Bölüm 34

161 12 12
                                    

Can'dan;

Vallahi kafama atılan yastıklardan dolayı başım çatlıyordu. Yerimden kalkıp Özkan'nın boynuna atlamıştım.

 '' Özkanım başım ağrıyı bana bir ilaç getirsene'' Özkan elindeki yastığı kafama attığı gibi kafamın içinde beynimin oynadığını hissetmiştim resmen. 

''Cani misiniz lan siz döverim lan sizi'' dediğimde ilk ayağa kalkan Demir ikinci Kıvanç sonuncusu ise Özkan olmuştu.

 '' Döverim falan ne ayak lan '' Kıvanç ciddi bir surat ifadesiyle hepsi birlikte üzerime yürümeye başlamışlardı.

 '' Şey döverim... sizi... demiştim.. şey ben bi dışarıya hava almaya mı çıksam ne yapsam ya ? '' Demir konuşmaya başlamıştı.

 '' Dışarıya çıkma gel sana bir masaj yapalım ne dersin" gözlerimi pörtletip

 '' yok yaw kıyamazsınız kardeşinize değil mi ? '' Özkan kıkır kıkır gülüp

 '' yok be ne kıyıcaz sadece kıyma yapacaz o kadar '' Allah'ım nereye kaçsam diye gözlerimle etrafı kolaçan ederken Demir'in telefonu çalmıştı. Paçayı kurtardım diye sevinmiştim ama hiçte öyle olmamıştı. Demir telefonu açıp

 '' Efendim güzelim '' bıyık altı gülümsemesini yapmıştı 

'' ne oldu lan yakalayamadın mı beni '' Demir arkasını dönüp Mira yengemle konuşmaya devam ediyordu. Demir'in telefonunu alıp 

'' Mira yenge senin bu sevgilin çok korkak ha. Sevgilin elden gide yahaha haberin olsun '' bu sefer dur durak bilmeden yukarıya çıkıp kendimi odaya kilitlemiştim. Eğer odaya kilitlemeseydim çocukların bana bir şey kilitleyeceklerini çok iyi biliyordum. Allah'ım sen konuyu biliyorsun diye içimden geçirirken Demir bir anda camdan odaya girmişti. 

'' Ne demiştin lan sen bana birde sevgilimle konuşurken, sevgilin elden gide yah de ne lan, yakalayamazmışım seni, yakaladım şimdi ne oldu. '' Kalbim yerimden çıkacaktı Bir anda ayağa kalkıp kapını kilidini açtığım gibi merdivenlere doğru koşmak istiyordum.Sadece koşmak istiyordum ama kapıyı açtığım gibi karşımda Kıvanç duruyordu. Yüksek sesle 

'' Eylül gülüm sevgilin bu sefer elden gidiyah'' demiştim. Demir benim kollarımdan Kıvanç ise ayaklarımdan tutmuştu. Aşağıya indiriyorlardı amaçları neydi anlamamıştım. 

'' Lan koltuğa mı atacaksınız beni ? hadi ama çocuklar biraz daha yaratıcı olun yaw. Beyin mi gidiyah sizde? bende azcık var ama size verebilirim '' Demir ile Kıvanç birbirlerine bakıp kıkırdamışlardı. Kesinlikle bu gülüşlerin altında bir piçlik olacağını tahmin etmiştim. Oturma odasını geçmiştik ee nereye gidiyorduk ? Bahçeye gelmiştik Özkan'a baktığımda elinde tuttuğu telefonu masada bir şeylerin üstüne koyup sabitleştirmeye çalışıyordu. Özkan 

'' eee hadi o zaman '' dediği gibi beni 1 2 3 diye salladıkları gibi havuza atmışlardı. Aklımın ucundan geçmiyordu. Şuan kıçım değil bütün bedenim üşüyordu.

Hira'dan;

Eylül'ün Mira'nın ve Deniz'in okulu bitmişti biz uçakta Ankara'ya gidiyorduk. Şuan herkesin pili bitmişti, ölü gibiydik. Denizin okulu akşam 8'e kadar açık olduğu için bütün okullar bitmişti. Benim ki harıç ama benim kini 1 hafta içinde hallederiz diye düşünmüştüm. Uçağın indiğini bize söyleyen pilota şuan minnettardım. 

Yarım saat sonra;

Kuzeni mi aradığım için gelip bizi almıştı hep birlikte eve gidiyorduk. Hiç kimseden ses yoktu

 '' ee kuzen ne var ne yok '' cidden bu soruyu sorarken bütün enerjimi harcamıştım '' biraz iyi gibiyim biraz bitik durum babam resmen beni şirkette müdür yaptı hemde hiç uğramadığım şirkete. Sizde durumlar baya kötü görebildiğim kadarıyla". 

Hayaller 2: ÜniversiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin