Hyung? [ChanBaek]

Bowling?

Uyku tutmadığından mutfağa geçmiş ve su doldurmuştum kendime. Neden uyuyamadığımı bilmeyip birde yeni uyandığımdan aşırı uyuşuktum.
Ağızımı çalkalayıp su içtikten sonra hem oturduğum sandalye hemde kafamı yasladığım masa çok rahat gelmişti ve gözlerim kapanmaya başlamıştı.
Bedenime ritimle çarpan parmaktan rahatsız olarak açtım gözlerimi. Karşımda gördüğüm Luhan Hyung "Baekhyun hadi kalk yerine yat" diyordu... Tanrım annemi gördüm sandım.

"Hyung yardım ister misin?"dediğimde.
"Bu satte git yat ne yardımı Baekhyun?"
Dediğinde yeni uyandığımdan direk cevap veriyordum.
"Bir kaç saat sonra zaten kütüphaneye gidicem Hyung ne gerek var uyumaya."
Şaşırmış olduğunu düşünüyordum. Çünkü gözlerimi açamıyordum.
"Neden bugün cumartesi?"
Dediğinde beynim kesinlikle uyumayaçakışıyordu sadece ağzımı hareket ettiriyordum ve ses tellerimi oynatıyordum yani kesinlikle beynimle bağlantım yoktu.
"Hyung benimleyken eğlenmediğiniz belli. Kütüphaneye gidip kitap okurum her halde 2 saat falan evde olmam,eğlenirsiniz"dedim ve sonra uyudum sanırım tekrar.
Yani kısa bir süre olduğu belliydi ama suyla kalkmak beklenmedikti.
"Baekhyun yemek yemicek misin?"
Gözlerimi kırpıştırıp açtığımda kahvaltı masasında bütün üyelerin oturduğunu gördüm.
Ah sanırım uzun bir süre geçmişti.

"Ah.. Ben yüzümü yıkayayım." Diyip banyoya doğru dağılmış saçımla uyuşuk uyuşuk yürümeye başlamıştım.
Kahvaltı masası normalden daha sessizdi herhalde hepsi neler yapacağını düşünüyordur.

"Suho Hyung bu gün bitirmem gereken bir projem var kütüphaneye gidebilir miyim?" Diye sorduğumda

"Pazartesi olmaz mı? Bu gün beraber bir yerlere gidelim veya bir şeyler yapalım." İlk defa kütüphaneye gönderilmiyordum.Normalde onlar beni postalamak istemez mi?

Tam ağızımı açmış konuşacakkken Sehun Hyung lafa daldı.
"Tabiki gelicek Hyung! Bayağıdır ders çalışıyorsun bence bu ara gayet iyi olacaktır senin için." Dediklerinde kabul etmek zorunda kalmıştım.

Herkes üzerini giydiğinde bir bowling salonuna gelmiştik. Asla kazanamayacağım oyunlar arasında 1 numara olan bu oyun çok sinir bozucuydu.
Yani tabiki oynamayı biliyorum canım!
Peki belki bilmiyorumdur...
Ama parmaklarımın orayı doldurmaması ve bayağı ağır olan o top sinir bozucu!
Kesinlikle sorun benim değil!
Uhh.
Belki?
Tamam bende sorun.
"Baek bizim takımda olsun!" Dediğinde LuHan Hyung ona döndüm.
"Hyung, şey ben bowling oynayamıyorum y-yani berbat oynarı-" diye sıralarken Kai Hyung
"Bende bilmiyorum Hadi beraber yenilelim!!" Dediğinde gülümsemiş ve konuşmuştum.
"Ama cidden oynayamıyorum parmaklarım küçük kaldığından mı yoksa taşıyamadığımdan mı bilmem oynayamıyorum Hyung" dediğimde
Kai Hyung sanki bir sır veriyormuş gibi yaklaştı ve
"Karpuzlama atmak bu oyunun kuralı.." Dedi ve etrafına bakarak uzaklaşırken işaret parmağını dudağına götürüp'Shh' dedi. Bir dakikalık sessizlikten sonra ikimiz beraber kahkaha atmaya başladık.
Ben durduğumda bütün üyelerin bize baktığını görüp boğazımı temizledim ve Kai Hyunga çaktırmadan haber verdim.
"Hyıng bize bıkıyılır" dediğimde grup üyelerine bakmış ve sonra

"Amaan boş ver!" Diyip benimle konuşmaya devam etti.
"Şimdi ikimiz kesinlikle aynı grupta olmalıyız! Ama diğerkinlere çaktırma! Yoksa aynı grubu batırmamıza izin vermezler!"dediğinde-fısıltıyla bağırmıştı-
"Ama normalde eşit ayrılmamız gerekmez mi?" Diye safça sorduğumda şeytanca gülmüş ve
"İşin güzel yanı o" demişti.
Ve biz tekrar gülüşmüştük. Oyun başladığında neler olacağını cidden merak ediyorum.

"Ahahahahhahahahhahahahahhahahahahahahahahah"
"Ahahahhahahahhahahahahhhhahhahahahahahahhaha"
Biz Kai Hyungla kahkaha atarken LuHan Hyung gıcık olmuşa benziyordu.
Suho-shi kollarını bağlamış duvara yaslanmış ve gülümsüyordu.
Bizim grup, yani;
Suho-shi
Luhan Hyung
Kai Hyung
Xiumin-shi
Ve Lay-shiden  oluşuyordu.
Hiç kimse iki berbat oyuncuyu istemezdi ve onlar malesef oyun sonunda öğrenmişti.
Xiumin-shi LuHan Hyungun kulağına bir şeyler söyledi ve gülmeye başladılar ama bu normal bir gülüş değildi.
Kesinlikle değildi!!
Kai Hyungla biraz tırstığımızdan susmuş/yerimize sinmiş ve onları izlemeye koyulmuştuk.