Okuldan gelip kendimi salona fırlattığım mükemmel zamanlardayız şu an. Hava aşırı derecede saçmaydı. Sabah buz gibi öğlen sıcacık akşamüstüde yağmurlu olur mu ya? Sen havasın kendine gel.
Susayıp mutfağa giderken duyduğum titrek sesle durdum.
"Anne? Nasılsın,iyi misin?" Duyduğum titrek ses Luhan Hyung'a aitti. Luhan Hyung.... hiç annesini görememişti değil mi? Hiçbir Çinli üye ailesini görememişti....
"Ben iyiyim. Hem beni boşver siz nasılsınız?" Sesi dahada titrerken elini ağzına bastırdı.
Karşıdan gelen seste pek düzgün gelmiyordu."Bilmiyorum.. Sizi görebilecek kadar uzun bir tatil ne zaman verirler bilmiyorum." Dediğinde daha fazla kendini tutamayacağını anlamıştı.
"Anne'm beni çağırıyorlar ben sizi sonra ararım. Bay bay~ Sizi çok seviyorum~" Telefonu kapattıktan sonra elini yavaşça indirdi. Ayaklarını uzattı ve sırtını dolaplara dayadı. Bir süre ağlamasına izin verdim çünkü buna ihtiyacı vardı.
Yavaş adımlarla yanına giderken gözleri beni takip ediyordu. Çömelip sarıldım ona. İhtiyacı olan, ihtiyacımız olan buydu çünkü. İçin için ağladı omzumda. O ağladıkça benim kalbim ağrıdı.
Gözlerinden dökülen kırıklar benim de kalbime battı.
Onun acısı,benim acım oldu.
Beraber ağladık ama ben yaş dökmedim.
Beraber ağladık ama ben hıçkırmadım,
Ama beraber ağladık.Sakinleşebilsin diye saçlarını okşadım, sırtını sıvazladım ve okşadığım saçları öperken bir yandan ıslık çalıyordum,dikkatini bana versin diye.
Sakinleşince ona bir bardak su uzattım. İçtikten sonra yine sığındı kollarıma, ben de açtım kollarımı ona sığınabilsin diye.
Uzunca bir zaman sonra uyumuş olduğunu görünce yatağına götürebilmek için kucağıma aldım.
Yatağına bıraktığım zaman 'kolumu tuttu' klişesini yaşamamamıza rağmen yanına yatmıştım.
Saçlarını okşarken bilmediğim bir şarkının bilmediğim ritmini tutturmuştum. Sıkılaşmış olan kasları bir zaman sonra gevşediğinde beni duyamayacak olmasına rağmen konuştum.
"Özür dilerim, sanki bütün her sorun bendeymiş gibi davrandığım için. Sen benim yanımdayken ben yanında olamadığım için. Seni anlayamadığım için. Ama bundan böyle benden kaçarın yok hyung.... Özür dilerim ve Teşekkürler bana güzelce baktığın için."
Yavaşça yanından kalktım ve telefonumu elime aldım.
"Hyung en yakın grup içi toplantı ne zaman? Ve birileri girebiliyor mu toplantıya?" Dediğimde konuşmuştu.
"Im sanırım 3 hafta sonra ve eğer üyelerin izni olursa girebilir. Bu arada 1 saate oradayım üyelere söyle fan meeting'i var."
"Teşekkürler hyung, biz hemen hazırlanırız."
Telefonu kapatıp bütün üyelere mesaj attım, Luhan Hyung uyuyor diye onun eşyalarını ben üteledim ve kendi işimi bitirdim. Uyandığında telaş olsada ütülenmiş kıyafetlerini görünce rahatladı.
Fan meeting bitmişti ve bütün üyeler odadaydı. Hepsi telefonlarını salondaki ve mutfaktaki prize takmışlardı. Kimsenin şifresi olmadığından hızlıca rehbere girip numaraları aldıktan sonra odaya uçtum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung? [ChanBaek]
FanfictionByun Baekhyun Exo grububun MAKNAESİDİR! Türkçe Fanfictir. BoyxBoy Homofobiklerin okuması tavsiye edilmez.