Gözleri dolan Meryem avuçlarını sıkar.
İbrahim: Sana söylemiştim. Sen bunları hak etmiyorsun Meryem.
Meryem: Bunu nasıl yapar ? Nasıl yaptın Atakannn..?
Meryem'in hafif başı döner. Dengesini sağlayamaz. İbrahim kollarından tutar.
İbrahim: Meryem iyi misin ?
Meryem: Bırak beni.
Diyerek oradan ayrılıp eve gider. Gün boyu yatağında ağlayan Meryem kimsenin telefonlarını açmaz. Gözleri şişer, kendinden geçmiş bir halde yatağında oturur. Atakan'la çekindikleri fotoğrafların hepsini siler. Nisan'ın odasına girer. Bütün eşyalarını yıkıp kırar.
Sinirden elleri titreyen Meryem, çalışma masanın üzerinde Nisan'ın çerçeveli fotoğrafını görür. Yumruğuyla ona vurur. Çerçevenin camları elini keser.
Bir kaç saat sonra telaşlanan Neşe, Atakan'la beraber eve gelirler. Kapı çalar ama açan yoktur. Biraz sonra kapıyı zorlarlar ve Meryem kapıyı açar. Meryem'i karşılarında öyle görünce şoka girerler.
Neşe: Meryemmm..!
Atakan: Meryem noldu sana böyle ?
Meryem arkasına dönerek içeri geçer. Arkasından Neşe ve Atakan'da ilerler. Etrafa baktıklarında ne olduğunu anlayamazlar. Her yer darmadağındır.
Neşe: Meryem noldu burda böyle ?
Atakan: Meryem noldu konuşsana ?
Atakan, Meryem'in elindeki kesiği fark eder ve dokunur.
Meryem: Çek elini ! Sakın dokunma bana !
Atakan: Meryem noldu ?
Neşe: Meryem elin çok kanamış, izin ver bakalım.
Meryem: Gerek yok. Bu kesik canımı acıtmıyor. Canımı acıtan sizsiniz.
Neşe: Meryemm..
Meryem: Dokunma Neşe ! Sen benim kardeşimdin. Nasıl söylemezsinnn..?!
Neşe: Meryem çok haklısın ama bi dinle nolur.
Atakan: Neşe'nin bir suçu yok. Saklamasını ben istedim. Sana söylecektik.
Meryem'in sinirleri bozulmuş bir şekilde kahkaha atmaya başlar.
Meryem: Demek söyleyecektiniz. Ama ben sizden önce öğrendim, şimdi ne olucak ?
Atakan: Meryem düşündüğün gibi bir şey değil. Ben seni aldatmadım.
Neşe: Bunu nasıl öğrendin Meryem ?
Meryem: Bir önemi mi var ? Gözümün içine baka baka yalan söylediniz ! Ben nasıl bir salakmışım ya ? Nasıl göremedim gözümün önünde olanları ?
Atakan: Meryem bak eğer beni dinlersennn..
Meryem: Dinlemiycem seni Atakan ! Seni bundan sonra asla dinlemiycem ! Çıkın evimden, hiç birinizi görmek istemiyorum.
Neşe: Meryem amaaa..
Meryem: Çık !
Canından sevdiği arkadaşı ile araları açılan Neşe çok üzgün bir şekilde oradan ayrılır.
Atakan ise açıklamasını bile yapamadan oradan çıkar. Olanların üstünden biraz zaman geçer. Nisan ortalıklarda gözükmez. Bilal'in ise hâlâ hiç bir şeyden haberi yoktur.
Fatih olanları öğrenince çok şaşırır. Atakan'ı teselli eder.
Fatih: Tamam artık, perişan ettin kendini. İçme yeter !
Atakan: Bırak !
Fatih: Oğlum kendine gel ! Komaya gireceksin.
Atakan: Karışma bana Fatih !
Bilal: Neyi var bunun ?
Fatih: Bir şey yok. Kendi kendine tiplere giriyor işte.
Bilal: Of Nisan'da yok, telefonlarını açmıyor.
Atakan sinirli sinirli Bilal'e bakar sonrada montunu alıp evden çıkar.
Bilal: Noldu oğlum buna ? Ne dedim ben şimdi ?
Fatih: Abi canı sıkkın işte gitme üstüne. Meryem'le tartışmışlar.
Neşe: Merhaba, kapı açıktı gidim. Atakan çok sinirli gözüküyordu, kavga mı ettiniz ?
Fatih: Yok canım. Her zaman ki gibi işte. Meryem'den bir haber var mı ?
Neşe: Hayır telefonlarımı bile açmıyor. İkisi içinde endişeleniyorum.
Fatih: Bende.
Atakan, Meryem'in çalıştığı hastaneye gelir. Meryem'in acilde çalıştığını görür ve uzaktan onu izler.
Nihal: Meryem şu kapıdaki çocuk seni izliyor.
Meryem: Kim ?
Kafasını döndüğünde Atakan'ı gören Meryem hemem suratını çevirir. Biraz sonra İbrahim ellerinde çiçekle hastaneye gelir.
Meryem: İbrahim, ne işin var burda ?
İbrahim: Bunlar senin için.
Atakan hemen yanlarında biter.
Atakan: Hemen fırsat buldun değil mi şerefsiz herif !
İbrahim: Düzgün konuş.
Atakan: Konuşmazsam nolur lan ?!
Meryem: İbrahim sakın. Herkes bize bakıyor. Sakin ol, duyma onu.
Atakan: Meryemmm..
Meryem: Git Atakan ! Git !
İbrahim: Onu duydun.
Atakan: Meryem bak beni kızdırmak için bu dengesiz herife yaklaşıyorsan başardın. Daha fazlasını yapma !
Meryem: Git dedim. Sakın bir daha gelme.
Atakan: Beni dinlemedin bile.
Meryem: Seni dinlemek istemiyorum. Seni görmek istemiyorum. Çık hayatımdan !
Atakan: Son sözün bu mu ?
Meryem biraz duraksar. Gözleri buğulanır. Derin bir nefes alır.
Meryem: Bu..
Arkasını dönerek oradan ayrılır. Göz yaşlarını elleri ile silerek dik durmaya çalışır. Atakan aldığı cevapla bitmiş bir şekilde ordan çıkar. Dışarı çıktığında nefes almaya çalışır. Sonra yere çökerek, ağlamaya başlar.
Nihal: Meryem, kimdi o çocuk ?
Meryem: Hatırlamak istemediğim birisi.
Nihal: Bu çocuk seni çok seviyor Meryem, camdan baksana yere oturmuş nasıl ağlıyor.
Meryem pencereye doğru gelerek aşağıya bakar.
Meryem: Bende onu çok seviyordumm..
Nihal: Sende hâlâ seviyorsun belli. Nasıl ağladığını gördüm. Birbirinizi bu kadar severken nasıl ayrıldınız ?
Meryem: İhanet ! İhaneti yüzünden ayrıldık. Ne olursa olsun ona hep inanmayı seçmiştim. Hata yapmışım işte. İkimizide mahvetti.
Nihal: Meryem, hadi sen bu gün erken çık. Zaten nöbetinde yok, gececiler gelir şimdi. Ben seni idare ederim. Git biraz dinlen, böyle çalışma.
Meryem: Olmaz. Eve gidince daha kötü oluyorum. Böyle nefes alamıyor gibiyim. Duvarlar üstüme üstüme geliyor.
Nihal: Tamam o zaman hiç itiraz istemiyorum. Bugün bizim eve birlikte gidiyoruz. Hem kafanı dağıtırsın.
Meryem: Hiç gerek yok gerçekten ben iyiyim. Hem senide sıkarım şimdi.
Nihal: Saçmalama gel işte. Böyle evde tek başına ne yapacaksın. Hem bende sıkıldım biraz eğleniriz.
Meryem: Peki tamam. Hadi sen işine geç azar işitme.
Akşama birlikte çıkan kızlar çıkışta Neşe'yi görürler.
Neşe: Meryem. Bir dakika konuşalım mı lütfen.
Nihal: Ben seni durakta bekliyorum canım.
Meryem: Tamam bende hemen geliyorum.
Neşe: Yalnız olmamana sevindim.
Meryem: Ne söyleyeceksin Neşe ?
Neşe: Ben evleniyorum. Fatih her şeyi ayarladı. Yarın nikahım var.
Meryem: Çok mutlu olursunuz umarım.
Neşe: Teşekkür ederiz. Meryemmm.. Birbirimizin düğününde olmak bizim hayalimizdi.
Meryem: Evet hayalimizdi. Ama birbirimizden bir şeyler saklamadığımız zamanlardı o hayal.
Neşe: Meryem bak ben sana söyleyecektim ama..
Meryem: Neşe, çok mutlu olmanı istiyorum. Ama benden daha fazlasını bekleme. Araya buzları koyan sensin. Şimdi gitmem gerek. Fatih ve seni kutluyorum. Mutluluklar.
Meryem giderken Neşe arkasından öylece baka kalır. Üzülerek Fatih'lere döner.
Fatih: Canım noldu ?
Neşe: Beni gerçekten hayatından çıkarmış Fatih. Gerçekten çıkarmış ! Haklıda, ben ona yalan söyledim. Ama sırf o üzülmesin diye. Atakan'la ayrılmasın diye.
Fatih: Şşş.. Neşe ağlama. Meryem'in seni nasıl sevdiğini ben biliyorum. Bak gör yarın orda olucak.
Neşe: Gerçekten gelir mi Fatih ?
Fatih: Gelir sevgilim.
Neşe'nin göz yaşlarını silerek yanağından öper.
Yarın için hazırlanan çift heycanlıdır. Gelinliğini giyinen Neşe oldukça duygulanır. Çünkü bu gelinliği ona Meryem getirmişti. Ama bu kez giydiğinde yanında Meryem yoktur.
Fatih: Hazır mısın canım ?
Neşe: Evet, hazırım.
Salona geçen çift nikah masasına otururlar. Sorular sorulur.
"Siz Neşe Hanım, Fatih Beyi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?"
Neşe biraz etrafına bakar. Meryem'i göremeyince Fatih'e üzgün gözlerle bakar. Fatih elini tutar.
Neşe: Evet, kabul ediyorum.
"Siz Fatih Bey, Neşe Hanımı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?"
Fatih: Evet, kabul ediyorum.
Birbirlerine bakarak gülümserler. Defteri imzalarlar. Nüfus cüzdanını Neşe alır.
Bilal: Yenge bas ayağına bas.
Neşe gülerek Fatih'in ayağına basar.
Fatih: Ahhh..!
Neşe: Özür dilerim sevgilim adet böyle.
Fatih: Adete bak direk bacağımı kesseydiniz bari.
Fatih ve Neşe ayağı kalkar. Fatih, Neşe'nin yanaklarına dokunur. Alnına bir buse kondurur.
Fatih: Seni hep seveceğimi bil.
Neşe: Bende seni hep sevicem sevgilim.
Sulanmış gözlerle arkadaşını uzaktan izleyen Meryem, çok duygulanır. Belki yanında olamaz ama onun hep yakınında olcaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇÜZ KARDEŞLER
Fiksi RemajaKardeş demek hayat demektir. Kimi zaman aldığın nefeste kardeşim diyebilmek, kimi zaman üzüldüğüm anda karşında bulabilmek. Ne olursa olsun kardeş olunmaktan asla vazgeçilmeyecektir. Yolun sonu uçurumsa, kardeşim geri dön.. İlk adım benimdir ! Birb...