Mira'dan;
Aşırı derecede kötü olduğum için işe odaklanamıyordum. Karnım aşırı derecede ağrıyordu başım feci şekilde de çatlıyordu. Kesinlikle eve gitmem gerekiyordu. Hem işten kaytaracaktım hemde eve gidip dinlenecektim. Tabi eve gitmem gerektiğini kıza söylesem inanmazlardı. Masadan kalkıp lavaboya gitmiştim. Elimi yüzümü yıkarsam iyi olacağımı düşünmüştüm ama aynaya kendime baktığımda durumum pekte iyi görünmüyordu. Hemen Hira'nın yanına gidip
'' Kızım ben pek iyi değilim karnım çok ağrıyor eve gitsem olur mu ? '' beni gördükleri gibi direk ayağa kalkmışlardı
'' Lan suratının hali ne böyle ? '' diyen Deniz'e cevap bile verememiştim.
'' Tamam sen git babamla konuşurum eve git ve hazır çorba yap kendine iyi görünmüyorsun eğer daha kötü olursa bizi çağır doktora gideriz tamam mı ? '' kafa salladığım gibi çantamı alıp Hira'nın babasının odasının yolunu tutmuştum. En iyi kendim söyleyip şirketten öyle ayrılmam daha doğru olacağını düşünmüştüm. Kapıyı çalış ' gir' sesini duyduğum gibi hızlıca içeriye girip
'' Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama ben kendimi pek iyi hissetmiyorum izniniz olursa eve gidebilir miyim ? '' beni gördüğünde surat ifadesi bile değişmişti.
'' Tabii git kızım git eğer bir şeye ihtiyacın olursa söyle tamam mı elimden geleni yaparım yani. ''
'' teşekkür ederim '' dediğim gibi hızlıca odadan çıkıp asansörün olduğu yere zar zor gitmeye çalışıyordum. Sonunda asansöre geldiğimde düğmeye bastığım an gelmişti. İçerisi baya bir kalabalıktı ama binmek zorundaydım ve kat 1 e bastığım gibi kapılar kapanmıştı.
Asansörden inip şirketten çıkıp vale hızlıca arabayı getirmişti arabama bindiğim gibi evin yolunu tutmuştum. Hiç bir şekilde müzik açmamıştım başım çatlıyordu. Telefonumun sesi bile şuan beni rahatsız ediyordu. Arabayı müsait bir yere çekip konuşmak benim için daha iyi olacaktı. Telefonumu elime alıp ' Demir' yazısını görünce hemen açıp konuşmaya başladım.
'' Alo '' boğazım kuruduğu için sesim değişik çıkmıştı.
'' Bitanem şirkete gittiniz değil mi ? '' boğazım acıya acıya
'' evet kızlar şirkette bende eve geçiyorum kendimi pek iyi hissetmiyorum eve geçip dinlenmek istiyorum. '' bir kaç tabak sesi geldikten hemen sonra
'' İyi misin ? '' değildim konuşurken boğazlarımın yırtalacakmış gibi hissediyordum.
'' İyiyim eve geçeyim daha iyi olurum. '' bu sefer çocukların sesi gelmişti.
'' Şimdi bize gelsene kahvaltı yapalım sonra hastaneye geçeriz sakın gelmiyorum deme '' şuan direnecek halim yoktu ve
'' tamam geliyorum ''
10 Dakika sonra elimdeki poğaça ve simitlerle kapıyı çalışıyordum. Karşımda Can beni görünce suratı bir kötü olmuştu. Cidden çok mu kötüydüm acaba ? Hiç umursamadan içeriye geçtiğimde Demir karşıma çıkmıştı.
'' Hadi bakalım mutfağa ilk önce kahvaltı daha sonra hastane '' hiç hastaneye gitmek istemiyordum ama Demir'in bir dediğini de ikiletmek istemiyordum. Mutfağa vardığımda elimdeki poşeti tezgaha koyduğum gibi Özkan hemen masaya alıp boş tabağa koymuştu. Can'da bana çay koymuştu. Hep birlikte kahvaltımızı yaparken
'' Yenge neyin var senin ? '' Can'a bakıp
'' Karnım ağrıyor ve başım çatlıyor'' dediğimde kıkır kıkır gülmeye başlamıştı. Kıvanç bir anda öksürdüğü gibi sessizlik olmuştu. Can'dan sonra iştahım kalmamıştı sandalyede geriye yaslandığımda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaller 2: Üniversite
Novela JuvenilHayaller bitti artık gerçekler başlıyor. Kendi hayallerini kuran 4 kızın hikayesi üniversitede de devam ediyor. Ama bu sefer her şey çok farklı olacak