Hayaller 2: Üniversite

Bölüm 81

Kıvanç;

Şuan kalbim yerinden çıkıcakmış gibi hissediyordum gerçekten şuan iyi değildim. Anneme dönüp 

'' Anne yakışıklıyım değil mi ? '' Bizim çocuklar salak gibi gülüp

'' Anam anasının guzusu güzelsin güzel '' bunu diyen tabiki de Can'dı. Bunu duyan çocuklar daha çok gülmeye başladı. 

'' Oğlum döverim seni evlenmiş olabilirsin ama döverim seni '' Demir konuşmaya başladığında bütün dikkatler oraya toplanmıştı.

'' Guzum güzelsin yakışıklısın evlenip gidiyon hadi hayırlısı '' Özkan bana doğru yaklaşıp

'' Düğün günü sana güzel süprizlerimiz olacak Kıvanç Bey '' gerçekten bunlardan korkulurdu. Babamlar evden çıktıklarında 

'' Hadi hadi çok konuşmayında ilerleyin vallahi kalp krizinden öleceğim şimdi '' elimde çiçek çikolata vardı.

Evden çıkmıştık annem kapıyı kilitliyordu. 10 dakika içeriisnde Hira'ların evin önüne gelmiştik. Arabalardan indiğimiz gibi hızlı birşekilde kapıların önüne gelmiştik. Babam ve amcam kapının hemen önündeydiler ve kapıyı amcam çalmıştı. Kapı çalındığı anda açılmıştı karşımızda Hira'nın babası ve annesi onların arkasında bizim kızlar vardı. Bacaklarım zangır zangır titriyordu. Teker teker içeriye geçerken büyüklerin ellerinden öpüyordum kızlarla da

'' merhaba '' diyip göz kırpmıştım.

Hira'yı gördüğüm anda elimde ki çikolata ve çiçeği uzatmıştım. Can Eylül'ü gördüğünde ikiside içeriye geçmişlerdi. Ben de babamlarla beraber içeriye geçmiştim. Koltuklara oturmuştuk babamla Hira'nın babası koyu koyu sohbet ediyorlardı. 

Kızlar kendi aralarında kıkır kıkır gülüyorlardı onlara baktığımda daha çok gülüyorlardı. Gerçekten utanmaya başlamıştım. Bir anda Hira'nın annesi

'' Hadi bakalım kızım siz içeriye geçinde işinizi yapmaya başlayın '' Hira ayağa kalktığı gibi diğer kızlarda kalkıpiçeriye geçmişlerdi. Hira'nın ablası ile rahat birşekilde konuşabiliyordum. Daha sonra kocası ile konuşmaya başlamıştım. 

7 dakika sonra 

Kızlar kahveleri yapmışlar içeriye geliyorlardı. Hira'nın elindeki tepsi zangır zangır titriyordu. Can ile Eylül kıkır kıkır gülmekten kıpkırmızı olmuşlardı. Gerçekten de ikisi de kafa dengiydiler. Birbirlerini buldukları çşn çok şansı olmaları gerekiyordu. Benim de haayımın anlamı göz bebeğim canım hayatımın anlamıyla kafalarımız uyuşuyordu. Kahveleri dağıttıktan sonra tekrar mutfağa gitmişti tek benim kahvem yoktu büyük ihtimalle ben,m kahvemi almaya gitmişti.

Mutfaktan çıkıp oturma odasına geldiğinde diğer fincanlar göre benim fincaım çok farklıydı. Gerçekten içerisinde birşey koymamışlardır diye dua ediyordum. Bana uzattığında hızlıc kahvemi almıştım. Kapatğını kaldırıp kahvemden bir yudum alacakken bütün gözler bendeydi. Mira'nın elindeki telefonun kamerasi bana dopru uzatılmıştı.Babamlar ise bana tip tip bakıyorlardı. Kahvemden yudumu aldığımda boğazımın yandığını hissetmiştim. Aşırı derecede tuzluydu ve içerisinde ketçap varmış gibiydi.  Pot kırmamaya çalışıyordum  kahvemin yanındaki çikolatayı alıp yediğimde tükürmek için yer arıyordum.

Gerçekten çikolatanın tadı güzeldi ama kızlar çikolataya da birşeyler yapmışlardı. Hira gülmemek için kıpkırmızı olmuştu ama gerçekten kötüydüm. Midem aşırı derecede bulanmıştı. Ağzımın içerisindeki kötü tat gitsin diye yanındaki çikolatayı da yemiştim. Allah'tan onun tadı güzeldi. Kahvemi bitirip suyumdanda bir yudum aldığım da bu ıstıraptan kurtulduğum için mutluydum.