Luhan hızlıca odaya girdiğinde dans çalışması yapan Sehun, gökkuşağını saçlarına dökmüş olan Sehun duraksamıştı.
Hızlıca Sehun'un yanına koştuktan sonra hızlıca konuşmaya başladı;"İlk hayran mektubumu aldım Sehun! Çok tatlı bir kızdan, tanrım kendimi durduramıyorum! Baştan sona binlerce kez okudum durdum! Çok sevinçliyim!"Sehun onun söylediklerine gülümserken biraz üzülmüştü, o hala ilk hayran mektubunu alamamıştı.
Ama yinede Hyungunun sevincine ortak oldu.
Luhan'a hissettirmediğini düşünerek konuşmuştu.Sehun dans etmeye , Luhan çıktıktan sonra devam etmişti. Üç saniye bile geçmeden bırakmış ve yere çökmüştü.
Evet ilk zamanları olabilirdi ama yine de sevildiğini hissetmek istiyordu. Çok mu çirkindi? Saçları yüzünden mi? Sesi? Dansı? Konuşması? Duruşu? Neydi onu eksik kılan?
Yarım yamalak kalmasının sebebini merak ediyordu.Tam da o sırada içeri Jongin girdi.
Elinde bir mektupla içeri girdiğinde daha çok moreli bozuldu, o da almıştı mektubunu..."Sehun bu sana! Üzerinde Yüce Oh Sehun'a yazıyor!"
Hızlıca çöktüğü yerden kalktı Sehun. Aşırı süslü olan mektupta yazanlar, her bir kelimesi i çine işlerken ilmek ilmek belki ağladı.Ve o gün Sehun görmese bile Luhan'ın eli simlere kaplanmıştı.
Luhan yorgun duruyordu.
Uzun zamandır çalışma yaptığından yorulmuştu, dans etmek zorundaydı çünkü eksiği vardı.Herne kadar tek başına yapmak istediğini söylese bile bu zordu.
Bunu düşünmesi üzerine Sehun içeri girmişti."Oh.. Luhan Hyung neden buradasın?" Saatin geç olmasından dolayı şaşırarak sordu.
"Kendimi geliştirmeye çalışıyorum, daha fazla dans etmeliyim."
Biraz bakındıktan sonra söyledi.
"Şey benimle bilekliğimi ararsan sana katılabilirim..? Yani tabiki istersen?"Luhan, Sehun'un bu haline gülmüş ve kafasını sallamıştı.
İkili beraber bilekliği arıyorlarken Sehun söylenmişti.
"Dedemden kalan tek şeydi o..." Luhan onun bu haline üzülmüştü, ta ki gözüne çarpan parlak şeyi görene kadar.Hızlıca eline almış ve 'Buldum!' Diye bağırmıştı. Sehun saniyesinde ona dönmüş ve Luhan'a sarılmıştı.
Uzun ve garip geçen dakikalardan sonra geri çekildi şapşik Sehun.
"Ben, şeeeyy yani sevindiğim için ondan şey oldu... pardon."
Güzel gülümsemesini göstererek güldü Luhan ve konuştu;"Önemli değil Sehunnie~ şimdi bana ders konusunda yardım etmen gerekiyor."
O gece Sehun,Luhan'la dans ederken mutluydu, sanki ilk defa sahneye çıkmış gibi.
Luhan, Sehun'la gülerken mutluydu, sanki bitmeyecekmiş gibi....Luhan heyecandan eli titriyordu. İlk defa tek başına bir galaya katılacaktı, kendi film galası olsa bile 12 kişi olmayacakları ilk ve tek olmasını umduğu yerdi.
Kameralar açılmış, röportajlar yapılmış sadece fotoğraf çekilmesi gereken kısımdayken Baekhyun'u sonrasında Sehun'u ve tüm grup üyelerini gördü.
Baekhyun neşeyle ona el sallamış ve işaret parmağıyla baş parmağını birleştirerek göz kırpmıştı.(👌/😉)Onlara gülerken kendini kaybetmişti veya Sehun'a bakarken?
Sehun heyecanla Luhan'ın odasına ,elinde pastayla girmişti. Arkasında üyeler olsa bile sanki sadece ikisi varmış gibiydi.
Mumlar yanarken ve üyeler 'İyiki doğdun Lulu!" Diye bağırıp şarkılar söylerken ikili gözlerini birbirinden çekememişti.
Luhan gülümsedi ve bu Sehun'a bulaştı.
Birbirlerine gülümserlerken hayat onlara güzeldi ,ah tabi Chen'in "Oturmaya mı geldik?!" Diye bağırmasıyla son bulmuştu.Luhan telefonda konuşurken daha fazla tutamadı göz yaşlarını, özlemişti ailesini.
Annesiyle konuşurken tutamadı kendini, telefonu kapamak zorunda kaldı. Mutfak dolabına sırtını verdi ve uzunca ağladı tek başına, belki sadece o öyle düşünüyordu çünkü orada üç kişilerdi.
İkinci kişi biraz sonra içeri girip onu teselli eden, biricik küçükleriydi ancak üçüncüsü, o gönlünü çok yanlış birine kaptırmış olan oğlandı.
Üçüncü oğlan sadece izledi, başka bir şey yapamamıştı çünkü. Oraya gidecek kadar güçlü değildi, sevdiği oğlanın göz yaşlarını taşıyamazdı ve belki bilinmez ama ona katıldı, onunla ağladı.
Gözleri hem sevdiği için döktü göz yaşlarını hem de kendisi, imkansız sevgisi için.
Daha çok dökecek miydi?Belki...
Luhan korkudan titremesine rağmen telefon konuşmasını sürdürdü.
"Ne istiyorsun benden?"
Titremeden çıkan sesine tezatlık kuran gözleri ve parmakları..
Telefonun diğer ucundan gelen ürkütücü ses konuştu sanki Luhan'ı daha fazla korkutmak istiyormuş gibiydi.
"Kardeşin ne güzel uyuyor Luhan...Bunun sonsuza dek sürmesi elimdekiyle saniyelerimi alır. Ailene bir şey olmasın istiyorsan o iğrenç sesini ve iğrenç yüzünü EXO'dan çıkar sana sadece 42 saat veriyorum."
Ve aramanın sonlandığını gösteren o iğrenç ses sonrası gelen güzel kardeşinin odası, ve bir yabancının kardeşinin saçlarına değen eli olan birkaç fotoğraf.
Kabul etmeliydi, zorundaydı ve bunun üyeleri özellikle iki kişiyi çok etkileyeceğini biliyordu ama içinden tekrarladı; Kardeşim için, ailem için."Siktir. GİDEMEZSİNİZ! Az önce her ne bok söylediysem unutun GİDEMEZSİNİZ! Hecelememi ister misiniz? Gi-de-mez-si-niz! Sadece Luhan Hyung değil Kris-shi, sende gidemezsin. Birileriyle bir bağ kurduktan sonra siktirip gidemezsiniz! Bir şeyler olduğunda, düştüğümüzde beraber kalkmalıyız. Birileriyle mükemmel bir bağ kurduktan sonra yapamazsınız!" Her adımında onlara yaklaşan küçük son şansını kullanıyordu, gitmeneleri gerekirdi, gidemezlerdi.
Lakin Luhan'ın herbir saati önemliydi, küçük kardeşi için bu miniğin kalbini kırdığını bile fark etmemişti, edememişti."Ben bir bağ kurmadım."
Bu cümle küçükte yankılanırken Luhan ne dediğini ancak Baekhyun odasına girdikten sonra anlayabilmişti.
Baekhyun neredeyse sadece ona güvenirdi ve o bu güveni saliseler içerisinde yoketmişti.Verdiği notun arkasında numarası da vardı, umabilirdi sadece o da aramasıydı.
Sehunla geçen telefon konuşması Luhan'ın kalbini aynı Sehun'unki gibi hızlandırmaya başladığında kendini durdurmak istedi bunu onun aramalarına 1 hafta boyunca cevaplamayarak veya mesajlarına dönmeyerek yapmıştı ancak umutsuz kalbi daha fazla dayanamadığından sevdiceğini aradı.
Eğer telefonu açsaydı Sehun her şey güzel olacaktı...
Ancak Baekhyun'un soğuk sesiyle donakaldı.
Kendine geldiğinde Jonginle konuşmuştu, o da hiddetliydi Luhan'a.Luhan sadece ailesini korumak istemişti..
Küçük kardeşi daha fazla başının etini yesin, annesi onun için daha çok yemek yapsın, babası onu ve ailesine daha çok ilgi göstermesi gereken zamanı tüketmek istememişti, onlar her zamanki gibi devam etsin istemişti.
Bunu sadece sevdiği Sehun biliyordu.
Grup üyelerinin onu aramasının yasak olduğunu biliyordu ama yine de bu kadar soğukluğu beklemiyordu.
Haketmemişti, bunların hiçbirini haketmemişti.Şimdi Sehun,Luhan'ın gözlerine bakarken bunun gerçek olup olmadığını sorguluyordu,
11 kişilik masada.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyung? [ChanBaek]
FanfictionByun Baekhyun Exo grububun MAKNAESİDİR! Türkçe Fanfictir. BoyxBoy Homofobiklerin okuması tavsiye edilmez.