Sesleri duyan bir hizmetli kapıyı açmak için yedek anahtarı kullanır.
"Sizin ne işiniz var burda ?"
Meryem: Kitli kalmıştık burda, çok sağol açtığın için. Arkadaşımın eli kanıyorda acaba ecza dolabınız var mı ?
"Evet hemen getiriyim bekleyin."
Atakan: Ne demek babam katil ?
Meryem: Şimdi olmaz.
Atakan: Meryem sen neler karıştırdın ? Hepsini anlatıcaksın.
Meryem: Elini saralım anlatıcam.
Eline tentürdiyot sürerek yarayı temizleyip sargı beziyle sarar.
Meryem: Acıyor mu ?
Atakan: Hayır. Canımı acıtan sensin.
Meryem bu sözün üzerine bir şey söyleyemeyip, Atakan'ın gözlerinin içine bakar. Çok yakınlaşmışken içeri Zeynep gelir.
Zeynep: Atakannn..
Meryem kendini geriye çeker. Neşe arkadan kendi kendine fısıldar.
Neşe: Nasıl açıldı ya bu kapı ?
Fatih: Sen mi kitledin ?
Nihal: İnanmıyorum sana Neşe ya.
Neşe: Ya kızım ben ne biliyim birbirlerini yiyeceklerini.
Bilal: Abicim eline noldu senin ?
Atakan: Önemli değil.
Zeynep: Nasıl önemli değil ? Nasıl oldu bu ?
Meryem: Biz burda kitli kalıncaa..
Zeynep: Sana sormadım ! Atakan cevap verir misin bu nasıl oldu ?
Atakan: Zeynep önce şu konuşma tarzına dikkat et.
Zeynep: Öyle mi ? Bir de en güzel günümüzü mahveden Meryem Hanımdan özür dileyim istersen ?
Atakan: İyi yaparsın !
Meryem: Burda kitli kalmak ikimizinde suçu değil. Ben çok üzgünüm.
Atakan: Meryem, açıklama yapmak zorunda değilsin.
Meryem: Yo, hayır Atakan. Zeynep haklı. Bu sizin en güzel, en özel gününüzdü.
Atakan: Meryem..
Meryem: Özür dilerim.
Diyerek Meryem oradan çıkar. Atakan'da arkasından gitmek ister fakat Zeynep onu durdurur.
Zeynep: Sen ne yapmaya çalışıyorsun Atakan ?
Atakan: Ne duymak istersin Zeynep ? Ne söyleyim sana ?
Meryem dışarı çıktığında ağlamaya başlar. Neşe ve Nihal arkasından yetişir.
Neşe: Meryemmm.. Canım, yapma böyle. Ağlama nolur.
Nihal: Meryem, iyi misin canım ?
Meryem: Bana bir taksi çağırır mısınız ?
İbrahim: Meryem, her yerde seni aradık nerdesin ? Neşe niye aramıyorsun bulduk abi diye ?
Neşe: Abi bizde şimdi gördük, unutmuşum seni.
İbrahim: Ağlıyor musun sen ?
Meryem: Eve gidebilir miyiz İbrahim ?
İbrahim: Tabi.
Tam arabaya binerlerken Atakan dışarı çıkar.
Atakan: Meryemm..
Meryem arkasına dönüp bakar, Atakan'ı görünce adımlarına ona yöneltmek ister. Ama sonra İbrahim seslenir.
İbrahim: Meryem.
Onun sesini duyunca aklına babası gelir. Bunu yaptığı için kendinden nefret eder ama İbrahim'le gitmeyi tercih eder.
Fatih: Beğendin mi yaptığını ?
Neşe: Beğendim. Keşke bir de işe yarasaydı daha çok beğenirdim.
Zeynep: Atakan nikah memuru bizi bekliyor.
Atakan: Zeynep, ben seninle.. Ben seninle evlenemem ! Özür dilerim.
Zeynep: Ne ?
Atakan: Gerçekten çok özür dilerim.
Diyerek oradan ayrılır. Akşama Fatih ve Bilal bu konuyu konuşmak için Atakan'ı karşılarına alırlar.
Fatih: Noluyor abi ?
Atakan: Fatih lütfen abi şimdi değil.
Bilal: Ya abicim sen ne yapmaya çalışıyorsun ? Vazgeç artık Meryem'den, o evli.
Atakan: Susun tamam, yeter.
Fatih: Peki Zeynep ?
Atakan: O bir hata idi tamam mı ? Şimdi beni rahat bırakın. Yorgunum, yatıcam.
Fatih ve Bilal eve geçer.
Neşe: Atakan nasıl ?
Fatih: İyi de ne yapmaya çalışıyor bunlar onu anlamış değilim.
Neşe: Onlar aylardır birbirine hasret. Senelerdir kavuşamadılar. Sadece sen değil hayatım, onları kimse anlayamaz.
Fatih: Batu ve İnci nasıl ?
Neşe: İyiler babası, uyuyorlar. Gel bak odalarına.
Neşe ve Fatih onları uyurken izler. İkiside çok mutlu ve huzurludur. Fatih, Neşe'nin beline sarılır ve kulağına fısıldar.
Fatih: Sen dünyanın en güzel annesisin.
Neşe gülümser.
Neşe: Sende dünyanın en iyi babasısın canım. Biz çok güzel bir aileyiz.
Ertesi gün Atakan sokak başında İbrahim'in evden çıkmasını bekler. Çıktığını gördükten sonra kapıyı çalar. Hizmetli açar.
"Buyrun."
Atakan: Meryemle görüşecektim.
"Tabi geldiğinizden haberi var mıydı ?"
Atakan: Ha yok ben süpriz yapmak istemiştim.
"Peki o zaman siz şöyle geçin içeri. Ben çağırayım."
Atakan: Teşekkürler.
Hizmetli odaya çıkar.
"Meryem Hanım, misafiriniz geldi. Aşağıda sizi bekliyor."
Meryem: Misafirim mi ? Kim ?
"Bilmiyorum efendim. Sizinle görüşmek istediğini söyledi."
Meryem: Peki tamam sen gidebilirsin.
Meryem şaşkın bir şekilde aşağıya iner. Kızların geldiğini düşünen Meryem karşısında Atakan'ı görünce şoka uğrar.
Meryem: Ne işin var burda ?
Atakan: Yarım kalan konuşmamızı tamamlamaya geldim.
Meryem: Burda mı ?
Atakan: Evet bir sakıncası mı var ?
Meryem: Tamam yok. Ne konuşacaksak hemen konuşalım ve git. Bir şey içer misin ?
Atakan: Hayır sağol. Evet en son "babam katil !" demiştin.
Meryem'in gözlerini kocaman açarak bakar, yutkunur.
Meryem: Atakan bak bu konuları konuşmak için zaten çok geç. Bırak böyle kalsın.
Atakan: Neyse bilmek istiyorum Meryem ! Ne demek babam katil ? Neden bundan benim haberim yok ?
Meryem: Atakan sana söylemezdim.
Atakan: Ben senin hep yanında olmadım mı ?
Meryem: Benim bazen yalnız olmam gerek. Her zaman yanım olamazsın.
Atakan: Olurumm.. Olurum Meryem. Her zamanda yanında olurum. Bunu sende biliyorsun.
Atakan kalkıp Meryem'in yanına oturur. Elini Meryem'in yanağına götürür. Atakan'ın sıcaklığını hisseden Meryem gözlerini kapar. Öyle çok özlemiştir ki, içindeki hasret sanki dışarı dolup taşar.
Meryem: Geldin, buradasın, yanımda.. Hiç mi özlemedin beni ?
Atakan: Özledim. Her gün gözlerimi senin için kapattım. Çünkü ne zaman kapasam gözlerimi, seni görüyorum.
Meryem: Öyle zor ki, buradasın tam yanımda ama sana dokunamıyorum.
Atakan, Meryem'in saçlarına dokunur.
Atakan: Ben seni hiç bırakmadım.
Meryem, Atakan'a sıkıca sarılır ve her şeyi anlatır. Atakan duydukları karşısında çok öfkelenir.
Atakan: Seni nasıl mecbur eder adi herif !
Meryem: Babamın hapise girmesine izin vermem Atakan, o yapamaz oralarda.
Atakan: Sen üzülme başka bir yolunu bulucam, söz veriyorum. Seni bu çukurdan kurtarıcam. Bana güven tamam mı ? Her şey bitti artık, kötü şeyler geride kaldı. Ben yanındayım.
O sırada İbrahim döner.
Meryem: İbrahim !
İbrahim: Ne işi var bunun burda ?
Atakan: Meryemle konuşmaya geldim. Sana mı sorucam ?
İbrahim: Evet bana soracaksın ! Ben Meryem'in kocasıyım, sen kimsin ? Ne sıfatla karımla konuşuyorsun ?
Atakan: Ulann..
Meryem: Atakan lütfen. Hadi git sen, uyma ona.
Atakan çıkarken İbrahim arkasından seslenir.
İbrahim: Umarım aşk yuvamızı beğenmişsidir Atakan ! Karımla burda çok güzel günlerimiz oluyor.
Atakan: Ne diyosun lan sen ?
Meryem: Atakan yapma. Bilerek yapıyor, seni kışkırtmak için. Lütfen uyma ona.
Atakan öfkeyle oradan ayrılır.
Meryem: Ne yapmaya çalışıyorsun sen Allah'ın belası !
İbrahim: Şşş.. Ama sana hiç yakışmıyor mu bu laflar karıcım. Benim sabrımı taşırma, zaten kendimi zor tutuyorum. Özlüyorum seni.
Meryem: Pislik herif ! İğreniyorum senden anladın mı ?!
İbrahim: Bende seni seviyorum karıcım.
Meryem: Bir gün senden kurtulucam İbrahim !
İbrahim: Ne yazık ki o gün hiç olmayacak sevgilim. Çünkü buna ben izin vermem. Sen benimsin, başka birinin olma hayalini dahi kurma.
Kapı çalar. Gelen polis memurlarıdır.
Meryem: Buyrun.
"İbrahim Beyin evi değil mi ?"
Meryem: Evet, niçin geldiniz ?
"Kendisi burda mı ?"
İbrahim: Buyrun memur bey, benim.
"Hakkınızda şikayet var, bizimle karakola kadar gelmeniz gerek."
İbrahim: Ama suçum ne ?
"Karakolda öğrenirsiniz. Buyrun sizi araca alalım."
Meryem, İbrahim'in bu gidişine şaşkın bir şekilde bakar. İbrahim ise olanları anlayamadan araca binip oradan ayrılır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇÜZ KARDEŞLER
Ficção AdolescenteKardeş demek hayat demektir. Kimi zaman aldığın nefeste kardeşim diyebilmek, kimi zaman üzüldüğüm anda karşında bulabilmek. Ne olursa olsun kardeş olunmaktan asla vazgeçilmeyecektir. Yolun sonu uçurumsa, kardeşim geri dön.. İlk adım benimdir ! Birb...