Bilerek mi?

1.5K 121 41
                                    

İçimden kıs kıs gülerken Chanyeol şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu.
E bana da biri, öpüşmek istediğim biri,"Ama pamuk şekerimi yiyemem." Derse bende böyle kalırdım.

"Ama ben nasıl öpücem seni şimdi?!" İsyan edercesine söyledi. Beynimin kurnaz kısmıyla kalbimin aşık kısmı birleştiler: Sarhoştum sonuçta değil mi? İstediğimi yaparım!
Yavaşça dudaklarına yaklaştım.
Etraf birden çok loş gözüktü gözüme.
Gözlerim bir onun dudaklarına birde gözlerine gidip geliyordu, tıpkı onun gibi.
Sonunda dudaklarımız buluştuğunda kollarımı omzuna atıp bir elimi saçlarına atmıştım.
Hareketsizce duran dudaklarımı oynattım, bunu büyük ihtimalle beklemeyen Chanyeol şaşırdı.
Ama sonra bana ayak uydurdu. Onun üst dudağını, dudaklarım arasına alıp emmeye başladım.
Yavaş başlayan öpücüğümüz hızlanırken birden korktum.
Nedensizce ürperdim.
Bu dudaklarımızı ayırmama sebep oldu.
Geri çekildiğimde bu sefer yaklaşan Chanyeol oldu. Evet onu öpmeyi seviyorum ama şu an değil.
Dudaklarıma yaptığı baskıdan kurtulmak istedim.
Sevmedim bu tür öpüşmeyi,zorlanıyormuşum gibiydi.
Birden tiksindim her şeyden;
Ondan, dudaklarından, gözlerinden... Belki de tek tiksindiğim kendimim ama bunu söyleyebilecek cesaret yoktu bende.
Dudaklarımı geriye çektim, yani en azından denedim.
Olmayınca ellerim arasındaki saçını geriye doğru çektim ve söylendim.
"İstemiyorum."dememle geri çekilmesi bir oldu. Şu an en azından biraz nefes alabiliyordum yanından geçip odama ilerlemeye çalıştım.
Öpücüğün etkisiyle mayışmıştım ve birazda sarhoşluğun etkisi vardı.

Yatağa kafamı koyduğum gibi gözlerim kapandı, istediğim buydu çünkü.

Sabah olmayacak kadar geç bir saatte uyandım. Başımda iğrenç ve keskin bir ağrı vardı. Düşünemeyecek kadar ağrıtan bu acı başımı döndürmesine rağmen lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım.

Şu akşamdan kalma olayından aynı içkiye olduğu gibi nefret etmiştim.
Lavabodan çıkıp salona ilerlerdim, herkes buradaydı. Lay ilgiyle sordu;

"Başın ağrıyor mu,Baekhyun?"
"Fazlasıyla!" Masanın üzerindeki ağrı kesici hapı bana fırlattı ve içmemi söyledi.
Mutfağa geçip bardağa su doldurmadım.
Ne yani hiç mi musluğa ağzınızı dayamadınız?
Düşünülen kibarlıkta olmadığım aklıma geldiğinde fanlarım beni bu halde görseler ne yapacakları gelirdi.
Ehehehe hiç bir zaman kibar biri olamayacağım herhalde ehehehe.

Tam modum düzeldiğinde mutfağa Chanyeol girdi, modumun düşmesi kaçınılmazdı ama yüz ifademi değiştiremezdim yoksa hatırladığımı anlardı.
Suyunu bardağa doldurunca elimdeki ağrı kesiciyi ona uzattım ve "Günaydın" dedim.
O beni bir homurtuyla onayladı ve birden kafasını kaldırdı.

"Dün geceden.. bir şeyler hatırlıyor olma ihtimalin..?"
Düşünür gibi yaptım ama sonra kafamı iki yana salladım.
Beni onayladıktan sonra hapı içti, gözümü ne kadar çekmek istesem de istikrarlı bir şekilde adem elmasına kayıyordu.

Suyu bitirip bana döndüğünde içimden neden bu kadar yakışıklı olduğunu sorguluyordum.
Sonra içeri girdiğimizde Sehun koşarak geldi ve bağırdı.
"Bilin bakalım ne oldu?!" Ona 'yine ne oldu' bakışlarımdan fırlattığımda bana dil çıkardı ve 'çarına tükürcem ben şimdi' bakışı attı. Nerden anladın değil sezdim. Çünkü bilirsiniz Oh Sehun ve genleri.

"Baekhyun ve Chanyeol dün öpüştü!" Birden herkes bize gözlerini açmış bakarken bende gözlerimi kocaman açmış Chanyeol'e bakıyordum.
Özür dilerim,hatırlamıyorum diye yalan attığım için.
Teşekkürler, öpücük için.
Jongin konuştu.
"Bir dakika Baek sen şaşkınsın?"

"Ben hatırlamıyorum çünkü."
Sonra Junmyeon söyledi;
"Tamam uzatmanın anlamı yok demekki sarhoş olduklarından öpüştüler."
Herkes onaylayıp olay kapanınca ben biraz drama queenlik yapmak istedim, yani neden yapmayayım ki? Belki sonrasında bir şeyler..olur? Hızlıca odaya geçtim ve Chanyeol'e mesaj attım.

Kime: Park
Mesaj: Odama gelebilir misin? Konuşmamız gerek.

Bir kaç saniye sonra geldiğinde konuşmaya başladım.
"Ne zaman söyleyecektin?"

"Neyi söylemem gerekiyordu?" Gözlerimi devirdim. Ciddi miydi bu?

"Seni öptüğümü veya senin beni öptüğünü?" Ses tonumun stabil olmasından cesaretle konuştu.

"Ben de hatırlamıyorum ve üzgünüm ilkti herhalde.."
Dikkatimi söylediklerine veremiyordum, kelimelerdense o kelimelerin çıktığı dudaklarda takılı kalmıştı aklım.

Belki her şeyi bir kenara koyup beraber olmalıydık? Veya bana hissettirdiklerini ona hissettirmeliyim? 2 Seçenek arasında kaldığımdan dudaklarından çektim ve gözlerine baktım.
Çünkü cevap verebilecek olan dudakları değildi, gözleriydi.
Anlamlı ve bir o kadar üzgün gözler bana yanıtımı fısıldadılar.

Ve yavaşça yaklaştım ona, fark ettirmeden ağır ağır.
Belki de milim milim.
Sonra birden gözlerinde bir tedirginlik oluştu. Birbirimize yaklaşırken birden durduracak kadar güçlü bir duyguydu bu, beni ileride kahredebilcek kadar sert.

Birden geri çekildi, 'Oysaki sonunda hislerimi gizlemekten vaz geçmiştim neden böyle yaptı?'
Bunu düşündürdü bana, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
İlk defa hislerimi ortaya çıkaracakken engelleniyorum.
Bendense o söylüyor; "Ben...Yapamam."
Eko etkisiyle yankılanıyor beynimde. Her bir hecesi deşiyor kalbimi ama ağzımdan bir tek kelime çıkmıyor.
Belkide çıkamıyordu.
Sadece Neden diye sormak istemiştim, beni sevmiyor muydu? O zaman her gece beni yumuşatan öpücükler de neydi?

Ama soramadım, onun yerine odadan çıkışını izledim.

Neden?
Bu seferki kendimeydi.
Neden bir boku bile beceremiyorum?!
Ne sorunum var benim?
Neden her şeyi elime yüzüme bulaştırıyorum?
Hislerimi neden gösteremiyorum? Göstermek istediğimde neden engelleniyorum?
Neden yeni yeni grupla ısınırken ona ulaşamıyorum?

Ama bu sefer kimse durduramaz beni.
Ne Chanyeol ne de şu sikik beynim ah gururumu da unutmayalım.

Bu sefer hislerimden utanacak veya gururuma yenilecek değilim.

Park Chanyeol! Byun Baekhyun'un olmaya hazırlan! Çünkü artık roller değişti, nereye kadar kaçabilirsin ki, sevgili'm~

Voah bu kelime mükemmel değil mi? Yani sadece ben Chanyeol'üme söylediğimde.

Öncelikle artık salaş Byun gidecek ve yerine her saniye yakan alevli Byun Baekhyun gelecek!

Yanmaya hazırlan Park Chanyeol!

İlahi Bakış Açısı

Sadece o varmışça onu sevmek istemiyordu Sehun. Ona bağlandığı, aşık olduğu aşikardı ama Sehun bu aşkı bitirmek istiyordu, canı yanıyordu çünkü.
Sanki tüm kemiklerini aynı anda kırılıyormuş  gibi ve kırılan o kemikler birer birer kalbine batıyordu.
Acı en başta iyiydi, unutuyordu onunla alakalı her şeyi ama sonradan bağışıklık kazanmıştı ve bu sefer aklı hep Luhandaydı.

Ah sadece aklı değil.
Verdiği bir çok şey ondaydı, onun verdikleri de ama içlerinden en önemli olanını bileğinden asla çıkarmazdı.
Ama Luhan öyle değildi gördüğü fotoğrafların hiç birinde bilekliği görememiş olması kalbini daha çok kırmıştı.

Ama bunlar sadece Sehun'un kuruntularıydı.
Gerçek olsaydı şu an Luhan elindeki bilekliğe sıkıca sarılarak ağlamazdı.

Ama Oh Sehun bunları bilemezdi. Sadece kendisi acı çekiyor sanıyordu.
Bunu sadece kalpsizler ve aptallar yapar.
Ama Sehun sadece aşık.
Veya aşıktı?

🌑🌒🌓🌔🌕🌖🌗🌘🌑
#YouDidWellJonghyun

Hyung? [ChanBaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin