Bölüm 36

168 15 5
                                    

Mira'dan;

'' Hadi bakalım koca kıçlarınızı kaldırın da Hira'nın okuluna gidelim daha sonra ne yapacağımıza bakarız ne dersiniz''herkes okey verdiği gibi yerimizden kalkıp giyinmeye gitmiştik. İlk giyinen ben olmuştum. Kızlar hazır olduğunda hep birlikte Beril sultanın yanına gidip arabayı vermesi için güzel iltifatlarda bulunuyorduk.

 '' Beril sultan çok mu güzelsin ? '' dediğimde bana bakıp

 '' Ay teşekkür ederim evladım '' Sıra Deniz'deydi.

 '' Sultanların sultanı , sultanların bir tanesi nasılsın ? '' Beril sultan Denize baktığında

 '' iyiyim evladım görmüyor musun yemek yapıyorum, pardon daha doğrusu yapmaya çalışıyorum aklımı karıştırmayın. Ya ben kabartma tozu koydum mu ya ? '' dediğinde ellerini yıkayıp ayağındaki terliği çıkarttığı gibi evin içinde dört döndürmüştü bizi. 

'' Ay anam yordunuz beni az yalakacı değilsiniz siz he söyleyin bakalım ne istiyorsunuz ? '' Eylül bu sefer devreye girmişti.

 '' Sultanım biz şimdi kayıtlarımızı İstanbul'a aldırıyoz ya Hira'nın okuluna gidip gelicez '' Bu sefer Hira araya girmişti 

'' yani bizim okula gidebilmemiz için ne lazım Beril Sultan ? '' Sultan cevap vermeden ben cevap vermiştim

 '' Hira hanım acaba sorunuzun cevabı araba olabilir mi ? '' Hira bana bakıp kıkır kıkır gülüp ellerimizle birbirimize çak yapmıştık. Sultanımıza baktığımda ilk önce gözlerini büyütüp

 '' gidin araba garajda '' bu cümleyi duyduğumuz gibi evden koşarak çıkmıştık. Hira şoför koltuğuna geçmişti. Hızlı bir şekilde arabadaki yerlerimizi almıştık. Hira kendi okuluna doğru sürerken karşımıza lunapark çıkmıştı. Aslında gitmeyi çok istiyordum ama keşke erkeklerde burada olsaydı diye içimden geçirmiştim. Hira ise sadece sürmeye devam ediyordu. Tamı tamına 17 dakika sonra okuluna gelmiştik. Okul okul değil mübarek saraydı. İçeriye girdiğimizde resmen okula aşık olmuştum. Müdürün katına gelene kadar ağzım açık geldiğime yemin edebilirdim. Benim okulumdan daha güzel olduğu için kıskanmıştım ama artık hepimiz aynı okul olmasa bile yan yana olan okullara gidecektik. Yani en azından şartlar aynıydı. Müdürün odasına girmeyi istememişti. Hira ile Deniz girmişti. Eylül ile bilikte okula olan hayranlığımızdan dolayı okulu gezmeye başladık. Okul cidden güzeldi. Hira cidden şanslıydı çünkü özel üniversitede okuyordu. İçimden şanslı köpek diyordum. 

Hira;

Sonunda müdürle olan bağlantımı kopartmıştım sırada ne vardı derseniz ? bizde bilmiyorduk. Şuan plan diye bir şey yoktu bizde.  Arabaya bindiğimizde Eylül konuşmaya başladı 

'' Kızlar bu sabah Hira uyurken erkeklerle konuştum İstanbul'a gelin bir şeyler yaparız diyorlar. Onlarda artık şirkete gitmiceklermiş. Bugün İstanbul dışındalar biliyorsunuz değil mi ? '' hepimiz kafa sallamıştık

 '' Vay anasını satıyım, şerefsizler...'' Mira eliyle ağzımı kapatıp 

'' Salak saçma küfürlerini kendine sakla dışına yansıtma çünkü pişman olabilirsin. '' kafa sallamıştım çünkü salak haklıydı. 

'' Tabii  siz grupta görmediğiniz için haberiniz yok. Erkekler gruba yazdı tabii siz dedikodu yaparken ben görmüştüm tabii sabah konuştuğumda da söylemişlerdi de unutmuşum kusura bakmayın gençler '' herkes Eylül'ün kafasına pat pat pat diye vurmuştu.

 '' ee o zaman bizde eve geçelim valizleri hazırlayalım yarın uçağa bineriz ne dersiniz ? Bugün gidelim demeyin Beril sulanın hamaratlığı başladı '' dediğimde herkes tamam demişti. Tabii tamam dediler poğaça, börek, sarma, kısır, patates salatası, kurabiye off içimden bile geçirirken canım çekmişti. Cidden hamile değildim ama canım şuan aşırı derece mercimek köftesi çekmişti. Annem kesin yapmıştır diye kızları dinlemeden gaza yüklene bildiğim kadar yüklenmiştim. Deniz bir anda arkadan bana dönüp

 '' Kardeş anlıyorum kesin yemek düşünüyon da bizim canımızı da düşün istersen ne dersin ? '' Bunu dediğinde gazdan ayağımı biraz da olsa daha az basmaya özen göstermiştim. 10 Dakika sonra eve varmıştık. Kapı açılır açılmaz masanın üstünde duran mercimek köftesini ağzıma doldurmuştum.Annem bana ilk defa görüyormuşum gibi bakıyordu ama cidden kaç aydır sultanımın yemeklerini yiyemiyordum. 

Can'dan;

Herkes çantasını hazırlamıştı Özkandan rica ettiğimiz için bizi havaalanına bırakacaktı. Arabaya bindiğimizde kimseden çıt çıkmıyordu. Özkan'nın okulu da havaalanına yakın olduğu için işini hemen halleder diye düşünmüştüm. çok şanslıydı piç. Sonunda havaalanına geldiğimizde tam arabadan ineceğim sırada 

'' Özkan'ım sana bir şey sorabilir miyim ? '' bana bakıp

 '' ne var lan ? '' Arkada oturan Demir ile Kıvanç bizi dinliyorlardı. Kendi tarafımda olan kapıyı açıp

 '' Özkan'ımmm '' Özkan gözleriyle bana bakıp

 '' biliyor musun ? '' kaşını kaldırıp

 '' Neyi ? ''

 '' Layikliğin nasıl elden gittiğini ? '' küfürleri saydırıyordu ama ben açık olan kapıdan vınlamıştım bile. Gidişimde bile insanları sinir edebiliyordum işte bu huyumu çok seviyordum. Uçağa dakika dakikasına yetiştiğim için kendimi tebrik etmiştim. Eveett artık yolculuğum başlıya bilirdi.

Demr'den;

Uçağa binmeden sevgilimi aramam gerektiği aklıma gelmişti.

 '' Alo sevgilim '' cidden çok özlemiştim

 '' efendim sevgilim '' 

''uçağa binicem arıyım dedim '' kısa bir sessizlik

 '' iyi yapmışsın bitanem dikkatli ol tamam mı ? '' cidden şuan ona sarılmak istiyordum. İstanbul'a geldiğinde sıkı sıkı sarılacaktım

'' tamam hayatım sende dikkat et tamam mı ? '' Hira'nın sesi arkadan gelmişti

'' merak etme enişte Mira bana emanet '' birazdan söyleyeceklerimi içimde tutmuyordum

 '' bende ondan korkuyorum yenge" dediğim gibi telefonu suratıma kapatmışlardı. Bende telefonumu kapatıp uçağa binmiştim.

Kıvanç'tan;

Cidden o kadar yolu gitmek istemiyordum. Aslında ben yolcukları sevmiyodum. Neyse artık biraz ortalığı kızıştırıp öyle uçağa biniyim demiştim. Araba Can'nın çok kötü çıkmış olduğu fotoğrafı gruba attığım gibi Can gördüğü gibi yazmaya başlamıştı. Tabii bende telefonumu kapatmıştım. 

Can'dan;

Gülümü sabah aradım için içim rahattı ama yine arıyım demiştim.

 '' Gülümm '' Gülüş sesi geldiğinde bende sebepsizce gülmüştüm. 

'' Efendim bitanem'' bitanem diyen dillerini yerim demiştim. Tabii sadece içimden diyordum.

 '' gidiyorum ben istediğin bir şey var mı ? ''

 '' yok sen gel yeter '' yaa cidden iyi ki Eylül'ü tanımışım diyordum ama kesinlikle hediye alacaktım. Arkadan bir ses

 '' Enişteğ bana hediye al yaw '' Diyen kişi tabii ki de Hira'ydı. ira ile cidden kafalarımız uyuşuyordu. O insanları sinir ediyor ben ediyordum iyi ki yengem diye düşünmüştüm.

 '' Enişten alır yenge ayıp ettin bekle ben Kıvanç'a söyleyeyim o köpek hesabıma para yatırsın alırım tabii '' Mira ile Denizi'in gülme sesleri geliyordu arkadan 

'' Bende istiyorum enişte ya Hira'ya alıyosan bana da alıcan '' cidden ben batmıştım. 

'' Kızlar uçak elden gidiyah kapattım ben '' kızlar cümlem bittiğinde kıkır kıkır gülmeye başlamışlardı. Eğer konuşmaya devam etseydim cidden biterdim ben. Uçağa geçip koltuğuma oturduğum gibi uyumaya başlamıştım bile.... 

Hayaller 2: ÜniversiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin