Day 9: so i drown it out like i always do

298 18 11
                                    

Sabah istemsizce erken kalkmıştım. Senelerce uyuyabileceğimi düşünüyordum.

Luke'un koluna akan salyalarımı silip yeniden yattığımda Luke beni kendine çekti. O uyuduğu için aslında kendimi geri çekmem gerekiyordu ama ona karşı koyamıyordum. Ona doğru çekilmek için elimden geleni yapıyordum.

Ben de ona daha çok sokuldum ve üşümüş ayaklarımı bacak arasına soktum.

"Tanrım Summer rahat duramıyorsun." dedi gözleri kapalı bir şekilde .

"Üşüyorum."

Bana daha çok sarılıp vücutlarımızı yapıştırdı.
Nefes almak için yüzümü göğsünden kaldırıp boynuna çıkarttım.

"Tanrım, beni baştan çıkartmayı kes." dedi Luke sinirle.

"Rüya mı görüyorsun?"

"Hayır, nefesini boynumdan çekmelisin."

"Pekala." deyip ters tarafa döndüm ve sırtımı göğsüne yasladım.

İkimiz de gayet mutluyken bir anda popoma baskı yapan şeyle kıkırdadım.

"Sanırım aletini popomun oradan çekmelisin."

"Sanırım artık kalkmalıyız." dediğinde yere düşmüş çarşafı alıp üstümüze örttüm.

"Hayır, bak artık üşümüyorum. Uyuyalım."

"Summer..."

"Saat daha 8."

"Pekala." dedi vücudunu benimkinin üstüne çıkartıp "Yatakta da oyalanabiliriz."

"Ah, hayır." dedim yüzümü yastığa gömmek için dönüp.

"Ama bir kere oldu."

"Pekala, bir kere daha olmayacak."

"O zaman özür dilerim."

"Ne için?"

Popoma attığı şaplakla yerimden zıplayıp onun üstüne atladım.

"Sen tam bir sürtüksün!" dedim üstüne çıkıp.

Ellerini kalçama yerleştirip gülümsedi.

"Hayır, şu an istediğim pozisyondasın sadece."

"Sen benimle flört mü ediyorsun?"

"Elbette hayır, şurada kaliteli vakit geçirmeye çalışıyoruz."

Göğsüne sertçe vurup üstünden kalktım.

"Sanırım en iyisi kalkmak."

Bana tutunup kalktığında gülümsedim.

"Artık daha rahat yürüyorsun." dedim "Ne zaman bir doktora görüneceksin?"

"Hiçbir zaman."

"Pekala bugün gideriz."

"Bugün işlerimiz var."

"O zaman yarın gideriz."

"Pekala." dedi "Senden nefret ediyorum."

"O zaman nefret şaplakların içler acısı."

"Ne zaman istersen, canım."

Gözlerimi devirip mutfağa girdim ve kahvaltı için bir şeyler hazırlamaya başladım. Luke da tutuna tutuna yanıma gelip sırtını tezgaha yasladı.

Gözlerinin üstümde süzüldüğünü biliyordum ve tek bir şey bile söylemek içimden gelmiyordu. Gözlerinin mutfak dolaplarındansa beni tercih ettiğini bilmek içimde bir lambayı yakıyordu.

20 Days, Maybe // Luke HemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin