Iseul tepemizde çabuk kalkın geç kaldık diye bağrıyordu biz ise ona ne diyosun bakışları atıp saate baktık ve o an evin içinde koşuşturmaya başladık .
Tae;
-Teyze çantam yok .Iseul :
-Teyze düzleştirici sendemi(😂)Ben ;
-Teyze telefonumu gördün mü. Teyzem patlıyacak hale gelip-Nerden biliyim ben diye bağırdı hepimiz çenemizi kapadık. Teyzem :
-Dışarda bekliyorum 10 dkk dışarda olun dedi tam gidiyor du ki durup
-bide asla çocuk yapmiycam diyip kapıya yöneldi biz ise telaşla hazırlandık ve dışarı koştuk ama karşımızdakileri görünce şok olduk teyzem le junkook konuşuyordu anladığımıza göre teyzem junkook a teşekkür ediyordu junkookta mi geç kalmıştı . Teyzem ;-Çocuklar size çok güzel bir haberim var junkookta geç kalmış şansa ve soförüyle gidebileceğimizi söyledi bizde aynı anda ne dedik hadi bakalım diyip içeri geçti bizde mecburen arabaya geçmek zorunda kaldık ortada oturma sırası bende olduğu için ben oturdum bi tarafimda Tae bir tarafimda Iseul vardı karşı koltuklarda da teyzemle junkook vardı teyzem müdürüyle konuşuyordu geç kalması hakkında biz ise junkook a iğneleyici bakışlar atıyorduk aynı şekilde oda bize .Şükürler olsun ki geldiğimizde arabadan indik teyzem teşekkür etti sonrada biz okula geçtik teyzemide şoför iş yerine götürdü . Tae bizi junkooktan uzak yürümemizi sağlamaya çalışıyord, sürekli junkook a kötü bakışlar atıyordu ben ise boynum eğik yürüyorum Iseul ise hızlıca derse yetişme çabasında ydi dersi sevdiği için değil hocaları sinirli ydi Tae ve Iseul dan ayrıldıktan sonra junkook la sınıfa doğru yürüdük Tae beni sınıfa götürmeyi teklif etmişti zar zor ikna edip sınıfıma doğru yürüyordum
-Junkook teşekür ederim yani bizi bıraktığın için
-Senin için değil teyzen çok mahçup duruyordu ve ben sadece onun geç kaldığı sandığım için yardim ettim diyip sınıfın kapısını tıkladı bende ona sinirle bakip içeri geçtik hocanın kızmasıni dinledikten sonra yerimize geçiyorduk ki yok artık hayir olamaz eylül seni geberticem ne mi oldu eylülle jimin birlikte oturuyordu ve sadece 1 tane boş sıra vardi bizde oraya oturmak zorunda kaldık junkook jimin e bende eylül e sinirle bakıyordum jimin pek umursamışa benzemiyordu ama eylül mahçup bir şekilde bakıyordu önüme dönüp hocayı dinlemeye çalıştım tabi yanımda junkook varken nasıl dinlenilio biliyorsa junkook a kaçamak bakışlar atarken bana sinirle baktığını hisettim
-Noldu ne bakıyorsun
-Bunu kısıtlı yaptınız dimi diyince ona sinirle bakip saçmalama neden böyle bir şey yapalım ,farketdiysen senin arkadaşın benim arkadaşımın yanında oturuyor dedim
-Senin o eylül arkadaşın yavsamak için çocuk buldu işte neden yapmasın . Artık çok sinirlenmiştim bağırarak
-Benim arkadaşım asla öyle bir şey yapmaz dedim ve siniftaki herkes bize baktı hoca kızarak dışarı diye bağırdı tam ağzımı açmış ama diyordum ki hoca sözümü kesip hemen dedi bizde junkook la dışarı çıkıp kapının önünde beklemeye başladık ikimizde birbirimize sinirle bakıyorduk zil çalınca kapı açılıp hoca çıktı bize sinirle bakip yürümeye devam etti ve hemen ardından eylül yanıma koşarak indi
--Danbi bildiğin gibi değil diyince sorun yok diyip hemen kolundan tutup bahçeye çıkardım bankalardan birine oturup
-Şimdi çabuk anlat eylül eğer mantıklı bir açıklaman yoksa kendini ölmüş bil
-Yah bak bildiğin gibi değil ben sırama geçmiş seni bekliyordum sonra yanıma biri oturdu bi baktım ki jimin noldu dediğimde junkook geç uyanmış okula geç gelicekmis dedi bende banane dedim şahsen ben bile o çocuğa nasıl bu lafları ettigime ınanamiyorum neyse oda bana o yuzden
birlikte oturalim diyip o vazgeçilmez gülümsemesini yaptı bende yanımda Danbi nin oturduğunu unutuyorsun herhalde dedim ama o da geç kalmışa benziyo dedi olabilir ama yanımdan hemen gidiyorsun demiştim ki hoca derse girdi konuşmaya fırsat vermeden derse başladı yani böyle oldu Üzgünüm dedi
Bende kafa sallayıp gülümsedim-Sorun yok
-Ama şimdi sen anlatıyorsun niye junkook la birlikte geldin ve niye sınıfta o şekilde bağırdın diyince en küçük ayrıntısına kadar anlattım o da şok olmuş bir şekilde
-Bide jiminle oturmamizin bizim planladığımizi mi saniyor harika yah cidden Danbi şuna sevgilisinin nasıl biri olduğunu anlatalım diyince
-Sakina şuan babamı katil olarak suçluyor sevdiği biri öldüğü için gerçekleri öğrenirse sevmeyi bırakırsa babamı katil olarak görmuycek mi neden çünki artık ölenlerin onun için bir önemi kalmıycak dimi ama ölenler yine aynı ölenler kalicak ve benim orda babam ölmüş olucak diyip gözyaşlarım dökülmeye başladı eylül hemen bana sarılıp
-Ah tatlım iyimisin diyip sırtımı sıvazladi sonrada yüzümü ellerinin arasına alıp eğer o seni üzmeye çalışıyorsa bizde ondan intikam alırız diyip kocaman gülümsedi ben de gülümseyip ona sarildim
-Seni çok seviyorum dedim
-Bende seni dedi ve gözyaşlarımi sildi sonrada beni kaldırıp sınıfa çıkardı
Artık günün sonuna geliyorduk matematik hocamız beni ve şansımıza Jungkook'u okul çıkışı temizliğe kalmamızı söylememişti , EMRETMİŞTİ. Zil çalınca eşyalarimi topluyordumki ,
Eylül ;
-Bugün size geliyorum biliyorsun dimi dedi-Biliyorum sen eve geç zaten Iseul ve Tae var dedim
Oda tamam diyince vedalaştık Iseul'a kütüphanede kalicağımı anlatıp aşağı indim Jungkook gelmemişti güzel birde bütün işi bana yaptırmasaydı bari Jungkook'a söylene söylene kitapları raflara yerleştirmeye başlamıştım bile, üst raflara yetişemediğim için sandalyeye çıkmıştım tam son kitabida koyuyordum ki sandalyenin kaymasi yla dengemi kaybetmiştim...
Bir bölümün daha sonu lütfen vote atmayı unutmayın ve yorumlarınızı bekliyorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaza/JJK
Fanfictionİnsanları bilerek sebep olmadıkları şeylere karşı suçlayıp yargılar mısınız? Ben böyle bir kişi tanıyorum işte aşık olduğum adam Jeon Jungkook... Ben onun düşmemesi için uğraşırken bana çelme takmakla meşguldü👎 (Kitapta fazla yazım yanlışı var yaz...