Day 1519 Part II

149 15 11
                                    

Gecikmeleri telafi etmeye çalışıyorum, hepinize iyi okumalar! Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin ❤️

"Bu fantastik bir şeydi. Bebeklere fısıldayan kadın: Summer."

Çocuklar Summer'ın Alyssa'ya olan tamamen teknik davranışından baya etkilenmiş görünseler de, ben etkilenmemiştim. Böyle yapılması gerektiğini herkes bilirdi, ama bu her yaşa yapılması anlamına gelmiyordu. Özellikle de yeni tanıştığımız iki buçuk yaşındaki kendi çocuğumuza.

"Şey, bir derste böyle olması gerektiğini söylemişlerdi."

"Bir şey istediğini nasıl anladın ki? Canı falan yanıyor olabilirdi." dedi Calum.

"Kucağımdaydı ve mutfağa yeni girmiştik. Bir anda kucağımdan inip salona gitmek istedi, hepsi bu. Tabii bir de eğer canı acısaydı, bize söylerdi. Özellikle bana."

"Bundan emin olamazsın." dedim "Bizi tanımıyor bile."

Summer bu gerçeğin yüzüne çarpılmasıyla irkildi ve şaşkınlıkla bana döndü.

"Bu benim suçum mu?"

"Ben öyle bir şey söylemedim!" dedim öfkeyle "Sadece, çocuğa teorik yaklaşıyorsun, farkında değil misin? Kitapta böyle yazıyor, böyle olmalı falan. Hepimiz disiplinin ne olduğunu biliyoruz ama Summer, Alyssa az da olsa şımartılmayı hak ediyor."

Summer önce dehşet içinde kalmış çocuklara, sonra da bana bakıp kaşlarını çattı.

"Senin yüzünden geç kavuştuğum çocuğumu şımarık olarak yetiştirmeyeceğim."

"Sana böyle yetiştirelim demedim. Hem, senin yüzünden de ne demek oluyor? Bana söyleseydin, hiçbir şey umrumda olmazdı. Ne var biliyor musun? Sen, ün ve paranın senden daha değerli olmadığı gerçeğini kabullenemiyorsun. Bu yüzden de hayatımızdan 3 yıl çaldın."

"Ah, başka kızlarla yattığın için-"

"Yeter!" dedi Calum "Kesin zırvalamayı. Geceler boyu birbirinizin koynunda ağlamak yerine tartışsaydınız, aptallar. Şimdi kız gelince mi kavga ediyorsunuz? Bakamayıp her gün birbirinize ateş edecekseniz ona zulmetmeye gerek yok."

Calum'un araya girmesiyle bir sessizlik oldu ve Summer yukarıya çıkarken ben de mutfaktan kendime bir içki doldurdum. Bu sinirden daha garip bir duyguydu; kalbim küt küt çarpıyor, içimdeki o kaba his dışarıya çıkmak için çırpınıyordu.

"Haksız mıyım?" dedim çocuklara dönüp "Alyssa'yı öğrendiğimden beri acısı aklımdan çıkmıyor ve ona kavuşalı 24 saat olmamışken diktatörlük-"

"Luke. Sakin ol. İkiniz de haklısınız." dedi Michael "Sen Alyssa'nın ölümünü öğrendin. Ama yaşamadın. O yaşadı. O yüzden de şokta. Sen bu olaya tamamen duygusal yaklaşabiliyorsun ama belli ki o bunu yapamıyor. Normal hayattaymış gibi davranmaya çalışıyor. Bu olayın onu ne kadar sarstığını fark etmedin mi?"

"Hayır, ben-" derin bir nefes aldım "Sadece Alyssa ile ilgilendiğim için, Summer'a bakmak aklımın ucundan geçmedi."

"Bu da çok doğal." dedi Ashton "Sadece birbirinize biraz zaman verin. Bebeğinizle ilgilenin. Her şey yerine oturacaktır."

"Hadi Hemmings." dedi Calum sırtıma ağır bir şaplak indirerek "Daha Alyssa'ya bas öğreteceğiz. Topla kendini!"


Simon'a giderken Alyssa da bizimleydi. Avustralya'ya uçmak üzere havaalanına gidiyorduk ve Alyssa'yı sahneye çıkarıp çıkarmamak konusunda ikiye ayrılmıştık.

"Size o kadar çok benziyor ki, insanların tepkisini azaltır."

"Ama onu direkt sahneye atmak istemiyorum." dedim "Bu biraz Kardashian'lar gibi hissetmeme sebep olur."

20 Days, Maybe // Luke HemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin