ÜÇÜZ KARDEŞLER

55.BÖLÜM

Neşe ter içinde arkasına döndüğünde gördüğü kişiyle şoka uğrar.
Neşe: Merve !
Merve: Merhaba Neşe. Özledin mi beni ?
Neşe: Merve tamam bak bana ne yapmak istersen yap ama nolur oğluma dokunma o daha bebek.
Merve kendi kızına bakar. İnci'ye dokunmak ister fakat İnci ondan kaçıp Neşe'nin ayağına sarılır.
Merve: Kızımıda almayı başardın. Yine sen kazandın Neşe !
Neşe: Nolur yapma. Burdan çıkma imkanın yok, polisler buraya gelicek.
Merve: Ben zaten yanmışım Neşe, ama hiç merak etme sen. Senide yanımda götürücem bu cehenneme.
Bu sırada aşağıda Fatih'e telefon gelir.
Fatih: Alo, buyrun.
"Fatih Bey iyi akşamlar. Kusura bakmayın rahatsız ediyorum bu saatte."
Fatih: İyi akşamlar, buyrun estağfurullah.
"Merve Hanım, hastaneden kaçmış lütfen sizde dikkat edin."
Fatih: Pardon anlamadım.
"Merve Hanım şuan dışarda bir yerde kaçmış ! Ekip yolda her yeri arıyor, lütfen dikkat edin. Eğer siz bulursanız bize haber verin."
Fatih telefonu kapatır. Yüzü bembeyaz olur.
Bilal: Noldu abi ? Rengin attı, kötü bir haber mi ?
Fatih: Neşe !
Diyerek hızla yukarı koşar. Kıvık kapıdan içeri girdiğinde manzarayı görür.
Fatih: Merve !
Neşe ağlamaya başlar.
Merve: Ağlamayı kes Neşe !
Fatih: Merve yapma.
Merve: Sen bu işe karışma Fatih. Bu iş ikimizin arasında. Bu kadın benim hayatımı mahvetti. Onun mutlu olmasına izin vermiycem.
Neşe: Lütfen bare oğlumu babasına vereyim. Lütfennn..
Fatih: Merve bırak çocuğu alayım.
Neşe: Lütfen.
Merve, Fatih'e dönüp uzun uzun bakar.
Merve: Beraber çok mutlu olabilirdik. Ama artık her şey için çok geç. Neşe senin yüzünden ölecek. Bunun vicdan azabıyla yaşamak sana en büyük ceza olsun Fatih. Hepimizin hayatını mahveden sen oldunn..
Merve tetiği çeker.
Fatih silahın üzerine atlar. Ve silah patlar.. Aşağıda sesi duyan Bilal yukarı çıkar.
Kurşun Neşe'nin omzuna isabet eder. Neşe kucağında Batuyla dizlerinin üzerine çöker.
Fatih: Neşeeee..!
Merve tekrar silahın tetiğini çeker yine silahı Neşe'ye doğrultur. Fatih, Merve'yi itekler ve silah yere düşer. İtekleme hızıyla camdan fırlayan Merve'nin elini Fatih tutar.
Merve: Fatih, bırakma beni nolur. Kurtar beni.
Fatih: Sıkı tutun. Şimdi seni çekicem.
Merve: Sen öyle san.
Fatih: Merve ne yapıyosun ?! Hayırrr...
Merve: Ölüme birlikte gidicez sevgilim.
Diyerek Fatih'i aşağıya çeker ve yere düşler.
Bilal: Fatihhhh..!
Neşe: Fatih, Fatih, Fatihhh..
Mahalleli hemen başlarına toplanır. Neşe yaralı bir şekilde kucağında Batu ile ağlayarak aşağıya iner. Fatih'i kanlar içinde görünce feryat etmeye başlar.
Neşe: Allah'ımmm..! Fatihhhh..!
Bilal: Neşe dur, ambulans çağırsın birisi çabuk olun !
