Kaza/JJK

26

-Hadi çocuklar çok yoruldunuz odalarınıza çıkıp dinlenin biz dünden razıydık zaten anannemin bunu demesiyle hepimiz yerlerimizden kalkıp odalarımıza geçtik.

Dedem hastane de kalıyordu kardeşinin  eşini ise dinlenmesi için buraya gönderdi çok fazla oda olmadığı için ev sahibi yine kendi odaların da teyzemle anannem bir odada ben Iseul Eylül bir odada Tae Lu han Chanyeol ise salonda kalıyordu ama Tae her an onları bırakıp anannem gille yatabilir gibi duruyordu Odalarımıza geçtiğimizde iki yatak vardı bizde iki yatağı birleştirip yattık çünkü kimsenin yerde uyuycak hali yoktu Eylül ortada yatıyordu biz ise kenarlarda.

Eylül,
-Jungkook niye seni kaçırdı

-Benden oda intikam almak istiyordu galiba hemen ölmem hoşuna gitmiycekti.

Iseul,
-Danbi olayın ciddiyetini farkında mısın? Ölüyordun.

-Ah evet farkındayım ama ölmedim hadi konuyu kapatalım diyip diğer tarafıma döndüm onlar ise birlikte konuşmaya devam etti ben ise kendimi uykunun kollarına bırakmıştım bile ...

Ağzımda bir kuruluk hissedip gözlerimi açtığımda daha uyuyalı  bir kaç saat olmuştu ayağa kalktım bir dakika yanlış hatırlamıyorsam biz 3 kişi yatıyoruk of ne saçmalıyorum ben zaten 3 kişi yatıyorduk ama kızlar yanımda yoktu , mutfağa doğru paytak paytak yürüye yürüye sonunda gelmiştim elime bir bardak alıp suyu açtım bardağımı doldurduktan sonra hemen yanındaki masaya geçip suyumu içmeye başladım çok susamışım demek ki bardaktaki bütün su bitmişti çok yorgun ve uykulu olduğum için gözlerimi zar zor açıyordum sonunda açabildiğim de karşımda Chanyeol'u beklemiyordum hafif bir irkilmeden sonra kendimi toparladım.

-Ne işin var senin burda

-Hiiç , uyandığımda kimse odada yoktu bende su almak için gelmiştim .

Demek onlar da yoktu bu işin içinde bir şey vardı ama neyse sonunda öğrenirim

-Tamam iyi geceler diyip tam ayağa kalkmaya hazırlanıyordum ki

-Jungkook'tan seni kurtarmasaydım kim bilir ne yapardı diyip düşünceli bir şekil aldı

-Ah evet teşekkür ederim senin de başın belaya girmesin

-Yok girmez hem sen iyi ol yeter . Diyip çok samimi bir şekilde gülümsedi.

Bu çocuk bana mı yürüyor yoksa bana mı öyle geliyor eğer yürüyorsa bunu hiç yapmamalıydı çünkü çok yanlış bir yere çarpmıştı .

-Seni ilgilendirmez benim iyi olmam diyip sinirli bir şekilde baktım

-Yah hayır tabi banane de yani aslında ilgile-

Diyorduki sözünü kesip devam ettim
-Ne çabuk atlatmışsın Jisoo'nun ölümünü

-Ah o var dimi Jisoo'yu sevdiğim pek söylenemez diyip umursamaz bir şekil aldı

Bunu diyince ağzım bir karış açıldı cidden bu çocuk ne diyordu veya ne dediğini farkındamı acaba şuan bu nasıl bir karaktersizlik.

-Sen cidden iğrençsin diyip sinirle masadan kalkıp odaya geçtim Iseul ve Eylül de hala ortalıkta yoklardı ben ne yapıcaktım şimdi bir yerde Jisoo'nun babası bir yerde Chanyeol, ve bir yerde JUNGKOOK başıma ağrı girmesiyle yeniden yatağa uzandım gözlerimi yavaş yavaş kapatıp derin uykuma yeniden daldım . 

Uyandığımda çoktan sabah olmuştu yan tarafıma baktığımda ise kızlar burdaydı artık ne kadar uykusuz kalmışlarsa çok derin bir şekilde uyuyorlardı.  Yataktan doğrulup banyoya gittim odada banyo olmadığı için  evin banyosuna gittim elimi yüzümü yıkayıp yeniden odaya geçtim yatağa oturup kızları uyandırmaya çalıştım.