Hyung? [ChanBaek]

Dans?

Şuan afedersiniz ama götümden akan terleri hissedebiliyorum. Hayatımda hiç bu kadar FAZLA dans etmemiştim.
Ve ben freestyle çalışır dans ederdim, kalıplar kesinlikle bana göre değil....

Sabah kahvaltı olarak sadece meyveli yoğurt yemiştim ki onunda yarısını yiyebilmiştim çünkü 12 kişiyiz...
En başlarda kahvaltı filan hazırlıyorduk ama onları da biz beraber kendi paramızla alıyorduk.

Kahvaltı diyemeyeceğim atıştırmalıktan şuana kadar -ki saat 21.32- çalışmıştık. Tabiki aralarımız olmuştu ama 10 dakikayı geçememişti.

Ve şuan duş sırası bekliyorum. Üçerli üçerli duş almak zorundayız çünkü tek bir tane banyo var. Ben 3. Turdayım.
Terimiz soğumasın diye şuan Luhan Hyungla terimizi siliyoruz.

"Hyung, çıkış yaptıktan sonra ne olacak?"dediğimde Luhan Hyung bana dönmüştü.
"Kendimizi tanıtmak için her şeyi yapacağız. Sonra ilerde bunların meyvelerini toplayacağız." Diye cevapladı.
Ama oturmayan şeyler var...
"Ama hyung ya ayakta kalamazsak? Silinip gidersek?" Diye düşüncelerimin kapısını araladım.

"Bu bir yarış ve ne kadar çalışırsan o kadar kazanırsın Baekhyun. Bundan sonra sen ne yapmayı düşünüyosun? "Diye sordu.

"Imm daha fazla çalışıp sunbaelerimle yarışabilmek isterim... yani sanırım." Cevap olarak sadece kafasını salladı ve terimizi silmeye devam ettik.

Banyodan sonra yemek yemek yerine yatıcağımı Suho-shi ye söyledikten sonra odaya geçtim ve ranzaya tırmanmaya başladım. Hayatımda hiç bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum.

Sabah uyandığımda okula hazırlanmam gerekiyordu. Hızlıca hazırlanıp okula gittim.
Telefonlarımız menajer hyungta olduğu için ne Tae malını ne de annemleri arayabiliyordum.

Hayattan sökülmüş gibiyim. Ne haylazlık yapıyordum nede cazgırlık. Yorgunum ve cazgırlık yapabileceğim kimse yok...

Okul bittikten sonra hızlıca yurda geri döndüm ve kaldığımız yerden devam ettim.

[2.5 ay sonra]
Sağa dön ,ellerini dalgalandırarak çaprazla sonra hızlı bir dönüş derken ayaklarım birbirine dolandı ve yeri boyladım.

Kai hyung saniyesinde yanıma gelip ne olduğunu sordu. Ama çok yorulmuştum ve kafamı çarptığımdan kafam çok acıyor derken zaten yorgun düşmüş olan bedenim kendini bıraktı.

"Baekhyun, Baekhyun, Ya Byun Baekhyun!" Diye bağıran Luhan hyungla kendime geldim.

"Şükürler olsun ki uyandın! İyi misin , bir yerin acıyor mu?" Diye sorduğunda dikleşmiş ve kafamı tutmuştum.

"Aw kafam acıyor ama azıcık." Yanındaki Tao-shiye dönerek:

"Tao buz getirebilir misin?" Diye sorduğunda Tao-shi onu başıyla onayladı ve gitti.

Odada sadece ben, Luhan ve Kai hyung vardık. Kai hyung bana dönerek konuştu.

"Pratiklere katılabilecek misin Baekhyun, kendini iyi hissediyor musun?" Sesindeki endişeyi 10 kilometre öteden bile anlayabilir diniz.

"Tabiki katılacağım. Ufak bir düşüş hem ayağıma bişey olmadı." O sırada Tao-shi içeri girdi ve buzu verdi teşekkür edip aldım ve kafama koydum.  Gülümseyerek kapıya ilerledim ve arkamı dönüp :

"Hadi gidelim."

"Baek bak az önce düşme nedenin havada ayaklarını hazırlanmandı döndükten sonra yere düşerken ayaklarını çapraz koy,şöyle."

Kai Hyung hızlıca dansın ilk kısımlarını ve benim hata yaptığım yeri gösterdi.

Anladım dermiş gibi kafamı salladığımda eliyle gel işareti yaptı.