Neşe: Bırak beni, bırak ! Fatihhh..
Hemen ambulansla hastaneye kaldırılan Fatih'in durumu oldukça kötüdür. Merve ise olay yerinde can verir. Apar topar hastaneye giderler. Neşe'nin üstü başı kan içindedir. Nihal'de yaşadıklarının şokunu atlatamaz. Bilal çocukları Meryem'e götürür.
Meryem: Bilal hoş geldin. Noldu iyi misin ? Bu ellerinde ki kan ne ? Atakan'a bir şey mi oldu ? Konuşsana Bilal !
Bilal: Atakan değil.
Meryem: Kim peki ?
Bilal: Fatih.
Meryem: Noldu ? Anlatsana.
Bilal içerde olanları anlatır. İnci'de çok korkmuştur.
Bilal: Ben hastaneye döneyim. Batu ve İnci sana emanet.
Meryem: Tamam. Bilal, Neşe'yi yalnız bırakmayın. Gelmeye çalışırım.
Bilal çıkıp hastaneye gittiğinde Atakan'ın geldiğini görür.
Atakan: Nasıl oldu ?!
"Hanım efendi müdahale etmemiz gerekiyor lütfen."
Neşe: Bırakın iyiyim ben. Hiç bir şeyim yok.
Atakan: Neşe yapma böyle, izin ver yarana baksınlar.
Neşe: Hayır ben burda Fatih'in çıkmasını bekleyeceğim.
Bilal: Neşe lütfen hadi. Bak Fatih daha çıkmaz. Uzun bir ameliyat olucak.
Neşe: Hayır, hayır. O çok güçlü Bilal ! O beni bırakmaz, çocuklarını bırakmaz.
Nihal: Hadi canım birlikte gidelim gel.
Diyerek Neşe'nin koluna girer. Neyseki kurşun omuzu sıyırmıştır. Sakinleştirici vererek biraz uyuması sağlanır.
Bilal: Uyudu mu ?
Nihal: Sakinleştirici verdiler. Uyuyor.
Bilal: Sende yorgunsun, istersen içerden bi boş odaya yat. Ben rica ederim hemşirelerden.
Nihal: Gerek yok iyiyim ben.
Nihal'in gözleri dolar.
Bilal: Tamam, geçti.
Nihal: Çok korkunçtu, hiç bir şey yapamadım.
Bilal: Senin suçun değil.
Nihal: Neşe bana güvenmişti.
Bilal: Nihal bak bu senin suçun değildi. Kendini suçlamaktan vazgeç. Hadi gel biraz hava alalım. Neşe epey uyanmaz zaten.
Nihal: Tamam.
İbrahim eve geldiğinde çocukları görünce şaşırır.
İbrahim: Noluyor Meryem ? Bunların ne işi var burda ?
Meryem: Burda kalmaları gerekiyor.
İbrahim: Sebep ?
Meryem: Uzatma İbrahim ! Küçücük çocukları sokağa atacak kadar vicdansız mısın ? Şu kucağımdaki öz be öz yeğenin.
İbrahim: Benim yeğenim falan değil ! Fatih'in çocukları bunlar. Fatih'in olan bir şey benim hiç bir şeyim olamaz.
Meryem: Sadece Fatih'in değil, kız kardeşin Neşe'nin evladıda.
İbrahim: Ne yaparsan yap, benden uzak tut yeter.
Diyerek odasına çıkar.
Neşe oda da gözlerini hafif açtığında Fatih'i görür.
Neşe: Fatih ! İyi misin ?
Fatih: İyiyim, çok iyiyim. Daha da iyi olmam için senin güçlü durman lazım.
Neşe: Yapamıyorum Fatih, güçlü olamıyorum.
Fatih: Olucaksın, İnci'nin ve Batu'nun sana ihtiyacı var.
Neşe: Sensiz yapamam.
Fatih: Güçlü ol Neşe. Dirayetli ol.
