Bölüm 66

126 6 0
                                    

Hira;

Havuzun kenarında oturmuş öylesine kızları izlerken. Bir anda havuza itilmemle çıkmam bir olmuştu. Hemen kimin ittiğine baktığımda Mira salağını gördüm

 "lan geri zekalı hangi akla hizmet beni ittin acaba" dediğimde sırıtarak

 "canım sıkıldı itiyim dedim" dedikten sonra

 "ya neyse yardım et de çıkayım" dediğimde. Salak gibi gelmişti elini uzattığında bende hemen elinden tutup havuza çekmiştim. İşte şimdi sırıtma sırası bendeydi 

"ne oldu lan Mira bakıyorum da havuzu boylamışsın" dediğimde. Gülmeye başladım. Havuzda bayağı bir vakit geçirdikten sonra Deniz hemen

"kızlar hadi çıkak lan hava kararmaya başladı" demesiyle. Havuzdan çıktık hızlı bir şekilde odalara dağılıp kurulandık ve üzerimizi değiştirdik. 

Odamdan çıkıp aşağıya indiğimde Deniz koltuğa kurulmuş dizi izliyordu bende yanına oturup izlemeye başladım. Yarım saat sonra merdivenden Eylül ve Mira indi ve onlarda karşıda ki koltuğa oturdu. Aklıma gelen şeyle kızlara dönüp konuşmaya başladım

"ya kızlar erkekler neden hiç bugün gelmedi ve aramadı bir şey mi oldu?" Diye sorduğumda. Mira hemen

"yok lan ben gördüm onları bugün yani iyilerdi eve gidiyorlardı da biz napıcaz ya şimdi benim canım çok sıkıldı" dediğinde Eylül hemen

"bence ders çalışalım oğlum lan ben üniversiteyi kolay zannederken bütün hızıyla zor geldi bana" dediğinde

. Kafamı sallamıştım, Eylül'ün fikriyle herkes odalarına dağılıp ders çalışmaya başladı arkadaş ne güzel lisedeyken üniversite için ders çalışmak olmaz tüm dersler kolaydır diyordum. Ama şuanda ders çalışıyorum ve derslerin hepsi de anamı ağlatacak şekildeydi. Nasıl bir dünya lan bu böyle.

2 Saat Sonra;

Telefondan saate baktığımda gece 00:00 olmuştu vay anasını be babam beni böyle görse yeminle otuturp ağlardı. İlk defa bu kadar uzun ders çalışıyordum ve şimdide en iyi yatıp uyumaktı.

 Hızlıca kitabımı kapatıp kendimi yatağıma attım ve güzel bir şekilde uykunun beni kolların almasını bekledim. Sabah Mira'nın beni hayvan gibi uyandırmasıyla zorla da olsa gözlerimi açmaya başlamıştım

"Hira hadi kalka" dediğinde

"5 dakika daha "

"lan başlatma 5 dakika kalk artık dana gibi yatmışsın" demesiyle. Oflayarak yataktan kalktım ve banyoya girdim yüzümü yıkayıp geri çıktığımda. 

Dolabımın karşısına geçip siyah pantolon ve siyah bluz giyindim üstüne de kot ceketimi giyindim. Saçımı da topladıktan sonra hazırdım. Hızlıca aşağıya inip mutfağa girdiğimde kızların beni beklediğini gördüm. Mira beni görünce hemen

 "oha lan Hira'dan beklenilmeyen hareket sen böyle giyinir miydin?" Diye sorduğunda

 "valla ben bile şaşırdım yani o derece Allah bilir Kıvanç ne yapar" dememle. Kızlar gülmeye başladı bende gülüp hemen masaya oturdum ve direk kahvaltıya daldım. Benim bu halimi gören Deniz hemen

 "yavaş lan yavaş önünden kimse almıyor" dediğinde hiçbir şey demeden yemeğe devam ettim. Mira'nın soru sormasıyla kahvaltıma ara verdim

 "kızlar okuldan sonra şöyle bir şirkete gidelim bakalım babamlar ne yapıyor ne dersiniz gidelim mi?" Diye sorduğunda Eylül hemen

 "olur ya hem evde oturup duruyoruz en azından bugün ki günümüz böyle geçer ama artık kalkalım ki okula yetişelim" diyip ayağa kalktı. Mira ve Deniz'de kalktığında ben hala daha yiyordum Deniz bu halimi görünce 

"yeter be dünyayı yedin kalk" diyip beni masadan zorla kaldırdılar.

Mira;

Arabamla okulun otoparkına giriş yaptığımda. Karşıma erkekler çıktı arabalarının üstünde oturmuşlardı. Hemen arabamı onların karşısına park edip kontağı kapattım ve arabadan indim. Deniz'de arabasını park edip yanımıza geldi sadece Eylül ve Hira'yı bekleyecektik. Hızlıca erkeklerin yanına gidip Demir'e sarılmıştım. Deniz'de Özkan'a sarılmıştı. Biz böyle sarılırken arkadan motor sesi gelmişti hemen Demir'den ayrılıp arkaya baktığım da Eylül ve Hira motorla içeriye girdi. 

Aklıma lise anılarından birisi gelmişti yine aynı şekilde Hira ve Eylül içeri giriyordu hatta o gün Hira bizimle kavga edip motorla kaza yapmıştı. Neyse hemen bu düşünceden uzaklaşmam lazım çünkü eskiden kalmaydı o bir daha asla öyle bir şey olmayacak. Hira havalı bir şekilde kaskını çıkartırken Eylül ise sinirli bir şekilde çıkartıyordu. Kesin yine bir şey olmuştu, hemen bizim yanımıza geldiler Hira Kıvanç'a sarıldı Eylül ise sadece Can'ın yanağından öpmüştü. Deniz bana göz kırpıp Eylül'e döndü ve

 "ne oldu prenses kapı da başımızın etini yiyordun motor motor diye şimdi ne oldu" dediğinde. Eylül hemen gözlerini kısıp ilk başta Hira'ya baktı sonra da Deniz'e dönüp

 "lan yarış yapak dedik Allah'ım kız beni yine geçti bir de bana diyor ki senin kazanmana izin veririm diyor ama yine kendisi kazandı" dediğinde. Biz gülmeye başladığımız da Eylül tip tip bize bakmaua başladı hemen gülmemi yarıda kesip konuşmaya başladım 

"Eylül'cüm sende ama unutup unutup duruyorsun hatırlatırım ki Hira motor yarışlarında kupa ve belge alan bir insandır" dediğimde. Erkekler şaşırmıştı Kıvanç hemen 

"bak bunu bilmiyordum gerçekten mi sevgili" dediğinde Hira hemen

 "evet bayağı bir yarışlara katılmıştım ve hiç yaralanmadım bir tek geçen sene hani okuldan sinirle çıkıp kaza yapmıştım ya" dediğinde Kıvanç kafasını salladıktan sonra. Hira konuşmaya devam etti

 "işte o günden sonra babam yarışlara katılmama izin vermedi tabi ben dinlemedim bir seferinde katılacaktım tabi ben mal gibi kuzenimin yerine gittim oda beni babama şikayet etti sonra da izin yok ilk şimdi kullandım" dediğinde. Erkekler öyle bir dinliyorlardı ki sanırsın masal anlatıyoz. En sonunda dayanamayıp konuşmaya başladım

 "ay yeter içim şişti artık derse girelim sonra biz gidicez zaten bugün az ders var ona seviniyom" dediğimde Eylül hemen

 "sana az ders var canım bana 5 tane ders var bugün ama belki 2 tanesine girmem" dediğinde. Hep birlikte üniversiteye ilerledik.

Deniz;

Sonunda son derse girmiştim. Allah'ım lise biter üniversite başlar artık üniversite bitince ne başlayacak çok merak ediyorum. İçeriye bir tane öğrencinin girmesiyle hemen dikkatimi ona verdim 

"arkadaşlar ders boş isteyen çıkabilir" dediğinde. Yeminle dans edecektim hızlıca eşyalarımı alıp sınıftan çıktım ve koşarak kantine indim ama maalesef ki bizim tayfadan kimse yoktu en iyisi beklemek hemen bir masaya oturup beklemeye başladım. Telefonum çaldığında çantamdan çıkartıp kim olduğuna baktım ve tabi ki de Hira arıyordu hızlıca açıp

 "söyle"

 "bir kere de şu telefonu efendim Hira'cım diye aç be" dediğinde gülüp

 "efendim Hira'cım oldu mu?" Diye sorduğumda

 "oldu valla çok güzel oldu neyse neredesin lan benim dersim bitti"

 "kantindeyim yanında kim var" 

"valla kimse bir tek duvarlar var o kadar" dediğinde 

"hadi gel Hira kesin dersin sayılarla alakalıydı" dediğimde 

"dur geleyim konuşucaz" demesiyle. Telefonu suratıma kapatmıştı 5 dakika sonra karşıma birisi oturunca kafamı kaldırıp baktım ve tabi ki de Hira'ydı 

"ne oldu lan dersin neydi" 

"hiç sorma kardeş dersim sayılarla alakalıydı" dediğinde. Gülmeye başladım Hira'nın ilk okuldan beri sayılarla arası hiç iyi değildi hatta nefret ediyordu

 "neyse lan yaparsın sende Mira ile Eylül'de gelse de şirkete gitsek bu yeni ortak kim bile şirkette neler yapıyorlar bakalım" dediğimde. Kafasını salladı ve Mira ve Eylül'ü beklemeye başladık.

Hayaller 2: ÜniversiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin