Bölüm 23

215 16 11
                                    

Eylül;

Resmen şuanda kıyafet deneyip deneyip duruyoruz ama yok içlerinden bir tanesi bile içime sinmiyordu. Ama Hira'ya bakarsak çok güzel bir tane kıyafet almıştı, Mira ise o da hala bakıyordu, Deniz o da almıştı. Sadece Mira ve ben kalmıştım en sonunda gözüme güzel bir tane kıyafet kestirdim ve gidip onu elime aldım. Hira'ya gösterdiğimde beğenmişti kabine gidip üzerime giyindim çıktığımda Hira elinde ayakkabılarla duruyordu onları da giyindiğim gibi aynanın karşısına geçtim ve tam da Hira'ların şirketine uymuştum bide kendi şirketimize vay anasına be. Hemen bizimkilere dönüp

 "tamamdır ben bunu alıyorum tam benlik bide Hira makyaj malzemesi ne zaman alacaksın" dediğimde

 "tamam kızları eve bırakalım seninle gratise gidelim oradan alırsın" dediğinde resmen havalara uçacaktım.

Hira;

Sonunda butikten çıktıktan sonra Deniz ve Mira'yı eve bıraktık. Bizde Eylül ile birlikte hanım efendinin o çok çok sevdiği yere gittik tabi ki de gratise. Arabayı hemen alış veriş merkezinin önüne park ettiğim gibi Eylül koşarak içeriye girdik. Güvenlikten geçtikten sonra ilk başta gratisin yolunu tuttuk ama orada fazla bir şey yoktu indirim olduğu için her şey bitmişti bizde watsonsa gittik. İyi ki de orada bir şeyler vardı Eylül alacağı makyaj malzemesini aldıktan sonra beni kasaya çağırdı

 "Hira hanım Hira hanım kasaya bekleniyorsunuz lütfen" gülerek yanına vardığımda gördüğüm fiyatla şok olmuştum 250 TL ne demek ya. Şu anda Eylül'ün neden bunlara para vermemek istediğini anladım kız parayı verirken bile içi acıyordu. Parasını ödediğimiz gibi alış veriş merkezinden çıktık. 

Mira;

Kızlar eve geldiğinde Eylül mutlu Hira ise aklından bir şeyler hesaplıyordu. İkisi de koltuğa oturduktan sonra konuşmaya başladım

"hayırdır böyle Eylül Hira'yı iflas mı ettirdin yoksa" dediğimde Hira aklında ki şeylere son verdiği gibi beni cevapladı 

"bende tam onu hesaplıyordum bunların hepsi 250 TL tuttu bide ben bugün alış veriş falan yaptım babama bayağı bir patladı" dediğinde. Gülmeye başladık Deniz'in konuşmasıyla

 "kızlar bence biz şimdiden yatalım hem yorgunuz hemde yarın sabah 09.00 da AKSOY holdingde olucaz yani bizim 07.00 da uyanmamız lazım biliyorsunuz çok yavaş hazırlanan birisiyiz" dediğinde. Herkes ona katılmıştı ve herkes ayağa kalkıp odalarına dağıldı bakalım yarın sabah gözlerimizi güne nasıl açıcaz çok merak ediyorum.

Hira;

Şuanda beni 10. kez arayan insana içimden saydırıyordum lan bir rahat bırakın da uyuyalım dimi. Ama yok Hira uyumasın uyansın en sonunda dayanamayıp arayan kişiye bakmadan telefonu açtım ve saydırmaya başladım

 "ne lan ne daha kargalar bokunu yemeden ne arıyorsunuz hayır anlamıyorum sizin bana garaziniz mi var kardeşim bir gidin ya of"

 "kızım sen ne diyorsun bunlar nasıl laflar böyle" bir dakika bir dakika bu ses benim babamın sesi değil mi lan. Aha şimdi sıçtım ben vallaha bittim

 "baba sen miydin ya bende bizim çocuklardan biri sandım" 

"neyse ne Hira saat 08.00 yani tamı tamına 1 saatiniz var 1 saat sonra burada oluyorsunuz" demesiyle. Resmen telefonu suratıma kapattı ya yapılır mı bu öz kızına da babam daha demin 1 saatiniz mi var dedi ben mi yanlış duydum. Hemen telefonuma baktığımda saat 08.01 di. Lan biz hani 7 de uyanacaktık ulan kızlar ulan ben sizin var ya. ayağa kalkıp koridora çıktım ve bağırmaya başladım

 "lan uyanın kalk kalk kalk uyan delirtme beni şurada topu topuna 59 dakika var lan kalksanıza" en sonunda Deniz kalkıp

 "ne bağırıyorsun ya sabah sabah"

 "lan 59 dakika var siz daha neyin şeyini yaşıyorsunuz anlamıyorum ki adam beni kesecek biz daha hazır değiliz siz anca çekene yapın hızlıca üzerinizi giyinin sonra bir şeyler atıştıralım ve evden çıkalım" dememle. Jet hızıyla odama gidip banyoma girdim duşumu alıp çıktıktan sonra üzerime kıyafetlerimi geçirdim saçımda, makyajım dı derken geriye kalan vakit 30 dakika olmuştum. Allahım sen bizi neyle sınıyorsun ya rabbim amin sanırsın dua ettim. Neyse ben hazırdım hemen odamdan çıktığımda kızlarda çıkmıştı geriye kalan 27 dakika da aşağıya inip bir şeyler atıştırdık tabi biz yiyene kadar 18 dakika kalmıştı. Mutfaktan koşarak çıkıp kapıya gittik ve ayakkabılarımızı giyindik hemen herkes kendi arabasına binip hızlıca şirkete sürdü ve şuanda tamı tamına 8 dakika kalmıştı bence aceleye artık gerek yoktu. Çünkü gelmiştik evet bekle bakalım yelloz beni karşında görünce acaba ne yapacaksın arabamı valeye verip kızlarla içeriye geçtik tabi bizi gören herkes şaşırmaya başladı. yani onlarda haklıydı kaç senedir yoktum yani yoktum derken şirkette yoktum ama benim yokluğumu aratmayacak kim vardı merak ediyorum. Asansöre binip babamın olduğu kata bastığımda vakit gelmişti hemen kızlara dönüp

 "bana bakın lan o yelloz ile konuşurken kimse araya girmesi he laf sokmak istiyorsanız soka bilirsiniz onda bir sıkıntı yok ama ayırmayın yeter" dememle asansör babamın olduğu kata gelmişti. En önde ben arkamda da kızlar vardı ve işte benim yellozum tam da oradaydı diyecektim ama yoktu tövbe yarabbim nerede lan bu kız hemen sekreterin yanına varıp

 "babam içeride mi"

 "evet efendim sizi bekliyorlar" kaç kişi bekliyor acaba bizi içeride. Kapıyı açtığımda babam ve yelloz içerideydi kız resmen beni gördüğüne sevinmedi zaten sevinseydi şaşardım. Hızlıca babam sarıldıktan sonra karşı koltuğa oturduk tabi yellozun konuşmasıyla ona döndük

 "yalnız buraya gelirken bir sekreter gibi giyinmelisiniz holdingin sahibi gibi değil" ayağa kalkıp karşısına geçtim ve

 "canım ben burada olsam olsam müdür sense hizmetli ayrıca unuttuysan söyleyeyim benim soyadım AKSOY üzerine basarım"

 "tamam kızlar yeter Hira'cım kızım yerine otur Eda sende yeter" 

"ama patron şuanda kızınız müdür yardımcısına karşı geliyor" dediğinde şok olmuştum. Şimdi bu kız ben yokken müdür yardımcısı mı oldu yarabbim sana geliyorum

 "bende bugün bunun için sizi topladım hem kızlar cezasını çekecek hemde Eda'cım seninde yerine dönme vaktin" 

"nasıl ama patron" dediğinde

 "müsaade ette babam sözünü bitirsin sekreter" dediğimde kız resmen sinir oluyordu

 "daha patron konuşmadı bence havalanma Hira'cım"

 "yalnız onun yanına hanımefendi kelimesini de ekleyelim neyse zamanla ben sana öğretirim evet baba seni dinliyoruz"

 "şimdi Hira sen yokken Eda bakıyordu ama şimdi artık senin okulun bitti ve buradasın o yüzden müdür yardımcılığına geri dönüyorsun Eda sende sekreter haline geri dönüyorsun" demesiyle Eda hemen odadan çıktı ve bende ellerimi açarak sesli bir şekilde dua etmeye başladım 

"yarabbim sen bu kulunu üzmediğin için teşekkürler şu yelloz kızı sevindirmediğin için saol" ben böyle dua ederken Mira yanıma gelip beni susturdu

 "arkadaşım biraz daha konuşmaya ve dua etmeye devam edersen baban yeminle bizi gebertecek adam çok kötü bakıyor" dediğinde. Babama dönüp baktığımda gerçekten de çok pis bakıyordu

 "neyse kızlar odanız hazır Hira ile aynı odada kalacaksanız işler gelecek, dosyalar imzalanacak, düzenlenecek çalışma saatleriniz ise holdinge giriş saati 09.00 çıkış saati 20.00 öğle yemeği saati 13.00 bu kadar söylemek istediğiniz bir şey" 

"ben söylemek isterim amca "

 "buyur eylül"

 "biz bu saatlerin dışında uyuya biliyor muyuz onu merak ettikte" dediğinde babam güldü

 "size daha bu ne ki bu daha başlangıç" dediğinde. Biz ayağa kalkıp 

"oldu o zaman biz gidelim odamıza malum işler bekletilmeye gelmiyor dimi" dedikten sonra odadan çıktık.

Hayaller 2: ÜniversiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin