Aman Tanrım,Aman Tanrım,Aman Tanrım,Aman Tanrım,Aman Tanrım,Aman Tanrım,Aman Tanrım,Aman Tanrım,AMAN TANRIM! AMAN TANRIM! AMAN TANRIM! AMAN TANRIFP
HA SİKTİÖR!O beni öptü? Siktir?!
Dudaklarımda dudakları vardı?!
Dudaklarımız deydi?!
Bildiğin ÖPÜŞTÜK!
Yani karşılıklı olmadığından ÖPÜLDÜM!
Hemde benden nefret eden PARK CHANYEOL tarafından?Kesin rüyaydı.
Başka açıklaması olamaz.
Ama....
Dudakları çok gerçekçiydi ve garip bir şekilde sevmiştim.
Sevmiştim? Byun Kendine Gel!
Yumuşacıklardı ve çok şefkatliydi?Ah beynimi çöpe atma zamanı gelmiş....
Gün boyunca ondan kaçmış olsamda hala heyecanlı hissediyordum. Şu an yatağımda onu beklerken, hikayelerde ve aşk romanlarındaki kelebeklerden bende de olduğunu farkettim.
Daha düne kadar en kötüsüyken bir gecede birden fazla duyguya itmişti beni.
Tıpkı şey gibi..Stephan Zweig, Olağanüstü Bir Gece.
O aşkından olmasa da sonuçta birden bütün duygularını almıştı değil mi?
Yani yollar farklı olsa bile sonuç aynıydı.Birden kapı açılınca irkilip diklendiğimde kapıda Chanyeol'ü görünce uyumuş numarası yapmam gerektiği aklıma gelmişti.
"Chanyeol? Ne oldu?" Gözlerimi kısıp sorduğumda benim uyanık olmama şaşırmış bir şekilde sordu.
"Neden uyanıksın?" Senin yüzünden! Birde soruyorsun!
"Uyku tutmadı,sen?" Sorumu önemsemedi ve tekrar sordu.
"Yarınki etkinlik için mi? Sadece lunaparkta çekim yapıcaz Baekhyun." Fısıldadığında,çünkü o dada Xiumin ve Lay de vardı.
"Aslında onunla alakalı değil. Bir şeyler düşünüyorum ve... nasıl anlatılması gerektiğini bilmiyorum." İlk kaşlarını çattı ve elini ensesine koyup bana bakmadan sordu.
"Aslında kendime kahve yapacaktım, yani tabi istersen.. gelmek ister misin?" Sorduğunda şaşırsamda kalbi delicesine atarken onayladım.
Aşık olmakla kalp spazmını karıştırıyor olabilir miyim? Çünkü şu an kesinlikle kalp atışlarım sağlıklı bir düzeyde değil.
Ranzadan inerken sessiz olmaya özen gösterdim, Lay ve Xiumin uyuyordu.
Parmak uçlarımda kapıya ilerledim ve yavaşça kapattım. Derin bir nefes verirken istemsizce kıkırdadım. Sanki şey gibiydi..
Gizli buluşma."Neye gülüyorsun?" Sorduğunda duraksadım ve sadece "aklıma bir şey geldide" dedim. Şu an beynim pelteleşmiş gibiydi ve ne yalan söyleyebiliyordum ne de düzgün konuşabiliyordum
Kalp spazmını araştırmam gerek sanırım...
Mutfağa geçtiğimizde bir tane sandalyeyi yavaşça çekerken sordum."Yardım ister misin?" Dediğimde söylendi.
"Bildiğin kadar sakar değilim." Ben de elimde olmadan aklımdan geçenleri söyledim, diyorum ya beynim pelteleşti.
"Aslında bilmiyorum." Bana garipçe bakınca devam ettim. "Yani seninle veya diğerkinlerle alakalı bir şey bilmiyorum. Röportajları geçtim tanıdığımı düşündüğümü aslında tanımadığım yüzüme vurulunca..." gözlerimi birleştirdi ve söyledi.
"Onlar yoruldu Baekhyun." Alay edercesine güldüm. "Biz çok rahatız zaten." Evet onu seviyor olabilirim hatta beynimi pelteleştirmiş olabilir ama bu asla saçma bahanelere açık olduğum anlamına gelmez.
"Bir daha lütfen, beni aptal yerine koymayın. Kris'in yorulduğunu anlayabilirim çünkü sosyal hesaplarda ve fan meetinglerde çok yıpranıyor. Ama bu asla Luhan için geçerli değil." Söylediğimde durdu ve
"Kris, Luhan mı? Artık shi veya Hyung yok mu?"
Söylediklerimden sadece buna dikkat etmesi beni kırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung? [ChanBaek]
FanfictionByun Baekhyun Exo grububun MAKNAESİDİR! Türkçe Fanfictir. BoyxBoy Homofobiklerin okuması tavsiye edilmez.