Fatih duyduklarıyla eve döner. Neşe ise hiç bir şeyden habersiz onu karşılar.
Neşe: Hoş geldin hayatım.
Fatih: Hoş bulduk.
Neşe: Yorgun görünüyorsun. Günün nasıl geçti ?
Fatih: İyi, iyiydi.
Neşe: Canım gerçekten iyi misin ?
Fatih: Hıhı iyiyim. Sen ne yaptın ?
Neşe: Aynı şeyler işte. Evi temizledim. Yarın Meryem'lere gidicem. Ailesi memleketten geldi demiştim ya. Hoş geldiniz diyeyim dedim.
Fatih: İyi yaparsın canım.
Neşe, Fatih'in omuzlarına dokunur. Biraz masaj yapar. Bir yandan da konuşurlar.
Neşe: Taksi işi seni yoruyor mu Fatih ?
Fatih: Yok bugün biraz yoğundu.
Neşe: Seni böyle görmek beni üzüyor. Biri bir şey mi dedi ?
Fatih: Hayır sevgilim iyiyim ben.
Neşe: Fatih biz evliyiz. Bana her şeyini anlatmanı istiyorum. Benden bir şeyleri sakın saklama. Her şeyi beraber çözebiliriz.
Fatih: Biliyorum canım. Ama gerçekten bir şey yok. Sadece biraz yoruldum.
Neşe: Seni çok seviyorum, bunu biliyor musun ?
Fatih: Biliyorum. Bu yüzden şuan bütün yorgunluğum geçti.
Neşe, Fatih'in boynuna sarılır. Fatih ise içinden bin türlü şey düşünür.
Ertesi gün Neşe, Meryem'lere geçer.
Neşe: Yardım edilecek bir şey var mı ?
Meryem: Şimdilik yok gibi duruyor.
Neşe: İçeride amma kalabalık ya.
Meryem: Öyle vallaha.
Nihal: Hoş geldin Neşe.
Neşe: Hoş bulduk canım.
Nihal: Meryem benin seninle acil bir şeyler konuşmam lazım.
Meryem: Noldu kötü bir şey mi ?
Nihal: Kötü gibimsi.
Neşe: Noluyor Nihal söylesene.
Tam o sırada içeri bir erkek girer.
Arda: Su alabilir miyim ?
Meryem: Tabiki verelim hemen.
Nihal: Arda kuzenim memleketten.
Meryem: Memnun oldum. Arkadaşıyım bende Meryem.
Arda: Evet isiminizi duymuştum.
Meryem: Nasıl ?
Nihal: Ay nerden duyacak ben arada geçirmişimdir ismini ya. Ardacım sen içeri git istersen. Suyunuda içtin zaten.
Arda içeri gittikten sonra Neşe gülmeye başlar.
Meryem: Ne gülüyorsun ya ?
Neşe: Kızım çakmadın mı daha ?
Meryem: Neyi ya ?
Neşe: Sana bakmaya gelmişler. Bu kadar kalabalık niye gelsinler ?
Nihal: Neşe doğru söylüyor.
Meryem: Nihalll.. Saçmalamayın ya !
Nihal: Ya Meryem söz geçiremedim. Sosyal medya hesabımdan fotoğrafını görmüş çok beğenmiş.
Meryem: Siz delirdiniz mi ya ? Atakan duysa deliye döner !
Neşe: Aman dönsün. Zaten evlenme teklifi ettiği yok.
Meryem: Yaşadıklarımızı unuttun heralde. Çocuk kendini toparlayamadı, ne yapsın ?
Neşe: Aman aman sevdiğinede laf kondurmaz.
Meryem: Tamam dur sen beni bırak şimdi. Sen ne yaptın ? Merve'den şüphelenmemiz gerekiyor mu ?
Neşe: Galiba. Merve'yi daha önce tanımıyorum diyor ama onu görünce bir garip davranıyor. Bilmiyorum kafam çok karışık. Belki de çocuğun günahını alıyorum ya.
Meryem: Tamam sen şimdi sıkma canını boş yere. İlk önce tanışma olasılığı var mı diye Merve'yi sıkıştıralım.
Neşe: Kızım saçmalama ne yapıcaz, kızı mı dövücez ?
Meryem: Haaa.. Dövücez kanka. Saçmalama tabiki de. Ben onu güzellikle konuştururum merak etme sen.
Neşe: Tamam sana güveniyorum.
Meryem: O iş bende. Bazılarımızında bu sıralar aklı beş karış havada.
Neşe: Hadi canımmm.. Ciddi misin ? Kim peki ?
Nihal: Niye öyle bakıyorsunuz bana ya ?
Meryem: Hiççç.. Öylesine.
Neşe: Ya yabancı mı var söylesene kimi seviyorsun ?
Nihal: Kimseyi. Nerden çıkardınız bunu ?
Meryem: Ben biliyorum aslında.
Nihal: Saçmalama Meryem ! Yok öyle bir şey.
Neşe: Ya kızım vallaha çatlarım söyleyin. Tanıyor muyum ?
Meryem: Tanımaz mısın, hepimiz tanıyoruz.
Nihal: Meryem yeter ya !
Neşe: Ya of hadi lütfen bak küserim.
O sırada Neşe'nin telefonu çalar. Arayan Bilal'dir.
Neşe: Bir dakika Bilal arıyor.
Meryem kahkaha atmaya başlar.
Neşe: Niye gülüyorsun kız ?
Nihal: Meryem sakın.
Meryem: İyi insanda lafın üstüne gelirmiş.
Neşe: Şaka yapıyosunnn... Bilal mi ?
Nihal: Hayırrr..
Neşe: Nasıl düşünemedim ki ben bunu ?
Nihal: Öyle bir şey yok. Neşe lütfen bak öyle bir şey yok, Meryem şaka yaptı.
Meryem: Hııı.. He he şaka.
Nihal: Sen bittin Meryem.
Meryem: Ne var sanki ya ? Yakışıyorsunuz.
Nihal: Sus Meryem ya !
Bu sırada Fatih'te Merve ile buluşur. Yanına İnci'de vardır.
İnci: Aaa.. Fatih abi.
Merve: Annecim hadi sen biraz salıncakta sallan. Biz Fatih abinle biraz konuşucaz.
İnci: Tamam anne.
Merve: Merhaba.
Fatih: Merhaba. Fazla kalamıycam.
Merve: Bizim vaktimiz çok. Nasıl olsa etrafımızda hesap verecek birileri kalmadı.
Fatih: Nasıl ?
Merve: Beni evi terk ettim.
Fatih: Ne ? Neden böyle bir şey yaptın ?
Merve: Hayatımı mahveden annemin yanında hâlâ kalacağımı mı sandın ?
Fatih: Merve çocukla beraber ne yapacaksın bir başına ?
Merve: Bizi mi düşüyorsun ? Umrundayız yani.
Fatih: Saçma sapan konuşma. Çocuk heba olmasın orda burda.
Merve: Biz başımızın çaresine bakarız. Sen daha çocuğunu bile kabullenmezken ne haddine karışıyorsun ?
Fatih: Merveee..!
Merve: Fatih bence sen karının yanına git. İnciii.. Kızım hadi gel gidiyoruz.
İnci: Ama anne çok az oynadım.
Merve: İnci hadi kızım üzme beni. Gidiyoruz diyorsam gidiyoruz.
İnci: Tamam.
Tam giderlerken Fatih, Merve'nin kolunu tutarak durdurur.
Fatih: Test yaptırmak istiyorum. Hemen şimdi.
Merve: Peki tamam.
İnci: Anne gitmiyor muyuz ?
Merve: Fatih abin hasta olmuş İncicim. Bizde ona yardım edelim hastaneye götürelim.
İnci: Aaa.. Geçmiş olsun Fatih abi.
Fatih: Teşekkür ederim İncicim. Biliyor musun ben iğne olmaktan çok korkarım hatta ağlarım.
İnci: Ben hiç korkmam, değil mi anne ?
Merve: Evet benim kızım çok cesur. İncicim, Fatih abine yardım etmek ister misin ?
İnci: Nasıl ?
Merve: Sende iğne yaptır da Fatih abin ne kadar cesur olduğunu görsün. İster misin ?
İnci: Tamam ben hiç ağlamam zaten değil mi anne ?
Merve: Tabiki benim cesur prensesim.
Bu şekilde kan vermek için hastaneye giderler.
İnci: İstersen annem elini tutsun. Ben hep korkunca onun elini tutarım. Hadi anne tutsana.
Merve: Kızımmm..
İnci: Hadi anne, yazık korkmasın.
Merve, Fatih'in elini yavaşça sıkar.
Kan alımı bitince Fatih elini hızla çeker. Hemşire en geç yarın çıkacağını söylediği için yarını beklemek zorunda kalırlar. Bu sırada Neşe, Fatih'i evde bekler.
Neşe: Hoş geldin canım.
Fatih: Hoş bulduk.
Neşe: Sofra hazır ellerini yıka istersen.
Fatih: Neşe ben aç değilim. Bu gün biraz yorucu geçti, erken yatıp dinlenmek istiyorum.
Neşe: Aç yatmasaydın sevgilim.
Fatih: Tokum. Yedim durakta.
Fatih arkasını dönüp giderken Neşe yine dengesini sağlayamaz.
Fatih: Neşeee..! İyi misin ? Gel otur şöyle.
Neşe: İyiyim iyiyim. Bir an gözüm karardı.
Fatih: Hadi bir şeyler ye.
Neşe: Tamam ben hallederim. Hadi sen uzan.
Fatih: Olmaz ben yanında oturucam.
Neşe: Sevgilim, iyiyim ben. Endişelenecek bir şey yok.
Fatih: Emin misin ?
Neşe: Evet hadi git yat.
Fatih: Tamam peki.
Ertesi gün Fatih erken saatte işe çıkar ve hemen sonra Meryem gelir.
Neşe: Meryem sen miydin ? Bende Fatih bir şey unuttu sandım. Gelsene.
Meryem: Kızım bu ne hal ?
Neşe: Ne var halimde ya ?
Meryem: Yüzünün rengi solmuş. İyi misin sen ?
Neşe: Ya üşüttüm heralde. Sabah çok kötü bir mide bulantısıyla uyandım.
Meryem: Senin bir kaç gündür başında dönüyor.
Neşe: Aynen fena üşüttüm galiba.
Meryem: İdrarın da koyuluk var mı ? En son ne zaman regl oldun ?
Neşe: Ya ne biliyim, neden soruyorsun bunları ?
Meryem: Neşeee..!
Neşe: Kızım noldu söylesene ya !
Meryem: Sen hamile olabilirsin.
Neşe: Neee..?!
Neşe duyduğu sözler karşısında donup kalır. Gerçekten de hamile midir ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇÜZ KARDEŞLER
Roman pour AdolescentsKardeş demek hayat demektir. Kimi zaman aldığın nefeste kardeşim diyebilmek, kimi zaman üzüldüğüm anda karşında bulabilmek. Ne olursa olsun kardeş olunmaktan asla vazgeçilmeyecektir. Yolun sonu uçurumsa, kardeşim geri dön.. İlk adım benimdir ! Birb...