"Böyle davranmayı kesecek misin?"
"Bir şey yapmıyorum ki!"
Gözlerimi devirip göğsüne yaslanmaya devam ettim.
"Abuk sabuk konuşmayı kes." dedim "İlk haline dönmeni istemiyorum."
"Öyle bir şey olmayacak." dedi kollarını bana sarıp "Sadece bugün kendimi pek iyi hissetmiyorum."
Sadece kafamı sallayıp televizyondaki saçma programı izlemeye devam ettim.
Luke sabahtan beri garip davranıyordu. Çok az konuşuyor, bolca kaşlarını çatıyor ve gergin olduğunu belli ediyordu.
Ben de gergindim. Ama belli etmiyordum. Çünkü sebebini bile bilmiyordum. Sanki son günümüz yarınmış gibi davranıyordu.
Bu düşünceyi kafamdan atmak için kanalı değiştirdim.
"Akşam ne yesek?"
"Dışarı mı çıksak?"
"Dışarıda yemek yemeyi pek sevmiyorum."
"Biliyorum." dedi "Ama çıkabiliriz. Balık yeriz. Sonra da sahilde dolanırız."
"Et mi yesek?" dedim yüzümü ona çevirip.
Alnını benimkine yaslayıp dudağıma bir öpücük kondurdu.
"Elbette olur."
Sessizlik bugünkü şifremiz gibiydi. Birbirimize uzunca bakıyor, nedensizce hafızalarımıza birbirimizi kazımaya çalışıyor gibiydik. Birbirimizden bir an olsun bile ayrılmıyorduk.
Saçma olduğunu biliyordum ama yapmadan da duramıyordum.
"O zaman önce bir yere gidebilir miyiz?"
"Yine nereye?"
"Giyin de gidelim." dedim.
"Nereye olduğunu söyleyecek misin?"
Ayağa kalkıp elini sıktım.
"Akraba ziyareti."
Luke şaşkınlıkla bana bakıp kaşlarını çattı.
"Buna hazır olduğumu düşünmüyorum."
"Ben düşünüyorum." dedim "Hadi, lütfen. Ailenle tanışmak için sabırsızlanıyorum."
Bu söylediğimle yüzü yumuşasa da gergin ifadesini kaybetmemişti.
"Garip bir kızsın Summer."
"Bu beni çekici kılmıyor mu zaten?" dedim ona göz kırpıp.
Ben makyaj yapıp hazırlanırken bana gerçekten deliymişim gibi bakıyordu. Ama oranın ne kadar özel olduğunu ona hissettirmek istiyordum.
"Hey." dedi "O zaman önce ben de bir şey yapmak istiyorum."
"Ne?" dedim "Giyindim, sevişemeyiz."
"Bunu biliyorum ve bunun için yeterince kahrolduk." dedi elindeki makası sallayıp.
Makası görmemle bir adım gerileyince kolumdan tuttu.
"Saçını kesmek istiyorum."
"Ne?"
"Fazla asimetrik değil mi?" dedi bana yaklaşıp.
"Luke-"
"Son izi de sileceğiz böylece." dedi omzuma bir öpücük kondurup. "Bana güven. Çok güzel olacaksın. Tabi, dahası mümkünse."
Ve, ben ona güvendim.
Saçımı keserken makasın sesini duymamak için kulaklarımı kapatsam da gözlerimi açma gereksinimi bile duymamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
20 Days, Maybe // Luke Hemmings
Fanfic"Peki." dedi alnını benimkine dayayıp "Sana sahip olduğum tüm sevgiyi verebileceğimi söylesem, üzülmeyi bırakır mıydın? Seni dünyanın en mutlu kızı yapacağım derken dalga geçmiyordum Summer. Çünkü sen beni dünyanın en mutlu erkeği yaptın." "Beni sev...