Luke beni dünyanın en mutlu kızı yapacağını söyleyip durmuştu.
Ve yapmıştı da.
4 gün boyunca her yeri gezmiş, gittiğimiz her yerdeki her şeyi yemiş ve eğlenip eve geri dönmüştük.
Elbette, evde de eğlencemiz devam etmişti.
Öpücükler, danslar ve şımarmalar. Hepsi mükemmeldi. Çocuklar da buna alışmış gibiydi. Herkes bizi beraber görmeyi bekliyor gibiydi.
Yatakta gerinip Luke'a biraz daha yapıştım. O da yüz kiloluk bacaklarını üstüme atınca bacaklarını iteklemeye çalıştım. Kaburgalarımı kıracakmış gibi kollarını etrafımda kıstırdığında kıkırdadım.
"Kollarında öleceğim."
"Onurlanmalıyım o zaman." dedi elini tişörtümün altından çıplak belime yerleştirip.
"Eğer ölürsem seni de beraberimde götürürüm."
"Neden? Cehennem sıkıcı mı gelir?"
"Hayır ballı çörek." dedim "Sen bensiz hiçbir şey yapamazsın da ondan.
Bu söylediğimle gözlerini tamamen açıp güldü.
"Bu ballı çöreğin tadına bakmak ister misin?"
"Yeterince yedim." dedim o yüzüme öpücükler yerleştirirken.
"Yalan söylüyorsun."
"Sabah ereksiyonunu duymuştum ama kahvaltı etmek istiyorum."
Gözlerini devirdi.
"Yemek yemeyi benden daha çok seviyorsun."
"Tabii ki de." dedim "Karnım kükrerken sevişmek hiç seksi değil."
"Bir şeyin içinde ben varsam, o şey seksidir canım."
Bu sefer de ben gözlerimi devirip yataktan kalktım.
Eve geri dönmek istemiyordum. Bunun için Luke'a evlenme teklifi bile ederdim. Şu an midemin bulanmasını sağlayan şeyler orada yaşanmıştı ve o mutfağı bir daha görürsem kusacağımdan emindim.
"Ne düşünüyorsun?"
Ona dönüp gülümsememe engel olamadım. Sanki bir dil yaratıp sadece ikimizin okuyabileceği bir kitap yazmıştık. Birbirimizi bir ip söküğü gibi çözebiliyorduk, başkaları ne olduğumuzu bile anlamazken.
"Evi." dedim "Eve dönmeyi."
"Seni bırakabilirim."
"Hayır aptal." dedim "Oraya geri dönmek istemiyorum."
Yavaşça yanıma yaklaşıp kollarını etrafıma sardı ve kafasını boynuma gömdü.
"Nicole'e sensiz nefes alamadığımı söyleyebiliriz. Veya bana taşınmak istediğini de söyleyebiliriz. Aramızdaki şeyin-" kendini boynuma kondurduğu öpücükle kesip devam etti "Ciddi olduğunu anlatırız."
"Evlenme teklifi için diz çökmek gerekmiyor mu?"
"Çok vizyonsuzsun." dedi "Asıl yüzük gerekiyor."
Kafamı salladığım sırada yanağıma bir
öpücük daha kondurup geri çekildi."Bunu halledeceğim."
"Beni hamile mi bırakacaksın?"
"Hala bırakamadım mı?"
"Umarım korunduğumuzun farkındasındır."
"Ah, korunmayı keselim."
"Farkında ol diye söylüyorum, ben okuyorum."
"Gel birlikte şarkı söyleyelim. Tüm dünya bizim için ölür."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
20 Days, Maybe // Luke Hemmings
Fanfiction"Peki." dedi alnını benimkine dayayıp "Sana sahip olduğum tüm sevgiyi verebileceğimi söylesem, üzülmeyi bırakır mıydın? Seni dünyanın en mutlu kızı yapacağım derken dalga geçmiyordum Summer. Çünkü sen beni dünyanın en mutlu erkeği yaptın." "Beni sev...