Deniz'den;
O kadar trafik vardı ki 1 saatlik yolu 2.30 saate gelmiştik. İstanbul' un trafiği kadar kötü birşey yok diye içimden kendi kendime söylenip duruyordum. Eve vardığımızda arka koltuğa dönüp
'' Lan uyan uyan eve geldik ''
'' Tamam siz gidin ben burada uyuyacağım'' Mira'ya baktığımda
'' Bana hiç öyle bakma Deniz ben ince bir kızım gidip sen onu sırtına al '' Hayattan bir kez daha nefret etmeme yardımcı olan Hira'yı içimden kutluyordum.
Ya neden onu sırtıma almak zorundaydım ki ? elimle suratıma vurduğum gibi olduğum kapıyı açıp arabadan indiğim gibi üzerimi düzeltmem bir olmuştu. Tabi 2.30 saat içinde azcık da olsa kestirmiştim. Arka kapıyı açıp Mira'nın yardımı ile şuan sırtımda duran Hira'yı kesinlikle diyete sokmam gerektiğini anlamıştım.
'' Lan Mira bu ne yiyor da bu kadar ağır ''
'' Ne bileyim ya. Ay Deniz vallahi şuan sırtımda Hira olmadığı için çok mutluyum taşıdığın için çok sağol. '' Gözlerimi devirerek Mira'ya bakıp
'' Hira sırtımda ve şuan salyaları sırtıma akıyor gerçekten ben de çok mutluyum. Lan çabuk açsana kapıyı hadi bak yoksa kızı yere atıcam ''
'' Tamam tamam hangi anahtar olduğunu karıştırdım.... Hıh.. al işte çabuk gir odaya çıkartmana gerek yok. Oturma odasına at gitsin ''
'' Lan öyle bir diyorsun ki sananda bir kıyafet parçası zannedicek. Allah versin 80 kilo yük taşıyorum gibi hissediyorum. '' Kanepeye yerleştirdiğim gibi sonunda uyuyan güzellik gözlerini açmıştı.
'' Deniz beni taşıdığın için teşekkür ederim ayaklarım kopmuştu. ''
'' Lan sen uyumuyor muydun ? ''
'' Sence '' dediğinde kıkır kıkır gülüyordu.
'' Neyse taşıdığın için teşekkür ederim. '' Ayağa kalkıp merdivenlerin yarısına kadar çıkıp bana bakıp dediği şeyler harfi harfine şuydu.
'' Bu arada ben 45 kiloyum lütfen 80 dedin kalbimi kırdın '' elime aldığım yastıkla beraber Hira'nın peşinden koşmaya başlamıştım ama salak odasına girdiği için dersini yarın veririm demiştim. Merdivenlerin yarısına kadar inip
'' Mira ben de yattım güzellik. ''
'' İyi geceler o zaman sana ''
'' Sen yatmıyacak mısın ? ''
'' birazdan yatarım hadi git yat sen '' kafa salladığım gibi üzerimdeki çıkarttığım gibi kendimi hemen duşa atmıştım. Saçlarımı taradığım gibi kendimi yata atmıştım.
Sabah uykumu tam almış bir şekilde aldığım için mutluydum. Yatakta gerinebildiğim kadar gerindiğim gibi yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadığım gibi aşağıya indiğimde Mira uyanmış kendi kendine şarkı söyleyip kahvaltı hazırlarken yakalamıştım. Ben girdiğimde kesin şarkı söyemeyi keseceği için hiç mutfağa girmeden direk Hira'nın yanına gitmiştim. Tabiki de yatağındaydı uyumuyordu. Telefonuyla konuşuyordu sessiz bir şekilde
'' İstersen çıkabiiirim ? ''
'' Yok yok gel zaten Kıvanç'la görüşüyordum bugün hazırlanıp ormana piknik yapmaya gidelim dedi bende kabul ettim gideriz dimi ? ''
'' Mira'ya da sorarız ama büyük ihtimalle gideriz ''
'' Tamam o zaman Kıvanç biz kararlaştırdığımızda seni ararım olur mu '' konuşması bittiğinde telefonu kapatmıştı. Yatağından kalkıp benimle birlikte aşağıya indiğinde evin içini çok güzel kızartma kokusu sarmıştı. Mutfağa girdiğimizde Mira ' da telefonuyla konuşuyordu bizi gördüğünde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaller 2: Üniversite
Novela JuvenilHayaller bitti artık gerçekler başlıyor. Kendi hayallerini kuran 4 kızın hikayesi üniversitede de devam ediyor. Ama bu sefer her şey çok farklı olacak