Kaza/JJK

27

Chanyeol acaba kapı çalmayı bilmiyormuydu?

Tae,
-Chanyeol kapı çalmayı denermisin?  Hani izinsiz insanların odasına girilmezya.

Chanyeol,
- Ah pardon ben hepiniz burdasınız yanlış bir şey olmaz diye girmiştim . Lu han ve Iseul da hastaneye gittide.

Bende fazla konuyu uzatmamak için daha fazla üstelemedim .
-Akşam hep birlikte giderdik aslında .

Eylül,
- Belki yanlarında birinin olmasını istemiyorlardır.  Diyip gülmeye başladı

Tae ise sinirle Eylül'e baktı ,
- Ne alaka hadi şimdi gidelim.

-Of Tae otur şuraya Eylül şaka yaptı diyip Eylül'e naptın sen diye bir bakış attım .

Eylül,
- Of Tae , neyse bizde birşeyler yapalım bari .

Bizde ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık .

Tae,
- Oyun oynayalım .

-Ama ne ?

Tae ,
-Körebe

Hepimize fikir hoş gelince salona geçip ebeyi belirledik Chanyeol ebe çıkmıştı . Tae kafasına yastık atıp oyunu başlattı . Chanyeol'a dalaşarak çok eğleniyorduk oynamaya devam ediyorduk ki kapı çalınca Eylül kapıya bakmaya gitti bizde oyuna devam ettik Chanyeol yerimi öğrenmişti ve tam buraya doğru geliyordu Tae de beni kurtarmak için buraya gelirken Chanyeol'a takılıp koltuk üzerindeyken üstüme düştü şuan üçümüzde yerde kahkaha atarak yatıyorduk Eylül'ün öksürme sesi gelince o yöne baktık bakmamla sesli bir şekilde yutkunmam bir oldu şuan karşım da Jimin ve Jungkook duruyordu, hepimiz toparlanıp ayağa kalktık.  Üçümüzde şaşkın bir şekilde onlara bakıyorduk . En sonunda konuşmayı hatırlıyıp kelimeleri yan yana koyabilmiştim.

-Ne ne işiniz  var sizin burda , sesim şaşkınlıktan dolayı hem ikilemiş hemde ses tonu saçma bir şekilde söylenmişti .

Jungkook ,
-Konuşcaz.

Tae,
- Kimden izin aldın .

Bizim cidden konuşmamız gerekiyordu yapmak zorundaydık bazı şeylerin toparlanması gerekiyordu .

-Tae lütfen diyip onu susturdum yürümeye başlayınca Jungkook'ta beni takip etti kaldığımız odaya geçince yataklara oturduk . Yüzüne baktığımda bir kaç yara izi vardı elim istemsizce o yara izlerine gitmişti .

- Yüzüne ne oldu ?

O ise yüzünden elimi alıp sertçe bıraktı . Zaten  bunu yapmasına alıştığım için çok fazla takmıyordum.

Ben ise sinirle  gülümseyip
-Peki demekle yetindim .

- Ne yaptığını sanıyorsun ?

-Ne yapmışım .

Histerik bir kahkaha atıp ,
-Kendine eğlence mi aradın Jisoo'nun babasının yanına gidince seni affedip bir şey yapmamasını mı bekledin?

Artık ben de onun dilinden konuşucaktım çok sakin bir şekilde ,
-Ben affedilcek bir şey yapmadım .

O ise bana bakıp ,
- Senin  baban değilmiydi o kazayı yapan .

Artık ne kadar sıkıldığımı bilmiyordum sürekli bizim suçlanmamız çok boş geliyordu suçsuz kişilerin suçlanması çok boştu .
-Onun gibi bir sürtük için ne kadar yas tuttun Jungkook .

Işte beklenilen andı gözleri kararmaya başlamıştı beni kolumdan sertçe tutup kendine çekti kulağım dudağını  yakın olduğu için kulağıma bir şeyler fısıldadı,
-Ona bir daha sürtük dersen seni öldürürüm.