Neşe: Gitme nolursun. Sensiz yapamam diyorum. Bırakma beni.
Fatih: Çok yorgunum Neşe..
Neşe: Hayır, Fatih sakın pes etme. Dayan nolur, sana ihtiyacım var. Fatih, gitmeeee..! Fatihhhh..!
Diye bağırarak yerinden sıçarken uyanır.
Nihal: Canım, iyi misin ?
Neşe: Fatihh.. Nerde o ? Nereye gitti ?
Nihal: Neşe sakinleş. Hemşire Hanım yardım edin.
Neşe: Bırak beni, bırak ! Buradaydı, Fatih buradaydı ! Gördüm onu bana gülümsedi.
"Neşe Hanım sakin olun lütfen. Hemen bi sakinleştirici yapalım."
Neşe: Nolur yapmayın, uyutmayın beni. Fatih'in bana ihtiyacı var, yanında olmam lazım. Fatihhh..!
Bilal: Noldu ?
Nihal: Kriz geçirdi birden bire.
Bilal: Allah'ım sen koru.
Sabaha kadar yoğun bakımın önünde bekleyen Atakan'da oldukça yıpranmış bir hale gelmiştir. Sabaha karşı Meryem çocukları hizmetliye emanet eder.
Meryem: Çocuklar sana emanet. Batu'nun mamasını yedirdim, gazını çıkardım. Uyanınca atletini değiştir. Bezini sık sık kontrol et pişik olmasın. İnciyle güzel şeyler yapın çok fazla televizyon izlemesin. Elinden geldiğince oyala babasını falan sorarsa geleceğini söyle. Bende zaten hemen gelicem.
"Peki Meryem Hanım, siz merak etmeyin."
Meryem hastaneye geldiğinde Atakan'ı öyle görünce yanına gidip sarılır.
Meryem: Sen iyi misin ?
Atakan: Nasıl olabilirim ki ?
Meryem: Fatih güçlü adamdır. Merak etme iyi olucak. Neşe nerde ?
Atakan: Sakinleştiriciyle uyuttular. Omuzu sargılı.
Meryem: Sargılı mı ? Neden ?
Atakan: Silah patlamış, Neşe'nin omzuna isabet etmiş. Endişelenme iyi.
Meryem: Ben bi ona bakayım.
Derken Neşe'nin geldiğini görür.
Meryem: Neşe, canım benim.
Neşe: Hâlâ gözlerini açmadı değil mi ?
Meryem: Açacak ben biliyorum. O seni bırakmaz.
Yoğun bakımda bir hareketlilik olur. Fatih'in kalbi durur. Neşe hemen yoğun bakımın camına yaklaşır.
Neşe: Noluyor ? Fatih ! Bir şey yapın noluyor ?! Fatih, Fatihhh..!
Atakan: Allah kahretsin !
Bilal: Fatih, kardeşim dayan nolurr..
Doktorlar bir kaç elektroşoktan sonra artık geri çekilirler.
"Çok üzgünüm."
Neşe: Ne demek üzgünüm, ne demekkk..?!
"Yapabileceğimiz bir şey kalmadı. Üzgünüm, başınız..."
Neşe: Sussss..! Sus, sakın söyleme hayır, hayırrr..! Üzgün müsün sen şu anda ? Orda yatan benim kocam, çocuklarımın babası, her şeyim o benim, hayatım o benim ! Siz ne dediğinizin farkında mısınız ? Hayatımı almayın benden nolur ! Üzgün olsanız burda böyle durmazsınız ! O benim canım, kanım.. Nolur bir şey yapın nolur.. Çabuk bir şey yap !
Meryem: Neşe, Neşem acını anlıyorum..
Neşe: Kimse anlayamaz ! Asla ama asla kimse benim içimde yanan ateşi anlayamaz ! Fatihhh..! Ahhhhh...
Şimdi hiç dinmeyecek bu ateş Neşe'nin tam kalbinin ortasına düştü..