Day 162 Part I: i got this right

170 16 9
                                    

Kafamı klozetten kaldırıp sifonu çektiğimde bayılmak üzereydim. Hala kusuyordum ve kesinlikle doktora gidecektim.

Havalar da biraz soğumaya başladığı için Nicole'e sezdirmeden kot ceketimi alıp evden çıktım. Luke ve Calum bugün erkenden çıkmaları gerektiğini söylemişti, belki giderken beni de hastaneye bırakırlardı.

Kapıyı çalıp Luke'un her zamankinden farklı sırıtmasıyla karşılaşınca kaşlarımı çatarak içeriye girdim.

"Yavaş ol Luke, enerjin beni çarptı." dedim "Neyin var?"

"Ah, bugün biraz iyi hissediyorum." dedi Luke "Yerimde duramıyorum gibi."

"Fark ettim." dedim "Ee, hani kahvaltı?"

"Bayan Mide Bulantısı nereye gitti?"

"Hala orada ama Bayan Obur daha baskın." dedim "Bu sabah da litrelerce kustum."

"Dok-"

"Giderken beni de doktora bırakacağınızı düşünüyordum." dedim en tatlı sırıtmamı yaparak "Lütfen?"

"Pekala." dedi "O zaman italyan ekmekli kahvaltımıza hoşgeldiniz Bayan Hasta."

"Tanrım, iyi misiniz? Noldu Cal, yoksa Beth denen kızla mı yakınlaşıyorsun?"

"Ah, Beth benim varlığımın farkında bile değil."

"Nasıl?"

"Beni görmedi bile."

"Vaz mı geçtin?"

Tavadan bir göz yumurta alıp hepsini ağzına atarken kafasını onaylarcasına salladı.

"Hani evleniyordun?"

"Başka bir Bethany bulurum." dedi "Michael'ın bile sevgilisi olduğuna göre, ben de bulabilirim."

"Ashley çok tatlı bir kız."

"Evet ama kız Amerika'ya gitmek istiyor."

"Ah, Beth'in de Amerika'ya gitmek istediğini duymuştum. Tıp mı ne okuyacakmış."

"Bu neden bir sorun olsun ki?"

"Uzak ilişki her zaman zordur, bebeğim." dedi Luke "Seni her gün göremediğimi düşünemiyorum bile."

"Çocukluk arkadaşlarını böyle görmek insanın midesini bulandırıyor çocuklar." dedi Calum "Şuna bir son verin."

Kıkırdayıp ekmekten ağzıma attım.

"Ashley'i sevdim. İdealleri olan kadınlara bayılırım."

"Sen neden okula gitmiyorsun ki?"

"Kredilerim yetiyor, sadece bir sınava gireceğim ve evde de tez yazıyorum."

"Ne tezi?"

"Yeni bir psikolojik test yaratmayı düşünüyorum. Karma bir şey olacak, profesör bayıldı."

"Ah, çok sevindim." dedi Luke "Gram bir şey anlamasam da."

"Ben biraz anladım." dedi Calum. "Summer bilim adamı olmuş."

"Böylesine zeki insanlarla birlikte olduğum için ne kadar şükretsem az."

"Biz de seni seviyoruz Summer."

Hastanede beklemek kadar sıkıcı bir şey varsa o da kalabalık bir hastanede beklemekti.

Tahlil için kan vermiştim ve sonuçlar için hala bekliyordum. Sonunda doktor yanına çağırdığında rahat bir nefes verip içeriye girdim.

"Merhaba Summer." dedi "Şöyle bir oturmak ister misin? Seni muayene etmek istiyorum."

"Ah, aslında-"

20 Days, Maybe // Luke HemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin