Hyung? [ChanBaek]

Debut?

Buradan Google translate e teşekkürlerimi gönderiyorum.

'Weekly İdool!

Bu günkü konuğumuz yeni çıkış yapmalarına rağmen ortalığı kasıp kavuran ve yakışıklı birer canavar olaaaann... EXO !'

Heyecanla stüdyoya girdik. Maknae ben olduğumdan en sonda gelmem söylenmişti.

'Hoşgeldiniz beyler. Öncelikle kendinizi tanıtın lütfen'

Suho-shi konuşmaya başladı.
'Daha dün mv yapan EXO karşınızda. Ben EXO-K in lideri Suho'

Kris-shi devam ettirdi.
'Bende EXO-M in lideri Kris. Exo k ve m olarak ikiye ayrılan Çin ve Kore karışımı bir gruptur Exo-K Kore ve Exo-M Çinli üyeleri barındırır.'

Herkes teker teker kendini tanıttı ve yorumlar aldı. Bana gelmeden önce

'Exo-K in maknaesi yok mu? ' diye şaşkınlıkla sorulmuştu.
Bir adım öne çıkıp:

'Ben Exo'nun ve Exo-K in maknaesi Byun Baekhyun.' Eğilip selamladım onları.

'Vay canına  Baekhyun seni bizim ekipten birinin çocuğu sandım kaç yaşındasın?'

Gülümseyip birazda kızarıp sessizce cevapladım.
'16' dedim.

Anlamamış olacakları ki kulaklarını yaklaştırdılar.

'16 öhö öhö.' Demiştim ama bu sefer anlamışlardı.

'Uwa cidden küçüksün. Evet maknaemiz 16! Yaşındaymış. ' 16 yı bilerek yüksek ve yavaş söylemişti gülümsedim ve başımı yere eydim.

YouTube'dan izlediğim videoyu durdurup hızlıca Suho-shi bin yanına gittim.
Beni çağırıyordu çünkü.
" Efendim!" Diyerek yanına gittim.
"Annen arıyo,ev telefonundan."demişti
"Teşekkürler!"
"Annecim,nasılsın?"  Demem gerekirken

"Anne güzel olmuş mu?" Demiştim. Annem kıkırdamış :
" Benim oğluşumdan beklenildiği gibi mükemmel olmuş oğluşum~~ Ama benim en sevdiğim 'Black Pearl'oldu."
" Anne karnım ağırıyo benim ya... böyle soğuk ve patlacakmış gibi."
"Aww~~  oğluşum endişelendin mi sen? Merak etme sen her zamanki gibi mükemmelsin."
"Anne daha fazla konuşursan kalpten gidicem. Şey dicem ben abimin isteme şeyi ne zaman?  Belki ufacıkta olsa gelebilirim? Abimi en mutlu gününde bir ekrandan izlemek istemiyorum."
"1 ay sonra kuzum." Dediğinde çağrılmıştım.

"Baekhyun, yemeğe!"

"Anne benim gitmem gerek herkese selamlarımı ilet~! Öpüyorum annem."

Aslında yediğimiz pek bir şey yoktu ama ebeveynlerimiz endişelenmesin diye böyle diyorduk.
Bugün sanırım şanslıydık ki herkese bir tane düşüyordu. Menajer Hyung(bu başka menajer)
yapmıştı.
3 tane menajerimiz vardı ve nöbetleşe yanımızda kalıyorlardı. Hepsinde farklı uyruklardandı :Pakistanlı,İsveçli ve Türk vardı. Bugün Türk menajerimiz hazırlamıştı. Ekmeğin arasına domates, salata ve kaşar koymuştu.

Tadı değişik olsana hem güzel hem doyurucu hemde ucuza benziyordu.
Hatta öyleki yanında meyve suyu bile içebiliyorduk.
Yemeğe başlamadan önce menajerimiz
'Afiyet olsun' demişti. Sanırım Türkçe bi kelimeydi teşekkür edip yemeye başladık.