15.BÖLÜM

49 2 0
                                    

Meryem göz yaşlarını silerek kararını verir.
Meryem: Tamam, imzalıycam. Mustafa'ya sakın yerlerini söyleme. Bırak mutlu olsunlar.
İbrahim: Çok doğru karar verdin sultanım. Seni çok mutlu edicem.
Meryem: Çek elini, dokunma bana !
İbrahim sözünü tutarak Mustafa'ya yerlerini tam olarak bulamadığını söyler ve oradan ayrılır. Meryem ise sinirleri boşalmış bir şekilde gülmeye başlar.
Nisan: İyi misin Meryem ?
Meryem: Harikayımm..! Nerden biliyor bu manyak ?! Nasıl öğrendi nereye gittiklerini..! Deliricem, kafayı yemek üzereyim.
Nisan: Bak Meryem biliyorum şuan kafan karma karışık ama sonuçta o Neşe'nin abisi. Bizden başka onların yerini bilen yok. Neşe, abisine dayanamayıp söylemiş..
Meryem: Hayııırrr..! Sus Nisan, ne diyosun sen ? Kendini neden ele versin, Neşe böyle bir şey yapmaz.
Nisan: Meryem, onun abisi o. Ailesi, bir anlık boşluğuna gelmiş olabilir.
Meryem: Hayır, hayır bu hiç mantıklı değil Nisan. Bunu yapan Neşe olamaz.
Nisan: Kim peki ?
Meryem: Bilmiyorum.
Bir kaç saat sonra Atakan kızların yanına gelir.
Nisan: Hoşgeldin Atakan gel içeri.
Atakan: Meryem nerde ?
Nisan: İçerde uyuyor.
Atakan: Nisan beni daha önce neden aramadın ? Meryem iyi mi ?
Nisan: İyi. Aslında bende şaşırdım. İbrahim'e o kadar yakındı ki, hiç istemiyor havasında değildi.
Atakan: Ne diyosun sen ya ?
Diyerek Nisan'ın kolunu sıkar.
Nisan: Yavaş lütfen, canımı acıtıyorsun.
Atakan: Bir daha asla böyle konuşma Nisan ! Aslaa..!
Nisan: Peki tamam, özür dilerim.
Meryem, Atakan'ın sesine uyanıp yanlarına gelir.
Meryem: Atakann..
Atakan: Canımm.. İyi misin ?
Meryem: İyiyim.
Atakan: O adam sana bir şey yaptı mı ?!
Meryem: Hayır, hiç bir şey yapmadı.
Atakan: Emin misin, bak bana doğruları söyle. Dokundu mu sana ?
Meryem ve Nisan göz göze gelir. Fakat Meryem doğruyu söylemek istemez.
Meryem: Hayır dedim ya. Öyle boş boş konuşup gitti işte.
Atakan: Göstericem ben ona boş boş konuşmayı. Hadi sen hazırlan çıkalım.
Meryem: Nereye ?
Atakan: Fatih aradı nikahları yarınmış. Gidelim, yanlarında olalım.
Meryem: Olur zaten Neşe'yi çok özledim.
Nisan: Bende gelebilir miyim ?
Atakan: Senin ne işin var ki ? Bizim yakınlarımız evleniyor.
Meryem: Atakan kabalık etme. Tabiki gelebilirsin Nisancım.
Nisan: Sağol Meryem.
Akşam üstü yola çıkarlar. Mola verdikleri yerde Meryem çoktan uyuya kalmıştır.
Nisan: Atakan, tuvaletim geldi.
Atakan: Eee.. Ne yapayım Nisan ? Git tuvalete.
Nisan: Ya ama ben otobüsün yerini kaybederim. Benimle gelsen. Hem bak Meryem'de uyuyor zaten. Hemen döneriz.
Atakan: Hay Allah'ım yaa.. İyi peki yürü hadi.
O sırada telefon çalar. Arayan Bilal'dir.
Atakan: Abi biz şimdi mola yerindeyiz. Az bi yolumuz kaldı zaten. Sende bizden sonraki otobüse atla gel.
Bilal: Tamam tamam. Burdaki işlerin hepsini hallettim. Şimdi aldım bir bilet. Arkanızdayım.
Atakan: Tamamdır.
Nisan tuvalet işini halletikten sonra lavaboda ellerini yıkarken, Atakan'ı etkilemek için bir şeyler düşünür. Ve kendini yere atar.
Nisan: Aaaaahhh..!
Atakan: Nisannn.. İyi misin ? Ses ver Nisan, orda mısın ? Bir şey mi oldu ?
Nisan: Atakan yardım et.
Atakan kapıyı açıp içeri girdiğinde Nisan'ı yerde yatarken görür.
Atakan: Noldu ?
Nisan: Bacağım, bacağım çok acıyor. Yürüyemiycem sanırım.
Atakan: Of, dur tamam. Yerler de çok kaygan değil aslında. Neyse gel tamam, omzuma at kolunu.
Nisan: Sağol Atakan.
Atakan: Önemli değil.
Biraz yürümeye başlayınca Nisan çok zorlanır. Mola saatide çoktan dolmuştur.
Atakan: Yok bu böyle olmayacak. Otobüsü kaçırcaz.
Diyerek Nisan'ı kucağına alır. Meryem ise uyanmış telaşla camdan bakmaktadır. Onları öyle görünce bi duraksar. Anlam veremez. Nisan'ı koltuğuna oturtur.
Nisan: Teşekkür ederim Atakan.
Atakan: Önemli değil. Canım sen uyandın mı ?
Meryem: Evet. Nisan, iyi misin ? Ayağına noldu ?
Nisan: İyiyim Meryemcim sağol. Düştümde lavaboda. Sağolsun Atakan kucakladı, yardımcı oldu hemen.
Meryem gözlerini Atakan'a çevirir.
Atakan: Yürüyemeyecek gibiydi. Bir de mola süresi bitince, geç kalmamak için.
Meryem: İyi yapmışsın canım. Nisan'ı orda bırakacak halin yok. Geçmiş olsun Nisan.
Nisan: Teşekkür ederim Meryem.
Otobüs bir kaç saat sonra varacakları yere ulaşır. Neşe'lerin yanına varan Meryem çok mutlu olur.
Neşe: Meryemmm...
Meryem: Neşe çok özledim seni.
Neşe: Bende canım benim.
Fatih: Kardeşim hoşgeldin. Bilal yok mu ?
Atakan: Hoşbulduk. Bir kaç saat sonra burda olur. Bir sonraki otobüse bindi. Yapması gereken şeyler vardı.
Fatih: Tamam. Sende hoşgeldin Nisan.
Nisan: Hoşbulduk. Merhaba Neşe.
Neşe: Merhaba. Ayağına noldu senin ? Neden Atakan'ın koluna yapıştın ?
Meryem: Neşe çok ayıp. Nisan ayağını burktu sanırım. Canı çok yanıyor. Atakan yardım etti sağolsun.
Neşe: Ya tüh çok üzüldüm görüyor musun, vah vah. Demek Atakan yardım etti. Ne kadar yardın sever bir kardeşin var Fatih !
Fatih: Canım Nisan'la kavga etmenin sırası değil. Kız ayağını burkmuş görmüyor musun ?
Nisan: Önemi yok Fatih, açıklama yapmak zorunda değilsin.
Herkes pansiyonda odalarına geçerken Neşe, Nisan'ın kolunu tutarak durdurur.
Neşe: Sen bırak Atakan. Yorgunsun belli çık dinlen. Ben yardımcı olurum Nisan'a. Meryem sende hadi Atakan'la çık. Aşkım sende yardımcı ol, odalarına eşlik et.
Fatih: Tamam hayatım. Neşe tatsızlık olmasın tamam mı ?
Neşe: Tamam yok öyle bir şey, çıkın hadi.
Onlar yukarı çıkarken Neşe, Nisan'ın koluna girer.
Nisan: Sanada zahmet oluyor.
Neşe: Olur mu hiç Nisancım, sen o kadar ayağını burkmuşsun.
Diyerek onu biraz sarsar.
Nisan: Yaaa.. Ne yapıyorsun, dikkat etsene biraz.
Neşe: Ah canım ayağın mı acıdı ?
Nisan: Neşe sen ne yapmaya çalışıyorsun ?
Neşe: Kızım bak burda herkesi uyutabilirsin. Ama beni uyutamazsın, ben yemem anlıyor musun ? Senin bu ucuz numaraların bana sökmez. Meryem'in iyi niyetinden faydalanmana müsade etmiycem ! Kardeşimin canı yanarsa bil ki seninkini bin kat yakarım. O burkulmamış ayağını kendi ellerimle kırarım haberin olsun !
Nisan: Ne diyosun sen Neşe, hiç bir şey anlamıyorum.
Neşe: Bence anlıyorsun. Atakan ve Meryem'den uzak dur. Bu seni ilk ve son uyarışım Nisan ! İstanbul'a döndüğümüzde de evden ayrılıcaksın !
O sırada Meryem gelir.
Meryem: Sizi merak ettim gelmeyince. Yardım lazım mı ?
Neşe: Geldik işte. Lazım değil kuzum benim sen dinlen, yorgunsun. Ah öyle çok özlemişim ki seni Meryem.
Meryem: Bende çok özledim. Bu gece sarılıp uyuruz artık. Nisan sen nasıl oldun ? Ayağın daha iyi mi ?
Nisan: İyiyim Meryem sağol. Biraz dinlenirsem geçer. Ben odama gidiyim en iyisi.
Meryem: Neyi var bunun ? Moreli bozulmuş gibi.
Neşe: Aman boşver. Gel ben sana evlilik teklifini anlatıyım. Çok güzeldi.
Kızlar akşama doğru iyi bir uyku çekmek için odalarına girerler. Fatih ve Atakan bi oda da, Neşe ve Meryem bi oda da, Nisan ise tek başına bi oda da kalır.
Gece Nisan, Atakan'a mesaj atarak odasına çağırır. Atakan'da uykulu bir şekilde kalkıp gider.
Atakan: Nisan noldu, iyi misin ?
Nisan: Hiç iyi değilim. Ayağımın ağrısı arttı.
Atakan: Hadi ya. Napalım, hastaneye gidelim mi ?
Nisan: Yok biraz yanımda kalır mısın ? Belki ovalarsan geçer. Bi de şu çantamda ağrı kesici olucaktı, su ile verir misin ? Kalkamıyorum da.
Atakan: Tamam.
Bu sırada Nisan, Meryem'e de gelmesi için bir mesaj atar. Fakat Meryem çoktan uykuya daldığı için görmez. Ama hâlâ uyumamış olan Neşe mesajı fark eder.
Nisan ilacı içer.
Nisan: Teşekkür ederim Atakan. Bana çok yardımcı oldun.
Atakan: Ne demek, hiç önemli değil.
Nisan bardağı geri Atakan'a verirken eline dokunur ve tutar. Atakan ilk başta anlam veremesede yanlış bir şeylerin olacağını fark eder ama Nisan ondan önce davranıp Atakan'ın dudaklarına yapışır. Orada bulunan Neşe ise elindeki telefonu yere düşürmesi ile Atakan bir anda kendini geri çeker. Neşe'yle göz göze gelirler. Neşe ise gördükleri karşısında ne yapacağını bilemez.

ÜÇÜZ KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin