ExoBlog:
Bugün Luhan ve Kris'in ayrılmasının 5. Ayı.
Üyelerimiz hala toparlanamamış olsada MV hazırlıklarına başladılar.Hala fanlar tarafından yolda çekilmiş fotoğraflarda mutsuz gözüküyorlar.
Özellikle Maknae Line.En küçükleri olan Byun konserlerde dalıp gidiyor ve şarkıda kendi ,aslında Luhan'ın,kısmına çok geç giriyor, miniğimiz hala alışamadı.
Sehun ise kırmızı gözlerle gecesini açıklıyor.
Tao'muz, kendinde baskı hissediyor ve büyük bir karmaşada aynı Lay gibi.
Suho ve Xiumin çökmüş gibi görünüyor.
Diğer bütün üyeler gibi sessizler.Kai, Kris'i arıyor.
Kyungsoo ve Chen birbirilerine destek çıkıyor gibi gözüküyorlar, ne kadar etkili bilemeyiz.
Chanyeol'ün gözlerinin çok hassas olduğunu biliyoruz ve... gözleri durumunu yansıtıyor.
EXO-L ler olarak arkanızdayız!
WE ARE ONE!
WE ARE EXO!Ve binlercesi...
Kimi bizi desteklerken hakaret yorumları her zaman ki gibi var, lakin bu sefer kimse onlara bir şey demiyor. Diyebilecekleri, güvenebilecekleri bir şeyleri yok çünkü.Hiçbir şeyin güvencesi olmazken bizleri savunamazlar.
Bu iki grup en başından beri vardı lakin şu an canımızı daha çok yakan bir grup var.
Veda edenler.
Bizleri yarım bırakanlar,
Bizler gibi sözlerini tutmayanlar.
Eh.. Fandomlar idollerini yansıtır?
Ne kadar da uyumluyuz öyle.Hepimiz grup başkanının yanındayız.(Bay Lee değil)
Uzun süredir azar yememiştim heh bir bu eksikti.
Adam saçmalayarak yüzümüze tükürürcesine konuşmaya devam ederken kafamı yerden kaldırdım ve kapıya baktım.Burada olmak zorunda değilim.
Azar işitmek istemiyorum.Adımlarımı kapıya yönelttiğimde başkan susup bana dönmüş ve sinirle konuşmuştu, ah alay ifadesini unutmamak gerek.
"Nereye gittiğini sanıyorsun Byun?"
Arkamı dönüp konuştum."Ben gruptan çıkmadım neden azarı ben işitiyorum ki? Ah yoksa bizleri soğutup grubu dağıtmak mı amacınız? Çok geç, bizlere güvenen binlerce insan var." Başkan sivri dilliydi ve dili kalp kırıyordu. Bunu bizlere tekrar hatırlattı.
"Luhan ve Kris'e de güvenmişlerdi? Biz biriz diye verdiğiniz sözede güvenmişlerdi. Ah ve sizi halen bir bütün olduğunuzu sanıyorlar, Baekhyun öyle olmadığını en iyi sen biliyorsun boş yapma."
"Ben gruptan ayrılmadım! En azından ben ayrılmadım. Binlerce insanı hayal kırıklığına uğratan bir insan olmak istemiyorum. Ben daha çok çalışacağım, biz çalışacağız. Aramız bozuk olsada onlara çaktırmayacağız, öncekinler gibi. Eşşek gibi çalışmaya devam edeceğiz. Yeniden Exo olacağız, eksik kısımlarımızı düzeltecek ve olgun bir Exo olarak geri döneceğiz. Sen ne dersen de, ne kadar azarlarsan azarla. Bu ahkamlarını bizlere değil gidenlere kes." Kapıyı açtım ve çarparak kapadım. Koridorda yürürken sinirden titriyordum.
Tanrı aşkına Bay Lee bu adamı bizim başkanımız yaparken ne düşünüyordu? Bir antiden beter.
İlerlerken birden yavaşladım. Evet belki akacak yaşım kalmamıştı ama kalbim hala parçalanabilirdi. Koridorun ortasında yere çöktüm ve sırtımı duvara yasladım.
'İnsanların dilleri çok acıtır kalpleri. Herkes birbirini acıtırken kimse bundan bahsetmez. Bağırarak 'KALBİM VAR BENİM' demez, diyemez. Sanki herkes kalpsiz yaratılmış gibiydi ve kalbi olanları dışlıyorlardı. Robotlaşmış vücutlarıyla herkesi kırıyorlardı, kırılana kadar.
Aldığım hiçbir hakaret yorumunu ciddiye almamazlık yapmamıştım, hepsine yaş akıtmıştım. Herbiri için ter akıtmıştım.
Telefonlardan anonim olarak hakaret yorumlarını aldığımda sadece gülüyordum. Kendini gösteremeyecek kadar aciz biri bana laf edemez diyordum. Şu ana kadar yani.Kırılmamış parça bırakmamışlardı kalbimde ve hala devam ediyorlardı.'
Dememi bekliyorsanız yanılıyorsunuz. İnsanların acizliğine gülüp geçiyordum sadece, kahkaha bile atmıyor sadece sahte bir gülümseme bırakıyorum. Hissiz birinin kalbi de yoktur bu yüzden canı acımaz. Duygular birer birer buharlaşmış ve yerini boşluğa bırakmıştı.
Sadece düşünüyorum burada. 'Neden?' Diyorum, sadece bu ilerisi yok. İleriye gidebilecek bir halimde yok zaten.
Ruhum sanki çoktan bedenimi terk etmiş gibiydi, uzaktan el hareketi çeken ruhumdan bahsediyorum.
Yavaşça yerimden doğrulacakken kafa hizamda bir el gördüm, Park Chanyeol'ün eli. Elini tutmayıp ayağı kalkacağım zaman köşedeki kızları gördüm. Ah cidden mi?
Eli elime değdiğinde titrediğini hissettim. Veya ben mi titremiştim? Eli sıcacıktı, bu sıcaklıkla mayıştım. Beni ayağa kaldırdığında dahil elimi bırakmamıştı. Bir ara bırakıp elimi omzuna atmış ve öyle yürümeye devam etmişti.
Kızları geçmiştik çoktan neden bırakmamıştı beni? Lakin soramamıştım, yan yana ilerlerken aramızda boşluk olmaması hoşuma gitti.
Arada bir beni dikizlemesi hoşuma gitti.
Heyecanlanmasın ve bunu saklamaya çalışması ,
Yarım yamalak gülümsemesi,
Kocaman bir dev gibi olup yanaklarının pespembe oluşu,
Dikkatsizce attığı adımları;
Hoşuma gitti.Ama en çok:
Hissiz olmadığım gerçeğini onunla farketmem hoşuma gitti.
Sanki başkası olsa canlanamayacaktım...Neler düşünüyorum ben?
İlahi Bakış Açısı
Chanyeol, Baekhyun'u kaldırırken heyecandan eli terlemişti.
Küçüğün onda bu kadar büyük bir etki yaratması hem hoşuna gidiyor hemde korkutuyordu.
Adı geçtiğinde titremesine sebep olacak bir etkiydi bu.
Bir gül kadar narin, lilyum kadar nazlı.Chanyeol çoktan kabul etmişti bu etkiyi, veya küçüğü sevdiğini.
Koridor boyunca yürürlerken Chanyeol heyecandan dili lal olmuş, bacaklarını beceriksizce, sanki yeni doğmuş bir ceylan gibi, kımıldatıyordu.Byun Baekhyun;
Zordu,
Heyecan vericiydi,
Veya başka her şeydi lakin bu heyecan verici kişilik Park Chanyeol'ü korkutmuyor, daha çok kapılıyordu miniğe.
Her gece buluşan dudakları bunun bir kanıtıydı.Hatta şu an bir kez daha buluşurken dudaklar farklı bir şey olmuştu:
Dev olan bilmiyordu ama miniği uyumamıştı.
Ve dev olanın bilmediği bir şey daha;
Bu öpücük miniğini heyecanlandırmış hatta karnındaki kelebekleri canlandırmıştı,
Ölü olan kelebekleri.🌑🌒🌓🌔🌕🌖🌗🌘🌑
#YouDidWellJonghyun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung? [ChanBaek]
FanfictionByun Baekhyun Exo grububun MAKNAESİDİR! Türkçe Fanfictir. BoyxBoy Homofobiklerin okuması tavsiye edilmez.