"Annem değişik görünüyor."
"Bende sadece hasta fotoğrafın vardı, o yüzden-"
"Sorun değil." dedi Summer buruk bir gülümsemeyle "Alyssa, benim adım Summer."
"Biliyorum." dedi. Kafası epey karışmış görünüyordu. Biraz daha Summer'a yaklaşıp Grace'e baktı. Grace gülümseyince Summer'a koşup sarıldı ve ağlamaya başladı.
"Se-sen hi-hiç ge-ge-gelmeye-ceksin sa-sandım."
Summer da sicim gibi süzülen narin gözyaşlarından vazgeçip gerçekten hıçkırarak ağlamaya başladı. Alyssa'yı öyle sıkı sarıyordu ki elinden her an kayıp düşebilecek gibi hissettiğini biliyordum. Çünkü ben de aynısını hissediyordum.
"Buradayım bebeğim."
Yanlarına gidip kucaklaşmaya katıldığımda aramızdaki küçük bedenin sarsılışını hissedebiliyordum. Bu bana hem huzur hem de büyük bir acı veriyordu. Alyssa bir daha asla ağlamamalıydı, her an gülmeliydi.
"Hey, ağlama artık." dedim "Bak, buradayız."
Summer'ın boynunu bırakmadı ama ağlamayı kesti.
Grace bize biraz çay yaptı ve sonunda oturmayı başardık. Alyssa hala Summer'ın kucağındaydı, uyukluyordu ve Summer burnunu çekmeyi bitirmemişti. Ben de hala ağlayacak gibiydim. Gözlerimi kesinlikle ondan alamıyordum. Bir anda kaybolmayacağına ikna olmamıştım.
"Şimdi, ne yapacağız?" dedim "Size de haksızlık etmek istemiyorum-"
"Ben her gün senin beni bulmanı bekledim." dedi Bethany "Alyssa'yı çok seviyorum ama ben annem ve babam olmadan büyüdüm. Büyük annem her zaman yanımdaydı ama eksikliği hissettim. Anlatabiliyor muyum? Eğer onu görmeme izin verirseniz minnettar kalırım ama o sizinle kalmalı."
"Ama ya bu onu kötü etkilerse?"
"Pek sanmıyorum çünkü, o biraz bu hayalle büyüdü." dedi Grace "Bu kötü sonuçlanabilirdi. Çünkü ona büyük umutlar verdik ama Tanrı'ya dua etmeyi bir gün bile kesmedim."
"Yani bugün, onu alabilir miyiz?"
"Eğer isterseniz." dedi Bethany.
"Şaka mı yapıyorsun?" dedi Summer yeniden ağlamaya başlayıp "Bunu ne kadar istediğimi tahmin bile edemezsin."
"Ben her şeyini hazırladım aslında. İçeride Alyssa'yla bunun için uğraşıyorduk. İstediğiniz zaman bizi arayabilirsiniz. Yoğun olduğunuzu biliyorum ve o yüzden ona arada bir bebek bakıcılığı yapmak çok hoşuma gider."
"Tanrım, ne diyeceğimi bilemiyorum." dedim "Çok teşekkür ederim. Benden ne dilerseniz isteyin, lütfen."
"Bunu hiç yapmamalıydım." dedi Bethany "Özrümü kabul etmeniz yeter."
"Saçmalama." dedi Summer "Özür dileme. Onu bir prenses gibi büyütmüşsünüz."
"Ben eşyaları getireyim o zaman." dedi Bethany'nin büyükannesi.
"Çoğu şeye not yazdım. Yardımcı olabilir belki. Sadece çok konuşuyor, alışsanız iyi olur."
"Tanrım hiç susmasa bile olur." dedim dudağımı dişleyip.
"İyi bir ebeveyn olacaksınız çocuklar. Sizi haberlerde gördüm. Bunu yapabilirsiniz." dedi "Ah, keşke Bethany bana senin fotoğrafını daha önceden gösterseydi Summer. O zaman kızınıza çok daha önceden ulaşabilirdiniz."
"Kader." dedi Summer.
"İşte bunlar." dedi "Kıyafetleri burada, oyuncakları, dergileri, diğer eşyaları da burada. Odasını nasıl götüreceğimizi bilemedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
20 Days, Maybe // Luke Hemmings
Fanfiction"Peki." dedi alnını benimkine dayayıp "Sana sahip olduğum tüm sevgiyi verebileceğimi söylesem, üzülmeyi bırakır mıydın? Seni dünyanın en mutlu kızı yapacağım derken dalga geçmiyordum Summer. Çünkü sen beni dünyanın en mutlu erkeği yaptın." "Beni sev...