Hyung? [ChanBaek]

Yurt?

Hyunglarla iyi anlaşacağım için mutluyum.

Sanırım onları gördüğümde ve konuştuğumuzda bunu düşünmüştüm.
Bunu düşündüğümden salak olmalıyım.

Nasıl anlayamadım ya ben? Sırf başkan kameradan izliyor diye bana iyi davrandıklarını düşünmemiştim.
Aslında iyi insanlara benziyorlardı ama bana neden böyle davrandıklarını anlamamıştım.

İlk defa yurda gidiyordum ilk defa evden ayrılıyordum ama kimse bana ilk zaman ki gibi samimi davranmamıştı.

Sanırım üzgün hissediyorum.

'Bunu unutma'
Kendime bunu söyleyip duruyordum.
Eğer kendimi kanıtlarsam bana iyi davranırlar?

Ben hiç böyle düşünmemiştim!
Hyunglarımla şakalaşırım sanıyordum.
Hyunglarımla iyi anlaşırım sanıyordum
Ben çok bencil değilim!
Sadece..Tae kadar şanslı değildim.

Yanımda yoda kulaklı ve benden tiksinen (sanırım) Chanyeol hyung kalıyormuş ve Suho Hyung ve Kris Hyung.
Nasıl anlaşacağımızı bilmiyorum.
Yani beni gördüğünde kaşlarını çatan ve benim olduğum ortamlardan kaçınan birileriyle aynı yerde bulunmak?
Zor, kesinlikle zor.

Evimde olan laptopu getirdim çünkü benden başka bir sürü insan var bana kayıt sırası gelmez yani herhalde?
Kayıt yapıp gizli sekmeye kayıt ediyordum.
Çünkü nasıl geliştiğimi görmek istiyorum bir kaç yıl sonra bunlara bakıp gülmek istiyorum .
Kemanımla çalışıyordum.
Veya evden aldığım kitapları, çizgi romanları okuyordum.
Çıkış vaktimize daha çok var bu yüzden kimse çalışmıyordu.
Veya ben odadan çıkmadığımdan kimin ne yaptığımı pek takip etmiyordum.
Bi akşamları,akşam yemeğinde toplanmak zorundaydık. Yoksa Suho hyung herkesi odasından zorla çıkartıyor ve yemeğe oturtturuyordu buraya kadar tamam ama bulaşıkları yıkamak çok ... üşendirici? Zaten okula da gidiyordum.

Telefonuma gelen mesajla doğruldum.

Gerizekalı kuzenim Tae'nin sewi
Baek! Seni arayabilir miyim?!!

O aramadan onu ben aradım.
"Efendim Hyung?" Dediğimde
"Baekhyun şimdi bana Tae'nin eski sevgilisi filan var mı söyle!"
"Hyung, bizim Tae seni zaten 3 yıldır seviyo ne sevgilisi?"dediğimde derin bir nefes almış sonra öksürmeye başlamıştı.
"Ne?! 3 yıl mı?!"diye çığırdığında telefonu bıkkınca kulağımdan çekmiştim.
"Bunu Tae'ye söyleme hyung yoksa beni gebertir!"dediğimde tamam demiş ve aceleyle kapatmıştı.
Kulaklığımı alıp yatağa geçtim ve müzik listemi açıp kendimi uyumaya zorladım.
Kendimi buraya ait hissetmiyordum.
Sanki eski ben değilmiş gibi hissediyordum.
Gitmeliydim değil mi?
Daha hiçbir şey başlamadan gitmeliydim.
Hatta gelmemeliydim bile!
Bu alışma sürecinde herkes birbirine alışmış olsada ben alışamamıştım.
Yarın okuldan sonra Junkookla buluşacaktık.
Ona anlatmalıydım değil mi?
Sonuçta yakın arkadaşımdı.
Evet kesinlikle anlatmalıydım.
Yarın için giyeceklerimi ayarlayıp yatağa tekrardan girdim.
Tabi o sırada Suho Hyungun bağırması bir oldu.
"Baekhyun geliyo musun?!"diye bağırdığında cevap verdim.
"Geliyorum Hyung!!"
Diye bağırıp yatağımdan sıyrıldım ve koşarak yemek masasına oturdum.
Her zamanki gibi yine aynı herkes konuşup yiyiyordu. Kendi aralarında konuştuklarından dinlememiştim bile.

"Değil mi Baekhyun ?" Bana yöneltilen soruya
"Efendim Hyung?" Diye cevap vermiştim.
Lu han Hyung "diyoruz ki Pazartesi bir yerlere gidelim."dediğinde gülümsemiş ve
"Malesef gelemem Hyung, Pazartesi dershaneye katılmalıyım. Yine de teşekkür ederim." Dediğimde gülümsemiş ve "başka zamana artık" demişti
Onlarla gittiğimiz bir yerde beni yine görmemeye devam etmişlerdi.
Gelmemek iyi olacaktı.
Zaten dershanem gerçekten vardı.
"Ben kalkabilir miyim Hyung?" Diye sorduğunda Sehun Hyung yüzünün cidden bembeyaz olduğunu gördüm.