Dispacth?

2.1K 138 9
                                    

Sabah uyandığımda yurtta kimse yoktu. Her yerde her zamanki gibi dağınıktı. Yatakları toparlayıp mutfağa gittim. Yatakları topladığımdan enerjim kalmamıştı bu yüzden Nestle'nin cococopsunu yemeye başladım.

Esneyip telefonumu bulduğumda mesaj görmemek beni delirtmişti. Gidiyorsunuz ve bana haber verilmiyor?
Murat Hyunga mesaj attım.

Murat Hyung:
Hyung, evde değilsiniz? Benim bugün programım yok mu? Tatil mi?!

Diye umutla yazdığımda geri dönmüştü hemen.

Murat Hyung:
Bizde şimdi arabadayız, geliyoruz. Ve programın öğleden Sonra yani 2 saat sonra. Tatil mi ?? Ahahahahhahahahahhaha-Hayır.

Murat Hyung:
Kalbimi kırdın hyung 😣😭😢

Murat Hyung:
*Hunharcakahkahaatanemoji*

Ona görüldü yapıp çıktım ve odadan kitap aldım. Bütün kitaplarımı okuduğumdan yeni kitap almam gerektiğini düşündüm.
Hızlıca notlarıma yazdım.
Çok sıkıldım.
Sıkıldım.
Çok.
Ama.
Çok.

"Murat Hyung! İşimiz bitti değil mi?!" Diye bağırıp hemen yanına üşüştüm. Telefonuma el koyulduğu için bakamıyordum ama bu akşam verecekti Murat Hyung.

"Bitti işin hadi yurda gidelim." Dediğinde onu durdurdum.
"Kütüphaneye veya kitap satan bir yere gidebilir miyiz? Okumak için hiç kitabım yok.."
Dediğimde gözlerini belertti ve
"Baekhyun yurtta her yerde kitap var? Ve hepsi de senin?" Dedi.
"Ama hyunggggg lütfen! Hepsini okudum! Hem okuduklarımı annemlere yollarım lütfen!" Diyip puppy bakışlarımı göndermeye başlamıştım. Kimse bu bakışlara karşı kazanamazdı. Murat Hyung bana anlamsızca baktı ve
"Neden öyle bakıyorsun? Gözüne bir şey mi kaçtı?" Dediğinde olduğum yerde dona kaldım!
Puppy Bakışlarıma Direnen Bir İNSAN!! Ve tam karşımda?!!
"Neyse benimde bir kaç bir şey almam lazım hadi gidelim."

"Baekhyun! Baekhyun hadi gidelim! Seni buraya getirmemeliydim. Ve hayır onların hepsini alamazsın."
Hızlıca dağ oluşturduğum kitaplara sarıldım.

"Ama hyung ne kadar tatlılar görmüyor musun? Tam benim kitabım olmalıklar! Lütfen!" Dediğimde keskin bir ses tonuyla:

"Eğer o dağın yarısını 3 dakika içinde yerine koymazsan Baekhyun bu Murat'ın ters yüzünü göreceksin." Gözleri koyulaşmıştı.

Ve mağazadan çıkarken Murat Hyung yenmişliğin verdiği o hisle gülümsüyordu bense ardımda bıraktığım kitaplara ağıt yakıyordum, tabi içimden.

Yurda Murat Hyung girmemişti işi varmış,tabi bu telefonumu almamamı gerektirmez,bende hemen yurda yardırdım.
Ellerimdeki kitaplara bakıp sırıtıyordum. Kapıyı Kai Hyung açınca cıvıldadım.

"Hyung bak mükemmel şeyler aldık Murat Hyungla!" Poşeti ona doğru uzattığımda içindeki kitapları görmüş ve gülümsemişti.

"Yurdun içi dışı kitap oldu Baekkie~ onları nereye koyacaksın?" Dediğinde hemen cevapladım.

"Okuduğum kitapların çoğunu annemlere yollayacağım bunlarıda boşalan raflara dizeceğim~!" Salona geçmeden hemen odama fırlayacakken biri boğazını temizleyince o tarafa baktım.

Ahh.. yine beni azarlama veya sorguya çekme modundalardı. Ama en garibime giden şey hepsi her seferinde aynı yerde oturuyordu. Gülümseyerek yanlarına gittim.

Koltuğa oturduğumda hızlıca konuştum.
"Bugün ne için azarlanacağım? Telefonumu bile az önce aldım, bugün öğleden önce hiçbir şey yapmadım, işimiz bitince Murat hyungla, menajerimiz belki biliyorsunuzdur, kitap almaya gittik ve beni yurda o bıraktı? Bence iyi bir çocuğum ha?"
Diye bitirdiğimde Chanyeol-shi konuştu.

Hyung? [ChanBaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin