Mira;
Şuanda dün dediğim cümlemi keşke demez olaydım diye kendime kızıyordum sanki ne bok vardı da dedim ki ben. Keşke Deniz uyandırmasa diye çünkü şuanda deniz uyandırıyordu ama uyandırması bile farklı ya ses çıkartarak uyandırıyor. En sonunda dayanamayıp yatağımdan bir hırsla kalkıp odamdan çıktım ve denizle karşılaştım bir elinde tencere diğer elinde kepçe ona vuruyordu. Hemen elinden alıp konuşmaya başladım
"ya kızım sen manyak mısın he bir günde bırak biz kendimiz uyanalım dimi" dediğimde Hira ve Eylül odalarından daha yeni çıkıyordu. Deniz elimdekileri alıp
"hadi bakalım uyandığınıza göre giyinin de gelin ama normal gündelik kıyafetlerinizi giyinin soru sormayın kabul etmiyorum hadi çabuk olun ben kahvaltıyı hazırladım sizi bekliyorum" dedikten sonra elinde ki kepçeyi tencereye vura vura aşağıya indi. Bizde kızlarla birbirimize bakmaya başladık Hira hemen
"bence bu kızı iş yerinden çıkartalım çünkü çalışmak buna hiç iyi gelmiyor" dedikten sonra. Odalarımıza girdik hemen dolabımın önüne geçip normal kıyafetlerimi giyinmeye başladım hazır olduğuma göre delinin yanına gidebilirdim odamdan çıkarken Hira'da çıkıyordu. Birlikte aşağıya indiğimizde Eylül oturmuş bizi bekliyordu. Bizde hemen masaya oturup kahvaltımızı yapmaya başladık. Son lokmayı da ağzıma attıktan sonra masadan kalkıp salona geçtim ve kızları beklemeye başladı o arada da magazine baktım.
Vay anasını be demek ki haberlere çıkmışız ama bu sefer olaylı olmadı. En sonunda kızlar geldiğinde hep birlikte dışarı çıkıp arabalarımıza bindik ve holdinge sürdük. Eve fazla uzak olmadığı için yarım saate holdingde olmuştuk arabalarımızı şoföre verip bizde hemen içeri girdik. Ama girmemizle herkes etrafımıza toplandı ve bizi tebrik etmeye başladı peki bu neyin tebrik etmesiydi Eylül'ün konuşmasıyla ona döndük
"şuanda ilk deva güzel bir şey yaptık kızlar baksanıza şunlara bizi tebrik ediyorlar Allah bilir ne yaptık" dediğinde gülmeye başladık. Hira'da ona katılarak
"haklısın lan biz bugüne kadar ne yapsak yeminle azar işitiyorduk şimdi ise madalya takacaklar bize birazdan" dedikten. Asansöre doğru gittik ve Kemal amcanın katının düğmesine bastık.
Hira;
Asansörden indikten sonra karşıma Eda ve Ece çıktı. Allah'ım sana çok teşekkür ederim ben aramadan sen direk karşıma çıkarttın çok teşekkürler. Hemen kızların önüne geçip konuşmaya başladım
"eee nasılsınız benim güzel kızlarım he" dediğimde Eda şok olmuş bir şekilde konuşmaya başladı
"iyiyiz yani iyiyiz dimi Ece" dedikten sonra Ece'ye döndük oda hemen
"evet iyiyiz iyiyiz" dediğinde
"ay aman iyi olun neyse ben size ne diyeceğim siz şimdi buralarda dolaşın tamam mı canlarım biz babamla konuştuktan sonra sizinle özel bir şey konuşucam hani şu dün partide beğendiğiniz çocuklar var ya işte onlar hakkında konuşucam tamam mı biz gidiyoruz bay bay" dedikten sonra bir şey demelerini beklemeden yola devam ettik. Mira'nın konuşması ile durup ona döndüm
"lan hani kızları kenara çekecektin"
"dur daha değil bir babamla konuşalım bakalım ne diyecek ondan sonra bunlarla çok güzel bir şekilde konuşucam" dedikten sonra önüme dönüp. Hemen babamın odasının kapısını tıklattım içeriye baktığımda yoktu kızlara dönüp
"nerede babam" dediğimde Eylül hemen
"cebimde gel bak" dediğinde dil çıkartıp toplantı odasına gittik ve içeriye girdiğimizde keşke girmez olaydık herkes vardı. Erkekler, onların babaları bizimkiler. Babam bizi görünce gülümseyerek ayağa kalktı ve konuşmaya başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaller 2: Üniversite
Teen FictionHayaller bitti artık gerçekler başlıyor. Kendi hayallerini kuran 4 kızın hikayesi üniversitede de devam ediyor. Ama bu sefer her şey çok farklı olacak