Birinin omuzuma elini koymasıyla irkildim ve gözlerimi açtım fazla uykuya da dalmamıştım zaten toplasan bir 5 dakikadır böyleydim, çok karanlık olduğu için yanındaki kişiyi göremiyordum sadece göz bebekleri görünüyordu çok büyük ve siyahtı.
-Neden ağlıyorsun
Burnumu çekip sonunda konuşmayı becerebilmiştim,
-Sizi ilgilendirmezO ise gözlerini benden çekip karşıya bakmaya başladı
-Jungkook sana çok kızgındı demin önce de baya sinirlendi-Biliyorsanız neden soruyorsunuz benim söylemem sizi daha çok mu sevindiricek
-Hayır beni ilgilendirmez ama Jungkook'un seni affetmesi için bana da ihtiyaç duyucaksın
Bende ayağa kalkıp
-Jungkook'un beni affetmesine ihtiyacım yok Jungkook artık benim için hiç bir şey diyip hızla ordan uzaklaşıp sınıfa çıktım.Eylül ise endişeyle yanıma geldi
-Ah sonunda , iyimisin Jungkook'u kafana takma diyip dudağını ısırdı bende ona gülümseyerek bakıp-Jungkook'un hayatımda hiç bir önemi yok beni istediği gibi ezemiycek çünki artık son damlayı taşırdı aileme de bulaştı bu yapmaması gereken son şeydi o üzüle bilir fakat etrafındakileride üzerek eline bir şey geçmiycek madem üzülüyor ben daha çok üzücem diyip gülümsedim . Eylül de bana bakıp gülümsedikten sonra
-Işte benim kızım diyip sarıldı hocamız da sonun da derse girince ayrılmak zorunda kaldık.
Artık çıkılmaz bir yola giriyordum, Jungkook'la aramızda çok büyük bir savaş olucaktı sonunda ne olur bilmiyordum ama iyi şeyler olmasını da isterdim bu ise Jungkook'un hatasını kabul etmekle olan bir şeydi ve galiba böyle bir şey olmuycaktı. Artık düşüncelerimi bir kenara bırakıp derse odaklandım dersin sonuna vardığımızda bir kaç kez Jungkook'la karşılaşmıştık bu sefer farklı olan bir şey daha vardı bende onun gözlerine yakıcı olan öfkemle bakıyordum sonun da gün bittiğinde Eylül'le vedalaşıp Iseul ve Tae'yle anannem den izin alıp sahile indik tabi aramızda güvenlik görevlileri de vardı hafta sonu içinde Busan'a gidicektik hem dedemin kardeşini de görmüş olucaktık dedem de Seoul'e bugün sonunda gelicekti bizi burda yalnız başımıza bırakamamıştı.
Kumların üzerine oturup denize doğru döndük.
Tae:
-Buraya gelmeyi çok seviyorum-Bende huzur veriyor
Iseul:
-Evet çok huzur vericiDiyip biraz daha denize baktık akşama yaklaştığımız için güneş battı batıcaktı denizin ise mükemmel bir renk görünümü vardı dalgaları bir şeyden sinirini çıkarıyormuş gibi kıyıya vuruyordu. Sonunda biri dalgalardan başka ses çıkarabilmişti,
-O gün kütüphanede karşılaştığım çocuk Lu han di hani sevgilisi olduğunu sandığım çocuk aslında o günde Eylülle konuşmuş kütüphanede saldırdığım gün de hızla çıktığımda yine sevgilisi arıyor sanmıştım sahile yine huzur bulmak için inmiştim fakat başka biriyle de karşılaşmıştım , Jimin di oda Eylül'den hoşlanıyormuş meğer ona olayı anlattığım da çok şaşırdı ve onları ayırmak için plan yaptık sevgili numarası , ama nerden bilebilirdik Eylülle Lu Han'ın kardeş olcağını
Biz ise şok olmuş bir şekilde Iseul'a bakıyorduk ne diye bağırdık
Tae,
-Nasıl nasıl yani sen Jiminle sevgili numarası yaptın aslında sevdiğin kişi Lu Han'dı ve onu sevgilisi sandığın kişi de kardeşiydi diyip alkışladı.Ben:
-Sen Lu Han'ı seviyorsun yani bizim minik Iseul'umuz aşık olmuş diyip gülümsedimIseul ise bize mahçup bir şekilde bakıyordu
-Ya sahile indiğimizde birbirimize her şeyimizi anlatmıycak mıydık alın anlattım işte şimdi kızılcak zaman değilBiz ise Tae'yle birbirimize baktık ve gülmeye başladık
Tae:
-Sen bu zamana kadar kimseye aşık olmadın şimdide o kadar çok farkediliyor ki aşık olduğun bunun için sana kızamam Jimin baya güvenilmez bir tip olduğu için kızmıştım ama sana güveniyorum kardeşim eminim çok doğru biridir ama yine de karşılaşınca kötü davranırım kıskanırım sonuçta diyip dudak büzdü.Biz Iseul ile gülüp ayağa kalkıp üstümüzu silkeleyip Tae yi de kaldırdık ve hepimiz birlikte sanki hiç kopmuycak gibi sarıldık
Sonrada kahkahalarla gülmeye başladık arabaya doğru ilerleyip bindik anannemgil malum baya bir önlem almışlardı . Eve vardığımızda kapıyı çalıp içeri geçtik salon da dedemi görmeyi beklemiyorduk o gece yarısı gelmiycekmiydi yanına geçip hepimiz sarıldık
Ben:
-Dede seni çok özlemişim hem sen gece yarısı gelmiycek miydinDedem bizden sonunda ayrıla bildiğin de konuştu
-Sizi bırakmaya içim el vermedi diyip güldü bizde ona güldük ten sonra masaya geçip her zaman ki gibi sohbet ettik.Yemeklerimizi yedikten sonra odalarımıza geçtik malesef ki gitmemiz gereken bir okul çalışmamız gereken dersler vardı . Derslerimizin başına oturup çalışmaya başladık Tae her dakika odamıza gelip ödevlerini bize yaptırmasaydı tabi daha iyi olucaktı , sonunda Iseul güzel bir fikir üretip kapıyı kilitledi bende ona gülümseyip dersime geri döndüm sonunda bittiğinde Tae'yide içeri aldık .
Tae :
-Sonunda beni de içeri aldınız diyip trip attıIseul gülüp
-Hakettin dedi hem boş yere almadık seni içeri hadi birbirimize korku hikayeleri anlatalım dedi bizde onayladıktan sonra Tae anlatmaya başladı-Bir küçük kasaba da 3 kardeş yaşarmış...
Tam devam ediyorduki biri kapıyı açıp içeri geçtiğinde korktuğumuz için refleks olarak bağırdık ah ama karşımızdaki teyzemden başkası değildi .
-Yah teyze senmiydin ödümüz patladı diyip ona sinirle baktım
-Yinemi birbirinize korku hikayeleri anlatıyorsunuz ya , bir de beni çağırmadan diyip yanımıza atladı bizde gülüp hikayeye devam ettik...
Tae :
-Ve hepsini korkutucu cadı yemişIseul koluna vurup
-Yah hepimizi cadı ya yedirdin diyip kızdı.Tae de omuz silkip
-Korku hikayesiydi sonuçta dedi biz de her zaman yaptığımız gibi Tae'yi gıdıklamaya başladık. Tae sonunda dayanamadığında bıraktıkTeyzem :
- Saat daha çok erken sıkıldım ben ne yapalım dedi kadın bizden çok ergenliğini yaşıyordu ya . Anannemin sesi duyulduğunda kapıya döndük-Ben size yapıcak bir şey buldum hadi gece sinemasına gidelim genç genç eğlenelim biz ise ananneme bakıp gülmeye başladık . Tae genç genç mi diyip güldünde anannem ona ters ters bakınca susmak zorunda kaldı hepimiz hazırlanıp aşağı arabaya indik dedem ile anannem de geliyordu dediğim gibi genç genç eğlenicektik ya sinemaya vardığımızda bilet alıp içeri geçtik gecenin bir saatinde korku filmi seansı aldığımız için anannem kalp krizinden ölebilir diye filmin 15 dakikasında yanımdan dedem le kalktı bizi bekleme salonun da bekliyceklerdi yanım boşalınca birinin yanıma oturduğunu hissettim yanıma baktığımda hafif bir şaşkınlıktan sonra öfkeli bakışlarıma yer verip yanıma baktım .
-Waow sendemi burdaydın Jungkook ne güzel bir karşılaşma diyip gıcık bir şekilde gülümsedim
-Oda bana bakmadan filme bakmaya devam etti filmde bir kız öldürülmüştü bile bana bakıp bu kız sana birini hatırlatıyormu dedi sırıtarak benden kastediyordu ben ise hiç imajımı bozmayarak sırttım ve ağzımdan bu kelimelerin çıkmasına izin verdim madem benim bu kadar çok canım yanıyordu onun da yanmalıydı.
-Evet tanıyorum Jisoo'ya çok benziyor...
Jiminin orda güvenilmez deme sebebi çapkın olduğu için yoksa Jimin'imiz tabi ki güvenilir 😀
Vote and yorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaza/JJK
Fanfictionİnsanları bilerek sebep olmadıkları şeylere karşı suçlayıp yargılar mısınız? Ben böyle bir kişi tanıyorum işte aşık olduğum adam Jeon Jungkook... Ben onun düşmemesi için uğraşırken bana çelme takmakla meşguldü👎 (Kitapta fazla yazım yanlışı var yaz...