Bölüm 42

146 7 5
                                    

Demir'den;

Kızların valizlerini arabanın bagajlarına yerleştirip Mira Kıvanç ve Hira yengem ile bizim arabaya binmiştik. Diğer arabada Özkan, Can, Eylül ve Deniz aynı arabada olacaklardı. Beril sultana sarılıp sarılıp doyamıyorlardı. Beril sultan arkamızdan su dökmek için elinde tuttuğu sürahiyi yere bırakıp erkekler olarak Beril sultanın ellerinden öpüp çok teşekkür ettiğimiz gibi herkes arabalara binip  yola koyulmaya başlamıştık. Tam Mira müzik açacağı zaman elini tutup

'' Müzik açmadan önce birtanem senden bir ricam var hazır Hira'da buradayken bu son 2 3 saat önceki tartışmadan dolayı birbirinizden özür dileyin.'' Mira bana bakıp gözlerini büyütmüştü. Yani bu konuyu burada açmamam gerektiğini anlamıtım ama maalesef ki açı vermiştim. Hira aynadan bana bakıp

'' Demir benim bir problemim yok benim şaka yaptığımı biliyor o da unun farkındaydı o bana sert çıkınca bende ona sert çıktım kusura bakmasın eğer ben onun kalbini kırdıysam özür dilerim'' konuşması bitince dikiz aynasından Hira'ya göz kırptığım gibi Hira'nın konuşmasını bekliyordum ama çıt yoktu. Kıvanç devreye girip

'' yenge bence bir şey demen gerek miyor mu ? '' Mira cidden sinirliye benziyordu ama sakin kalması için elini tutmuştum.

'' Tamam sonra konuşalım isterseniz. Sorun yok gerilim yaratmayalım. 4 saatlik yolumuz var tabi biraz gaza basarsam daha erkende olabilir '' kimseden ses çıkmamıştı fakat Mira'nın telefonu ile birlikte sessizlik bozulmuştu.

'' Alo efendim... evet o..... kötü bir şey yok değil mi ... hay ben seni.. kapat amam...'' telefonu kapattığında bir şey olduğunu anlamıştım.  Aynalardan Özkan'a bakıyordum. Dörtlüleri yakıp yakıp duruyordu bir sorun olduğunu anlayınca arabayı yavaş sürmeye başlamıştım. Mira bir anda konuşup

'' Demir bir problem var galiba sağa çek'' dediğinde arabayı sağa çekip arabadan inmiştik. Özkan'a baktığımda o da arabayı sağa çekip yanımıza geldiğinde

'' Demir yola çıkmadan önce arabanın tekerleklerine niye baktırmıyosun ? Kafayı yedin herhalde '' En son İstanbul'dan Ankaraya gelirken baktırmıştım

'' ne oldu '' Mira devreye girip

'' tekerlekte sorun var tekerleği indirmişler'' şaşkın şaşkın araya girip tekerleği görünce şok olmuştum.

'' İnanamıyorum bu patlak değil kesik resmen '' Özkan arabanın bagajını açıp valizleri indirdiği gibi en altta duran tekerleği alıp kollarını sıvadığında kolundan tutup sen geç kenara ben yaparım hem siz yolunuza devam edin.

'' Otobandayız oğlum '' Özkan bana

" bakıp olmaz öyle ben yaparım bileklerin sorunlu kenarda dur sen '' Hay ben seni Özkan diye içimden küfür etmeye başlamıştım bile.

Hira'dan;

Duyduğum kadarıyla Demir'in bileğinde sorun vardı. Özkan tekerleği 10 dakikada taktığı gibi yollara tekrardan koyulmuştuk. Dikiz aynasından Demir'e bakıp

"bileğindeki sorun ne'' diyerek ağzımı oynattığımda kaşlarını kaldırmıştı. Kıvanç'a dönüp kısık bir ses tonu ile

'' sorun ne dökül hemen '' bana bakıp telefondan yazmaya başlamıştı. 4 dakika sonunda koluma vurup yazdığını okumaya başlamıştım.

'' Mira'nın haberi yok Demir ile bizim çocuklar tartıştılar eve geldiğimde bende çok şaşırmıştım ne olduğunu çok sordum ama asla cevap vermedi bende üstelemek istemedim artık Istanbul'a dönelimde hesabını sorarız '' Bende bu sefer yazmaya başlamıştım

Hayaller 2: ÜniversiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin