Day 1454 Part II

176 13 7
                                    

İçeri geçtiğimizde sinirle üstümü çıkartıp yere attım. Terden sırılsıklam olmuştum ve hissettiğim şeyler midemi bulandırmaya devam ediyordu. Başımın dönmesi duracağı yere daha da artmıştı ve bir panik atağın eşiğindeydim.

"Sikeyim seni Alex."

"Git kendini becer Luke."

Alex'e öfkeli bir bakış atıp duvara yaslandım.

"Nasıl onu hemen affedebiliyorsunuz? Birkaç saat öncesine kadar hepimiz yaralıydık amına koyayım?"

"Summer yara zamanında ortaya çıkar Luke." dedi Calum "Kimse sana ona yeniden aşık ol demiyor."

Bu cümle tüylerimi ürpertince Calum'a doğru ilerledim.

"Sen tam bir oyuncusun."

"Luke, lütfen etrafa öfkeni saçmayı kes. Onların bununla bir alakası yok."

"Ah." dedim araya giren Summer'a dönüp "Terapistin sen olduğunu unuttum. Doğru ya, sen hep doğru yolu gösterir, bu yolu beraber aşacağınız hakkında ümitler verir ve yolun ortasında siktir olup gidersin."

Summer'ın şişmiş gözleri daha da yaşlanınca onu öpeceğimi sansam da öyle olmadı. Aksine bu beni daha da sinirlendirdi.

"Gitmeyi yemin ederim ki istemedim." dedi boğuk bir sesle "Zorundaydım. Bak, geri geldim."

"Üç yılda mı? Nasıl bir şey olur da üç yıl sürer yahu?"

"Luke, sesini kes."

Mike'ın bu sitemiyle ona doğru döndüm. Kollarını göğsünde birleştirmiş dosdoğru bana bakıyordu.

"Biliyordun değil mi? Onun ne yaptığını tüm bu süre boyunca biliyordun. Şarkıyı sana göndermiş!" kahkaha atıp yumruklarımı sıktım "Hepinizi sikeceğim."

Calum Summer'ın önüne geçip onu arkasına alana kadar yumruklarımı kaldırıp Summer'a doğru ilerlediğimin farkında değildim.

"Luke, kendine gel." dedi Calum "Ne demeye çalışıyorsun sen?"

"Calum biz bittik. Bu üç yılda biz gerçekten mahvolduk. Ve Mike ondan şarkı alıp sikik albümümüze koydu. Bugün bile burada olacağını biliyordu belki de."

"Evet, çünkü ona ben söyledim." dedi "Aranızda duygusal bir bağım olmayan bir tek o vardı."

"Ah, onunla da mı duygusal bağ kurmak istedin?"

Bu sözümle Summer Calum'u deli kuvvetiyle kenara itip beni yakamdan tutarak kendine yaklaştırdı.

"Bana kız, bana söv ama sakın; sakın, sakın sakın... Seni sevmemişim ve sevmiyormuşum gibi davranma. Acımasız bir pislik gibi durmaya çalışıyorsun." Gerileyip gözlerime baktı "Ama hiç beceremiyorsun."

Summer her an düşecekmiş gibi adımlarla odadan çıktığında öfkeyle Mike'a döndüm.

"Sen bir orospu çocuğusun."

"Hiçbir şey yapmadım." dedi Mike.

"Tanrım, onunla görüşüyordun!" dedi Calum "En azından bize nasıl olduğunu haber verebilirdin. Ne kadar endişelendiğimden haberin var mı? O kendine bakamayacak kadar saf bir kızdı Mike. Scott'ın onu görüp görmediğini bile bilmiyordum!"

"Size söylemem gereken bir şey olsaydı söyleyeceğimi biliyorsunuz." dedi "Ama bana arada sırada yazdı. Sizden haber almak için. Ben de öyle konuştum."

20 Days, Maybe // Luke HemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin