Bölüm 10

250 20 9
                                    

Mira'dan;

Yukarıdan gelen sesle hızlıca merdivenleri çıkıp odaya gittiğimizde herkes şok olmuştu. Masanın üzerinde duran bütün resimleri yere atmıştı. Çerçeveler bile yerdeydi. Cam kırıklarına baktığımda Çerçevenin camlarını kırıldığını anlamıştım. Bizi gördüğü gibi kendisini tuvalete kilitlemişti. 

'' Eylül aç kapıyı'' Can geriye gidip kapıya vuruyordu. Ama kapıyı bir türlü açamıyordu. Eylül'ün psikolojisi cidden çok bozulmuştu. Can'ın omzuna dokunduğumda duvara yaslanıp kendisini yere bırakmıştı.

 '' Biz çıkıyoruz siz konuşun tamam mı'' Can'a baktığımda hiç bir tepki vermemişti. Bizim çocuklara bakıp

 '' biz aşağıya inelim tek başlarına kalıp halletsinler'' hepi teker teker odadan çıkıp oturma odasına indiğimizde korumaların evin içine girdiğini gördüğümde Hira'nın kulağına yaklaşıp

 '' bence konuyu yavaş yavaş çözdüğümüze göre babana söylesen de gönderse mi bu korumaları'' Hira bana baktığında

 '' peki konuşurum akşam erkeklerle olan problemimizi bir halledelim daha sonra o konuya da bakıcaz Mira'' herkes kanepeye otururken Özkan bir anda

 '' Hira söyle de çıksın şu korumalar evden özel bir şey konuşmak istiyoruz ''  bu duruma Kıvanç şaşırmıştı ama sesini çıkartmamıştı. Hira Hakan abiye bakıp

'' abi dışarıda bekleyebilirsiniz '' söyledikleri gibi herkes dışarıya çıkmıştı

 '' evet Özkan konuşmak istediğin konu ne'' Ayağa kalkıp 

'' ben kimsenin canını yakmak istemiyorum eğer istesem çok güzel can yakarım ilk önce bunu bilmeni isterim ben Can'ın üzülmesini artık istemiyorum eğer Eylül bu Bora konusunu çok uzatıcaksa bırak ayrılsınlar kimsenin kafasını karıştırma anladın mı beni biz Can'ı düzelttik derken illa bir şey oluyor'' düpe düz tehdit etmişti. Ama kızın suçu yoktu ki yani neden Hira'nın üzerine gidiyordu ki? Aşırı derecede sinirlenmiştim Hira'nın sesi çıkmıyordu. Tam konuşacağım sırada Kıvanç devreye girmişti

 '' Özkan fazla ileriye gidiyorsun bak pişman olacağın şeyler yapma insanları tehdit etmekten vazgeç anlıyor musun beni burada herkes sevgilisiyle arasının bozuk olduğunu biliyorsun herkesin canı acıyor şimdi sessiz olalım ve her şeyin iyi olması için dua edelim ''  Can ile Eylül'ün barışması için dua etmeye başlamıştım bile. Demir ile göz göze gelemiyorduk. Bana aşırı derecede sinirli olduğunu biliyordum şuan bende çok üzgündüm.

Can'dan;


Çocuklar odayı boşalttıklarında kapıya vurup

 '' Eylül hadi aç kapıyı'' yaralı elimle kapıya vurmak zorundaydım diğer elim sinirden uyuşmuştu. Eylül'ün ağlama sesi geliyordu. O her ağladığında benim canım daha çok yanıyordu

 '' Eylül ağla ama benim yanımda ağla gözlerinle gözlerime bakarak ağla. Sadece sesini duymak istemiyorum gözlerini de görmek istiyorum ama aç şu lanet olası kapıyı''

 '' Can korkuyorum''

 '' Neyden korkuyorsun Eylül'' hıçkırarak ağlamaya başladı

 '' Seni kaybetmekten.....'' kendimi tutamadım ağlamaya başladım. Tutamıyordum kendimi hıçkırarak ağlamaya başladığımda kapını açıldığını duymuştum ama göz yaşlarımı durduramıyordum. Karşımda gözleri kıpkırmızı olan sevdiğim kız duruyordu. Hala ağlamaya da devam ediyordu yerde oturduğumu görünce o da benim yanıma gelip kafasını gögüsüme koyup hıçkırıklarına devam etti. O ağladığında ben ağladım. Biz ne yapmıştık da bu hale gelmiştik. Ne suç işlemiştik de sevdiğim kız şuan hıçkırarak alıyordu. Ne günah işlemiştik. Hiç bir şey konuşmuyorduk. 4-5 dakika sonra hıçkırıkları sustuğunda uyuduğunu fark etmiştim. Bende onun saçlarını koklayarak uykuya dalmıştım.

Hayaller 2: ÜniversiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin