Şarkı: Day6 - How Can I Say?
Şarkı notu: Allah belamı verince böyle şarkılarla avunuyorum. Beni rock paklar. Lütfen Drug Restaurant - Mistake'e de bakın ^^Kaçmak lazım geliyordu. Kaçmak ve olabildiğince hızlı koşmak. Yakalanmamak lazımdı. Yakalanırsan hiçbir şey eskisi gibi olmazdı. Kurtulamazdın. Seni pençesine almak üzereydi, her an sırtında sivri ve uzun tırnaklarını hissedebilir, sona bir nefes kadar yaklaşabilirdin. Kaçmak çok ama çok zordu. Ancak vazgeçemezdin. Çünkü o pençelerin hedefinde yalnızca sen vardın, senin benliğin, durmak gibi bir seçeneğin yoktu. O an o durumdan sıyrılmak imkansıza yakındı, daha sonrasında izini kaybettirebilmek de öyle. Ama yapmak zorundaydın, ister taze başlangıçlar ister yarım kalmış meseleler olsun koşma sebebin, bir yerlerden bir şeylere devam edebilmek için, koşman lazım geliyordu. Ancak koşarsan yaşayabilecektin. Peki sen koştun mu?
Uzun kış geceleri atlattım. Hasta olduğum, koltuk altlarıma ve kasıklarıma soğuk suya batırılmış endişeli ancak ne yaptığını bilen biri tarafından yarım yamalak sıkılmış bezlerin konulduğu uzun kış gecelerini atlattım. Hastane köşelerinde kanımdaki enfeksiyon ile kıvrım kıvrım kıvrıldığım ve asla gözüme uykunun girmediği uzun kış gecelerini atlattım.
Yalnız ve terleyerek geçirdiğim, kimsenin beni görmediği ya da herkesin beni görmezden geldiği uzun yaz gündüzlerini atlattım. Annemin eteklerine sarıldığım ancak güzel parmakların ruhumu değil içki kadehlerini okşamayı tercih ettiği uzun yaz gündüzlerini atlattım.
Aynı anadili konuşmamıza rağmen asla anlaşılmadığım uzun okul saatlerini atlattım. Herkes oyun oynarken yaralanma riskim yüzünden bir köşede oturduğum uzun beden eğitimi derslerini atlattım.
Annesizliği, babasızlığı, kimsesizliği ve yalnızlığı atlattım. Aşk acısı yüzünden ağladığım kendimi derbeder hissettiğim geceleri ve gündüzleri de atlattım.
19 yılı, 19 farklı yaşı atlattım. Hepsini atlattım öyle bugünlere geldim.
Bu günlere geldim derken geldiğim günlerin mükemmel olduğundan bahsetmiyorum yanlış anlamayın. Ben sadece o günleri aştığımı anlatmaya çalışıyorum. Anlaşalım bu hususta.
Ve şunu söylemeliyim ki atlatmak asla aklınıza gelmemesi değildir. Atlatmak yalnızca atlatmaktır yalnızca. Atlatmak işte, bilirsiniz. O konuyu hala hatırlarsınız ama eskisi gibi her aklınıza geldiğinizde burnunuz sızlamaz, gözleriniz acımaz ve ağlamazsınız, her seferinde.
Hayır, güçsüzlüğe yer yok!
Hayır, güçsüz edebiyatı yok!
"Ah, daha fazla devam edemiyorum. Artık her şey bu kadar. Ben bu kadarım. Kurtuluş yok. Benim için umut yok." Falan diyeceğim sanıyorsanız vazgeçin bu düşünceden.
Hayır, ben her gün yeniden uyanacağım. Her ne kadar biraz daha uyumak istesem, sıcak yorganıma son bir sarılma borçluymuşum gibi hissetsemde.
Hayır, ben her gün kalkıp perdelerimi yeniden açacağım, güneşin gözlerimi çok fena acıtacağını bilsem bile.
Buraya kadar geldim. Vazgeçemem. Vazgeçmeyeceğim.
Bugün hayatımın son mutsuz günüymüş gibi yaşayacağım.
Güçlüymüş gibi yapmayacağım. Güçlü değilsem bile.
Ben sadece devam edebildiğimi göstermek istiyorum. Çünkü hadi ama dostum, ben devam edebiliyorum.
Devam edebiliyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm Kaçışlar Kendindendir "hunlay
Fanfiction"İnanmadılar, inanmayacaklar. Kabul et, nereye gidersen git kurtulamayacaksın.Çünkü tüm kaçışlar kendindendir." dedi hafifçe gülümsedi "Tüm kaçışlar kendinedir." 24.10.2017 Tamamlandı. ×hunlay×