.
Nisan: Lütfen onlara zarar verme.
Meryem: Nisan, ne dedin anlayamadım ?
Nisan: Hiç, hiç bir şey.
İçeri girerler hemen bir kaç dakika sonra kapı çalar. Gelen İbrahim'dir.
Nisan: Gitmemişsin.
İbrahim: Gitmedim. Elimdeki kozu bu sefer iyi kullanmam gerek. Ayıramadın bu Atakanla, Meryem'i.
Nisan: Birbirlerini çok seviyorlar. Onları kimse ayıramaz.
İbrahim: Meryem'in aklı karışık sadece. O beni seviyor. Ben sadece bunu ona hatırlatacam o kadar.
Nisan: Bak ben Meryem'in gözlerinde ki o aşkı gördüm. Kızı rahat bırak, o Atakan'a çok aşık. Meryem o kadar iyi kalpliki. Atakan'la arasını bozmak istediğimi bile anlamak istemedi. Yalvarırım onlara dokunma.
İbrahim: Kes sesini Nisan ! Benimle iş birliği yaptığını kimse anlamadı değil mi ?
Nisan: Biraz Neşe şüphelendi. Ama Meryem, benim iyi biri olduğumu ikna etmeye çalıştı.
İbrahim: Güzel. Atakan sende. Bu seferde bi salaklık yapmaya kalkma. Yoksa babanın kumar borçlarını mislisi ile alırım.
Nisan: Tamam dediğin her şeyi yapıcam. Lütfen babama, anneme dokunma.
İbrahim: Meryem nerde ?
Nisan: Banyoda, duş alıyor.
İbrahim: Tamam çıkana kadar içerde otururum.
Meryem bornozu ile salona gelip İbrahim'i görünce şaşırır.
Meryem: Ne işin var senin burda ?
İbrahim: Sıhatler olsun sultanım.
Meryem: Çık evimden ! Nisan nasıl alırsın bu manyağı eve ?
Nisan: Meryem ben engel olamadım. Özür dilerim.
İbrahim: Meryem, Neşe nerde ?
Meryem: Bilmiyorum.
İbrahim: Ben biliyorum ama.
Meryem: Bunu bilmene imkan yok !
İbrahim: İmkansızı başarırım bilirsin. Mucize biraz zaman alır. Senin gibii.. Ama senide almayı başarıcam Meryem.
Meryem: Ne diyosun sen ya ?
İbrahim: Diyorum ki Mustafa şuan telefonda benim Neşe'nin yerini söylememi bekliyor.
Meryem: Bunu yapamazsın.
İbrahim: Yaparım, güzel yüzlü Meryemim yaparım. Tabi sen istersen yapmam.
Meryem: Allah'ın belası ne istiyosun ?!
İbrahim: Çok basit. Bunu sende biliyosun. Seni istiyorum, sadece seni.
Meryem: Midemi bulandırıyorsun.
İbrahim: Söz veriyorum, beni zamanla seveceksin.
Meryem: Yaklaşma bana ! Ben Atakan'ı seviyorum.
İbrahim: Hayır senin şuan kafan karışık. Her şeyi düzeltecem.
Nisan: İbrahimmm... Dokunma kıza ne kadar korktuğunu görmüyor musun ?
İbrahim: Sen karışma ! İmzala şu kağıdı Meryem. Bende Fatih ve Neşe'yi rahat bırakayım.
Meryem: Nasıl, nasıl öğrenebildin sen bunları ?
İbrahim: Hadi sevgilim imzala.
Meryem o kadar arada kalmıştır ki ne yapacağını bilemez. Gözlerinden akan yaşları silmeye çalışarak kızaran gözlerle İbrahim'e bakar.
İbrahim: Mustafa beni arıyor. Hadi Meryem ya imzala ya da Neşe'nin hayatını mahvet !
Meryem canından çok sevdiği, kardeşi gibi gördüğü arkadaşı Neşe'nin hayatını mı ? Yoksa kendi hayatını mı feda edecekti ? Bu zor karar ikisininde hayatında büyük zorluklara yol açacağı kesindi.

ÜÇÜZ KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin