Kaçmak keşke kolay olsa, bir tişört değiştirmek kadar, kendinden kaçmak, seni tanıyanlardan kaçmak ve daha nicesi...
Yeni bir hayat kurmak, kendine, keşke kolay olsa. Hayal etmek kadar, hayalini kurmak kadar kolay olsa. Kendime ve ona sormadan edemiyorum, eğer istediğim şeyi bana vermeyeceksen ulu tanrım, neden hayal etmeme izin verdin?
Bu hayal beni öldürüyor, bu umut beni tüketiyor. Keşke, diyorum. Keşke, keşke her şeyi unutsam.
******************
Delice bakan iri gözler gözlerime kenetlenmişken ve alayla karışık bir bilgelikle bana bakarken kadının dediklerini sindirmeye çalışıyorum.Kim bu kadın sahi?
Göğsümdeki ağrı bana hiç yardımcı olmazken ve Soo ile Baek'in ikimize garip varlıklarmışız gibi baktığına eminken ne desem hiç bilemiyorum.
Düştüğüm yerden ona doğru boş boş bakıyorum.
"Halmoni, cidden, beni delirtmeye mi çalışıyorsun acaba?" diye parlıyorum birden.
Hiç aldırmıyor söylediğime, ayaklarının önünde oturan bana yavru köpeğe bakarmış gibi bakmaya devam ediyor.
"Delirmeni istemediğim için bunu yaptım ya zaten." Ayağının ucuyla ayağıma vuruyor şakalaşır gibi.
"İnsanı büyük hayak kırıklıkları delirtir."
Elini uzatıyor sonra, "Hayal kırıklıkların altında daha fazla ezilme diye yaptım."
Ondan korksam da elini tutuyorum ve beni kaldırmasına müsade ediyorum. Ama, ona kuvvet uygulattığım söylenemez, ona yük olmak istemiyorum.
"En iyi yüreğiyle görebilir insan." diyor.
Tutulup kalıyorum.
"Aklının kalbini körleştirmesine izin verme."
Cevabımı beklemeden arkasını dönüp yürümeye başlıyor. Zaten cevap vermem de gerekmiyor. Ben de bir civciv gibi onu takip ediyorum, dönüp bir kez olsun arkasına bakmıyor.
Ama ben hemen arkamı dönüp bizim çocuklara bakıyorum. Oldukları yerde duruyorlar hala.
Omuz silkiyorlar.
Bu işte yalnızım.
Köşeyi dönüyor ve ben de adımlarımı hızlandırıp ona yetişmeye çalışıyorum.
Köşeyi döndüğümde az kalsın ona çarpacakken kendimi zar zor durduruyorum."Gelme peşimden," diyor, "ben o anahtar değilim. Sana sırlar da veremem. Gerçekler nedir onlardan da bahsedemem. Cevaplar bende değil."
Ona ağlayacakmış gibi bakıyorum.
Bugün o kadar uzun bir gün ki çıldıracağım."Bak, bak, bak!" diyor cık cıklayarak beni.
"Senin benden bir şey öğrenmeye ihtiyacın yok ki. Cevaplara ve gerçeklere ihtiyacın var biliyorum. Ama zaten hepsi burada." diyor. Elini kalbime koyduğu sırada."Sende olan bir şeyi nasıl sana verebilirim ki?"
"Benim içimde hiçbir şey yok ki." diyorum ona burnumu durduk yere çekerken ve durduk yere.
Usulca gülümsüyor.
"Bomboş hissediyorum. Uzay kadar boş ve en az uzay kadar soğuk. Bir şey biliyorsan söyle. Lütfen söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm Kaçışlar Kendindendir "hunlay
Fanfiction"İnanmadılar, inanmayacaklar. Kabul et, nereye gidersen git kurtulamayacaksın.Çünkü tüm kaçışlar kendindendir." dedi hafifçe gülümsedi "Tüm kaçışlar kendinedir." 24.10.2017 Tamamlandı. ×hunlay×