Eylül;
Şuanda okulumun önündeydim. Hemen kızlara dönüp
"evet kızlar burası benim okulum nam-ı değer onsekiz mart üniversitesi hadi bir an önce gidelim de kaydı mı alayım" dediğimde. Kızlar kafalarını sallamıştı. Hızlı bir şekilde okulun içine girip müdürün odasına çıktık. Ama kapısının önü doluydu bu şansta beni bulurdu zaten. Hira'nın konuşmasıyla
"lan şurada ki yakışıklı çocuk kim" demesiyle Mira hemen kafasına vurup
"lan gerizekalı Kıvanç bir duysa yeminle senin ağzına sıçar" dediğinde. Hira hemen
"olsun oğlum belki kuzenime ayarlayacağım nereden biliyorsun" demesiyle Deniz hemen
"mal senin kuzenlerin evli bir tanesi boşta onunda sevgilisi var sen hayırdır kimi kandırıyorsun"
"lan belki Kıvanç'tan ayrılıp buna gidicem" demesiyle. Mira'nın telefonu çalmaya başladı
"aaa bakın Demir arıyor kesin yanında Kıvanç'da vardır ben bir konuşayım dimi Hira" demesiyle. Hira ne kadar çabalarsa Mira hemen konuşmaya başladı
"alo sevgilim napıyorsunuz Kıvanç yanınızda mı"
"evet bitanem yanımda niye ki"
"hiç öylesine sordum telefonu hoparlöre alsana"
"neden ki bir sorun mu var"
"aslında yok ama Kıvanç enişteme bir şey söyleyemem gerek"
"yenge dinliyom seni ne oldu Hira'ya bir şey mi oldu" dediğinde. Hira hala daha söyleme diye anlatmaya çalışıyor ama Mira dinlemiyordu. En sonunda sıra bana geldiğinde Hira'yı tuttuğum gibi içeri çektim. Onlar dışarı da kalsın da Hira hanım biraz çatlasın.
Mira;
Eylül ve Hira içeriye girince Deniz ve ben dışarı da kalmıştık hemen telefona geri dönüp
"enişte bu Hira var ya senin üstüne kuma bakıyor burada" dememle. Deniz anırarak gülmeye başladı Allah'ım okulun içinde bizi rezil edecek
"lan Deniz sussana şurada yakışıklı çocukların içinde bizi rezil ediyorsun az yavaş gül" demesiyle. Telefona geri dönmemle ne dediğimi anlamam uzun sürmemişti. Ben şuanda telefon açıkken yakışıklı çocuk dedim ve Demir'de bunu duydu çok güzel iyi bok yedim
"lan yenge sen ne diyorsun sen bana bir çocuğu tarif etsene bu arada Demir burada kuduruyor sen yakışıklı çocuk dediğin için" demesiyle Deniz hala daha anıra anıra gülmeye devam ediyordu
"lan kızım sussana, ayrıca ben Hira'nın seçtiği çocuğa dedim enişte ben şimdi kapatıyorum Eylül ve Hira gelecek İstanbul'a döndüğümüz zaman ben sana ismini cismini veririm o iş bende hadi görüşürüz" konuşmamı sonlandırıp hemen telefonu kapattım. Deniz'in konuşmasıyla ona bakmaya başladım
"lan az daha Hira'yı ispikleyeyim derken kendin yanıyordun"
"he lan valla neyse kızlar içeriye girdiler dimi" dediğimde. kafasını salladı bizde beklemeye başladık artık ne zaman çıkarlarsa içeriden.
YARIM SAAT SONRA
Kızlar içeriden sonunda çıkmışlardı. eylül yanımıza sevinçli bir şekilde gelip
"kaydımı aldırdım kızlar şimdi direk Mira'nın okuluna yani bursa'ya gidelim uçağımızın kalkmasına 1 saat var zaten biz gidene kadar zaman geçer hadi çabuk olun taksi bizi dışarıda bekliyor" demesiyle hızlıca yürümeye başladık. Ayrıca şunu da düşündüm bu kızın çenesi ile Hira'nın çenesi yarışırdı bu nasıl bir konuşmadır arkadaş öyle bir konuştu ki sanırsın götüne motor takıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaller 2: Üniversite
Teen FictionHayaller bitti artık gerçekler başlıyor. Kendi hayallerini kuran 4 kızın hikayesi üniversitede de devam ediyor. Ama bu sefer her şey çok farklı olacak