8.BÖLÜM

83 4 0
                                    

Neşe nişan hazırlığını gönülsüz bir şekilde yaparken Fatih planını uygulamak için Mustafa'nın mekanına gider.
Mustafa: Buyur ne istiyorsun ?
Fatih: Kumar oynamak istiyorum.
Mustafa: Bu sıralar vaktim yok. Nişanım olcak. Başka kapıya hadi.
Fatih: Ama ben çok büyük oynayacağım.
Mustafa: Hım şimdi işin rengi değişir. Tamam bu akşam gel.
Fatih: Tamamdır. Bu arada hayırlı olsun nişanınız. Şimdiden mutluluklar dilerim.
Mustafa: Teşekkürler.
Fatih eve gidip kardeşleri ile bu konu hakkında konuşup yardım ister.
Atakan: Ya sen delirdin mi abi ?
Fatih: Atakannn..! Dediğimi yapın.
Bilal: Ya oğlum Mustafa kim ?
Atakan: Aynen Mustafa kim ? Senin ne işin olur kumarla ?
Fatih: Bilal herşeyi sana anlatıcam. Ama önce sevdiğim kızı kurtarmam lazım. Sende uzatma Atakan !
Bilal: Oğlum benden habersiz neler çevirdiniz ya ?
Atakan: Sevdiğim kız derken ?
Fatih: Artık bi yengeniz var.
Atakan: Tahmin ettiğim kişi mi ?
Fatih: Evet.
Bilal: Kimmiş bu kız bana da deseniz ?
Fatih: Neşe adında bi kız. Annesi kanserden ölmüş, babası alzheimer. Abisini tanıyorsun İbrahim.
Bilal: Ohaa..!
Atakan: Bende aynı tepkiyi vermiştim.
Fatih: Parayı tamamlayanlar Neşe ve arkadaşı Meryem. İbrahim'in kasadan çalmışlar parayı. Ee.. İbrahim'de bunu fark etmiş. Neşe'yi kumarı arkadaşı ile evlendirerek hem cezalandırıyor hemde başından savıyor.
Bilal: Kızın buna itirazı yok mu oğlum ?
Fatih: Var ama Neşe'yi babasıyla tehdit etmiş. Babasına yüklü bir miktar her ay para ödüyorlar. Evlenmezse tamamen Neşe'nin üzerine yıkacak.
Atakan: Hadi be, ne diyosun ! Vay şerefsiz İbrahim. Zaten uyuz oluyorum sürekli Meryem'in etrafında. Kardeşim bu arada hayırlı olsun tebrik ederim.
Fatih: Sağol kardeşim. Nişan yarın. Adamın adı Mustafa. Ben adamla kumar oynarkene siz gizlice bu herifin fotoğraflarını çekeceksiniz.
Atakan: Çok tehlikeli.
Bilal: Kardeşimizin mutluluğu için herşeyi göze alıcaz.
Fatih: Sağol Bilal.
Atakan: Eee.. Ne duruyoruz ? Hadi o zaman başlayalım.
Üçlü akşamki kumar için hazırlanırken Neşe, Fatih'i arar.
Neşe: Alo Fatih.
Fatih: Canımmm.. Bir şey mi oldu ? İyi misin ?
Neşe: İyiyim. Sesini duymak istedim. Sesini duyunca gücümü alıyorum.
Fatih: Seni çok özledim.
Neşe: Bende seni çok özledim.
Fatih: Şuan yanında olmayı o kadar çok istiyorum ki.
Neşe: Biliyorum. Fatihh..
Fatih: Söyle canım.
Neşe: Ne yapacağını bilmiyorum ama dikkatli ol.
Fatih: Sen beni düşünme. Kapa şimdi gözlerini.
Neşe: Kapadım.
Fatih: Yanında olduğumu hayal et. Sana sarıldığımııı...
Neşe: Çok güzel, çok huzurlu bir ortam.
Fatih: Saçlarını okşuyorum. Kokunu içime çekiyorum.
Neşe: Ellimi tutmuşsun, hiç bırakmıyorsun.
Fatih: Hiççç..
Atakan: Abi yüz kere dedim ya, şu kokmuş çoraplarınızı kirli sepetine atın diyeee..! Her yerden kirli don, çorap topluyorum ya !
Fatih: Allah belanı vermesin Atakan çık dışarı, telefon görüşmesi yapıyorum kör müsün ? Bi saniye hayatım.
Atakan: Görmedim ya, çok pardon. Çok pardon yengeee...
Fatih: Lan bağırmasana çık dışarı hadi.
Neşe: Atakan mı o ?
Fatih: Malesef o ! Başka kim dengesiz olabilir zaten bizim evde.
Neşe: Neyse iyi geceler o zaman.
Fatih: İyi geceler canım.
Akşam olunca üçüzler mekana giderler.
Bilal: Atakan arkada bi yerde saknalım.
Atakan: İçeri girmeden görüntüleri nasıl net alıcaz ?
Fatih: İçeri benle gelmeniz imkansız. Girişte üzerinizi ararlar. Makina ortaya çıkar. Başka bi yol bulun ben içeri gidiyorum.
Fatih içeri girdikten sonra Atakan ve Bilal dışardan nasıl görüntü alabileceğini düşünür.
Bilal: Buldum. Çatıya çıkıcaz. Ordan içeri gizlice gireriz.
Atakan: Abi çatıya nasıl çıkıcaz manyak mısın ?
Bilal: Manyak değilim, fazla akıllıyım.
Yangın merdivenini kullanıcaz.
Yangın merdivenini kullanarak sessiz ve gizlice yukarı tımranırlar. İçeri girmeyi başaran Atakan ve Bilal, hemen kameralarını çıkarırlar.
İstedikleri fotoğrafları çeken kardeşler oradan ayrılmak için tekrar yangın merdivenini kullanmak isterler. Fakat adamlardan biri yangın merdivenin kapısının açık olduğunu fark edip kardeşleri fark etmeden kapıyı kitler.
Bilal: Lann..! Oğlum adam kapıyı kitledi. Napıcaz şimdi ?
Atakan: Allah kahretsin ya ! Ben ne biliyim abi ya. Fazla akıllı olan sendin. Düşün şimdi nasıl çıkıcaz ?
Bilal: Fatih oyunu bitirdi. Lan kalktı, gidiyor !
Atakan: Şaka gibi yaa..! Resmen içerde kaldık.
Bilal: Fatih'i ara çabuk.
Hemen Fatih'e telefon açar.
Atakan: Fatih biz içerde kaldık.
Fatih: Ne ? Nasıl ?
Atakan: Ya adam çıktığımız yangın merdivenin kapısını kitledi.
Fatih: Allah sizi bildiği gibi yapsın ya ! Oğlum mal mısınız ? Biriniz kapıyı gözetleseydi ya. Ne demeye hep beraber dalıyorsunuz içeri !
Atakan: Ya olan oldu çoktan. Ne yapıcaz sen onu söyle ?
Fatih: Aslında sizi orda bırakırdım ama görüntüler lazım. Görüntülere duâ edin siz.
Atakan: He ederiz bi ara hadi açmaya çalış şu kapıyı.
Fatih: Geliyorum bekleyin.
Kapının önüne gelen Fatih eline aldığı ağır bir taşla vurarak kiliti kırar.
Atakan: Oh be abi nerdesin ya ?
Fatih: Yürü salak yürü. Ön taraf adam kaynıyor tellerden atlıycaz.
Bilal: Ya ben bu salakla niye girdim içeri anlamıyorum ki.
Atakan: Abi benim ne suçum var ? Ben mi kitle kapıyı dedim adama.
Tellerden hızlı bir şekilde atlarlarken Atakan koluna büyük bir çizikle keser. Ama o koşuşma sırasında bunu fark etmez. Yolda giderken yere kan damladığını gören Bilal kimden aktığını anlar.
Bilal: Atakan kolun kanıyor !
Fatih: Nasıl oldu bu ?
Atakan: Hiç fark etmedim.
Bilal: Hadi hastaneye gidelim bi baksınlar koluna.
Atakan: Ya ben iyiyim abartmayın.
Fatih: Olmaz, Bilal doğru söylüyor. Bi doktor görsün.
Hastaneye giderler. Acilde Meryem'le karşılaşan Atakan bi anda gülümser. Meryem, Atakan'ın kolundan akan kanı görünce hemen yanına koşar.
Meryem: Atakannn..! Noldu koluna ? Nasıl yaptın bunu ? Dur ben bakıcam şimdi yaran derin mi diye. Canın çok acıyor mu ?
Atakan: Meryem, Meryem durdur musun, ben iyiyim. Endişelenme, ufak bir sıyrık.
Meryem: Dikiş atarsam daha çabuk iyileşir. İlk önce yaranı temizleyelim.
Atakan: Dikişe gerek yok.
Meryem: Korkma acıtmam.
Atakan: Korktuğumu kim söyledi. İstersen neşterle kes. Senin elinden ne gelse razıyım.
Fatih: Oooo.. Kardeşimizi emin ellere bırakıyoruz biz o zaman.
Atakan: Bi zahmet gidin abicim. Velim gibi başımda dikeldiniz.
Meryem: Fatih, Neşe'nin işi noldu ?
Fatih: O iş tamam Meryem. Yarın o heriften kurtuluyoruz.
Meryem: Sevindim. Sağol Fatih.
Fatih ve Bilal, Atakan'ı dışarda beklerler. Meryem yarayı temizleyip pansumanını yaptıktan sonra koluna dikiş atar.
Meryem: Canını çok acıttım mı ?
Atakan: Hayır.
Der ve Meryem'in elini tutarak kalbine götürür.
Atakan: Ama buramı çok acıtıyorsun.
Meryem yine ne yapacağını bilemez.
Atakan: Meryem bir şeyler söylesene. Bana anlatamadığın bir şey mi var ? Seni günlerdir üzen şey ne ?
Meryem: Atakan, git burdan.
Atakan: Meryemmm..
Meryem: Lütfen git.
Yine gözünden yaşlar süzülür bir bir. Çünkü Meryem, Atakan için çok korkar. Onu hayatına sokmak istemez. Ona zarar gelmesin diye ona hayır demek ister ama bunu hiç beceremez. Çünkü Atakan'a çoktan aşık olmuştur. Şimdi ise ondan nasıl uzak durabilceğini düşünür.

ÜÇÜZ KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin