Bölüm 21

171 19 10
                                    

Hira;

Sabah baş ağrısıyla gözlerimi açmıştım. Allahım öleceğim galiba bu nasıl ağrıdır hadi onu geçtim midem çok kötü bulanıyordu. Daha fazla yatakta durmayıp hızlıca lavaboya gittim ve kusmaya başladım. Dün neler olduğunu hatırlamaya çalıştım ama tek hatırladığım bara gitmiştik devamı yok. Banyodan çıkıp odaya geri döndüğümde Eylül ve Deniz vardı peki ya Mira neredeydi. Hemen kızları uyandırmaya başladım

 "kızlar hadi kalkın" o kadar yavaş konuştum ki ama yine de başım ağrıyordu. En sonunda Eylül yavaştan kalkmıştı etrafına bakıp sonra bana baktı

 "oğlum ne işimiz var lan bizim burada en son biz bardaydık" dediğinde bunda da en son bar vardı. Kesin biz gece bir bok yedik

 "valla bende bilmiyorum Mira'ya soralım diyeceğim ama Mira yok" dediğimde. Hemen yataktan kalkıp banyoya koştu. O içeride kusarken bende Deniz'i çağırmaya başladım

 "Deniz hadi kalk artık" dediğimde o da yavaştan kalkmaya başladı

 "ne oluyor ya" 

"bir şey olduğu yok kalk artık" dememle onunda banyoya koşması bir olmuştu. İnşallah bizim dün ki halimizi kimse görmemişti ama biz de daha bilmiyoruz ne bok yediğimizi. Kızlar banyodan çıkıp yatağın üzerine oturdular bende karşılarına oturup 

"kızlar dün ne bok yediğimiz belli değil Mira orta da yok ne yapacağız" dememle Eylül kafasını kaldırıp

 "ne demek Mira yok belki bizim odadır baktın mı" aslında haklıydı belki oradaydı

 "hadi kalkın bakalım gidelim bakalım orada değilse bir şekilde öğreniriz" demiştim. İkisi de yavaşta yataktan kalktılar odadan çıkıp kızların odasına geçtik ama Mira yoktu. En sonra çare Demir'i aramaktı ama ona da dersem Mira yok diye olmaz ya aslında olur Mira yok demem bir şekilde öğrenirim. Cebimden telefonu çıkartıp Demir'i aradım ikinci çalışta açtı telefonunu

 "alo enişte ne yapıyorsun"

 "napalım çocuklarla kahvaltı yapıyoruz da ne oldu" çok güzel ben şimdi nasıl soracaktım ki. Hadi Hira kızım sen yaparsın diyip soruyu sordum

 "enişte dün hiç Mira ile konuştun mu yani bizim hakkımızda veya başka şey hakkında" 

"konuştum da niye sordun ki Mira yanınız da değil mi" çok güzel en iyisi kısadan kesmekti

 "peki nerede konuştunuz"

 "ben şirketteyken konuştuk o da deniz kenarındaydı kavga mı ettiniz siz" işte bu kadar öğrendim

 "yok be enişte neyse ben kapatayım çok yazmasın hadi görüşürüz" daha bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım. Kızlara dönüp 

"Mira deniz kenarında kesin orada uyudu hadi gidek tabi gide bilirsek"

Mira;

Sabah gözümü güneş ışınlarıyla açmıştım. Yavaştan açtığımda deniz kenarında olduğumu fark ettim. Aklıma kızlar gelmişti onları öyle bıraktıktan sonra buraya geldim peki şimdi ne yapıyorlar Allah bilir. Bir anda etrafımdan ses gelmeye başladı sanki bir salak birisini çağırıyordu

 "maymun neredesin maymun" o nasıl bir isimdir maymun ne be. Bir dakika bir dakika Hira bana hep böyle seslenirdi eğer bu seslenen kişi Hira ise onun kafasını kırardım. Çünkü herkes bize bakıyordu 

"ahanda maymun aman Mira orada hadi gidek" arkama baktığımda doğru tahmindi Hira. Yanıma geldiklerinde surat ifadeleri resmen bitkindi ee dünden sonra bende böyle olurdum. Onlarda kumun üstüne oturdular Deniz konuşmaya başladı 

Hayaller 2: ÜniversiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin