Bölüm 44

135 9 1
                                    

Mira'dan;

Eve nasıl geldiğimi hatırlamıyordum Allahtan Hira öne geçip ortalığı biraz toparlamıtşı babamda azcık olsa sakinleşmişti.

'' Baba kuzenlerimleydim diyorum ya en büyük kuzenimde vardı onun geleceğini sana söylememiştim . Kötü bir şey yapmadık zaten '' Babam en büyük kuzenimin geldiğini duyunca suratı hemen düzelmişti

'' emin misin bak ? '' kafa sallayıp

'' bekle Arda'yı arayayım '' dediğimde elimde ki telefondan hemen Arda salağını aramaya başlamıştım.

'' Alo kuzen babamlar geldi şimdi sesi hoparlöre alıyorum dün akşam bizim en büyük kuzen oradaydı dimi ? bide bizim içki içileceğinden haberimiz yoktu dimi ? '' bütün sorduğum sorulara evet demişti. Telefonu kapatıp babamın konuşmasını dinlemeye başlamıştım.

'' Pekala bakalım Mira hanım paçayı kurtardın fakat en büyk kuzenin olmasaydı o zaman işin biterdi. '' babamın suratını mıcırıp

'' Babacım aşk olsun hem Arda kuzenimde yanımdaydı ya hem kötü bir şey yapmadım sadece kuzenlerle dozu fazla kaçırdık. Bak eğer cidden içtim diyelim kötü bir şey yapıp senin başını yaktım diyelim o zaman ne ceza vericeksen hepsini kabul edeceğim bak benim böyle söz verdiğimi öyle kolay kolay duymazsın biliyorsun değil mi ? '' Annem ayağa kalkıp

'' Pekala iç ne yapıyosan yap ama bizim başımızı belaya sokma '' dediği gibi babamın koluna girip evden çıkmışlardı. Kendimi arkamda duran kanepeye attığımda içimden bildiğim bütün küfürleri etmeye başlamıştım.

'' Paçayı kurtardık gençler sorun kalmadı inşallah bundan sonra da bir şey olmaz '' dediğimde kızlarda bana onay vermişlerdi. Bir kaç dakika oturduktan hemen sonra Deniz ayağa kalkıp

'' ben acıktım kalkın ya kahvaltı yapmaya gidelim ya da evde bir şeyler hazırlayalım?'' iki seçenek vardı 1. seçenek bana daha yakın geldiği için

'' ben 1.seçenek diyorum çünkü şuan hiç kahvaltı hazırlama durumda değilim'' kızlar beni dinledikten sonra onlarda 1.seçeneğe oy vermişlerdi. Yerlerimizden kalkıp odalarımıza girip hızlıca hazırlanmaya başlamıştık. 10 dakika sonunda herkes evden çıkmayı başarabilmişti. Tek arabayla gitmek daha mantıklı gelmişti

'' benim arabayla gidelim '' kızlarda tamam dedikleri gibi benim arabaya atlayıp sahildeki cafenin yolunu tutmuştum. 5 dakika sonunda orada olmuştuk. Arabayı park edip hızlıca içeriye girdiğimizde boş bulduğumuz masaya yerleştiğimiz gibi garsonu çağırmıştık.

'' Herkese kahvaltı tabağı istiyoruz'' Deniz'in dediklerini not alan garson hızlıca mutfağa gitmişti. İçeriye giren kişileri görünce şok olmuştum.

Bizim çocuklarda buradaydı. Allah'ım inşallah kavgasız gürültüsüz bir gün geçiririz diye dua etmeye şimdiden başlamıştım. Erkeklerde bizi görünce şaşırmışlardı. Bizim masaya geldiklerinde bizde diğer masaları birleştirip topluca kahvaltı yapalım demiştik.

Onlarda okey diyince masaları birleşitirmiştik. Yanımda oturan Eylül Can'nın yanına oturmuştu. Demir'de benim yanıma gelmişti. Herkes ile sarılmıştı. Demir bana hiçbir şekilde bakmamıştı. Kıvanç'ın konuşmasıyla hemen ona bakmıştım

'' yenge dün neredeydin ya yollarını gözledik '' Hira'nın masa altından vurduğunu anlamıştım. Kıvanç'ın suratı az buçuk acı çektiği anlamına gelmişti. 

'' Dün bir dozu fazla kaçırmışız kusura bakamyın telaşlandırdım. '' Demir bana bakıp

'' Fazla mı ? bence çok kaçırdınız saat gecenin 2'sinde evdeydin Mira. Beni dün hiç bir şekilde aramadın ya insan bir öylesine arayabilirdi ya ? dimi haklı mıyım haksız mıyım söylesene bi ? '' Vallaha çocuk ne derse desin haklıydı.

'' Ama dün cidden hiç boş zamanım olmadı yemin ederim bak olsaydı gider kızlara söylerdim. Cidden çok yoğun bir gündü. '' Sessizlik olmuştu garsonda kahvaltıklıkları getiriyordu.

'' Özür dilerim aramalıydım çok haklısın '' elini tuttuğumda o benim elimi tutmamıştı. İşte bu canımı çok yakmıştı. Bir anda sarıldığında kulağıma yaklaşıp

'' tamam tamam affettim '' sıkı sıkı sarılmaya devam ediyordu. Can salak gibi alkışlıyordu.

Hira'dan;

Yemeklerimizi yemeğe başlamıştık. Mira adına sevinmiştim ama benimle arası hala bozuk mu bilmiyordum. Bana bakınca gülümsüyordu yani bir sorun yoktu. Eylül bir anda

'' Mira telefondan fotoğraf çekinelim hadi '' hemen saçlarımı düzeltmeye başlamıştım. Mira hızlıca telefonunu çıkartıp

'' Hadi bakalım gençler gülümseyin bakalım... 1.... 2..... 3...'' bir sürü çekinmiştik.

'' Mira bana atsana bi bakayım güzelse İnstagrama atıcm'' elinde tuttuğu çatalı ağzına götürüyordu kafa sallamıştı

'' bekleyin gruba atayım '' 14 tane fotoğraf göndermişti. Cidden çok güzel fotoğraflardı. Bütün fotoğraflar birbirinin aynısıydı ama çok güzeldi.

Aralarından en beğendiğimi seçip hızlıca instagrama girip paylaşmıştım bile. Beğeni üstüne beğeni geliyordu. Kahvaltımızı 10 dakika sonunda bitmişti

'' ee bakalım kızlar işiniz var mı bugün? '' diyen Can'a kafa sallamıştık.

'' O zaman burada olduğumuza göre tabu oynayalım mı ne dersiniz ?  ya burada oynayalım ya da eve gidelim siz ne derseniz ? '' Can sözünü bitirdiğinde

'' bence eve gidelim ilk önce markete uğrarız abur cubur aldıktan sonra eve geçeriz. En azından rahat ederiz. Herkes onay verdiği gibi hep birlikte marketin yolun tutmuştuk. Erkekler de Can'nın arabasıyla gelmişlerdi.

Can ile Mira yine yarışmaya başlamışlardı. Ama diğer arabalar yüzünden Can biraz geride kalmıştı. 8 Dakika sonunda da markete girmiş. Kızlar kendilerine bir araba almışlardı. Market büyük olduğu için erkekler bizi arabalarla sürüceklerdi.

Herkes arabaların içine oturduğunda erkekler sürmeye başlamıştı bile. Kıvanç deli gibi sürüyordu bir an cipslerin olduğu rafa giricem zannetmiştim.

'' Hadi bakalım savaş başlasın '' dediğimde Can kıkır kıkır gülüp

'' hadi bakalım başlasın yenge '' Görevliler bizi bulmasın diye götümüz tutuşuyordu. Demir ile Mira arabayla bize vurduğunda Eylül anıra anıra güldüğü için yakalanmıştık. Normal bir insan gibi alışveriş yapmaya başlamıştık. Cips, kola, mısır, çikolata, jelibon, kraker, enerji içecekleri, kurabiye, şeker evet aldıklarımız bunlardı. Çok sağlıklı besleniyorduk.

Alışveriş sonunda bittiği gibi evin yolunu tutmuştuk. Erkeklere geçicektik o yüzden Mira erkeklerin evine sürmeye devam etti. Eve vardığımızda mutfağa girip tabaklara aldıklarımızı koymuştuk. Kaybeden takıma ise çok büyük bir ceza verilecekti. Cidden aklımda çok kötü şeyler vardı. Çok mu fenayım ne diye kendi kendime söylenirken Mira kolumu cimdikleyerek

'' Hiraa istediğimiz film sinemalardaymış inanamıyorum kaç aydır bekliyoruz biliyosun dimi '' gözlerimi açabildiğim kadar açıp

'' Şaka mı lan bu oha sonunda hayallerimiz gerçek oldu sonunda sinemalarda be '' Eylül ile Feniz kafalarımıza vurduğunda onlara en kötü bakışımı atıp

'' Vurmayın be vurmayın kafa buda biliyonuz dimi '' Mira güle güle

'' Hira seninkinin içi boş diye biliyordum ama '' bütün kızlarla gülmeye başlamışlardı.

'' Ha ha ha çook komik canım bekle bunu cebime koyayımda sonradan güleyim '' içeriye Özkan girip

'' ya sadece tabaklara alınanları koyucaksınız ne bu uyuşukluk ? '' Deniz devreye girip

'' Bu Mira ile Hira az değiller az önce Eylül ile beni sıkıştırıp

'' oyunu kaybetmemiz için tehdit ediyorlardı. '' Lan vallaha bu Deniz'den çok iyi oyuncu olur diye söylendim. 

Hayaller 2: ÜniversiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin