"Bebeğim, sadece kendini vermeni istiyorum. Adımları biliyorsun, kalas gibi durma." etrafımızdakilerin duymaması için kulağına fısıldadım "Seks yaparmışız gibi düşün."
"Ama yapmıyoruz."
"Böyle dans etmenden daha çok beni hiçbir şey tahrik etmez."
Luke'un gözleri parlayınca yeniden dans etmeye koyulduk. Çocuklar kaseti başa sarmışlardı. Şarkıda dördüne de yer vardı ve kesinlikle mükemmel söylemişlerdi.
Klip için iki tane tatlı dansçı bulmamızda ısrar etsem de paramız olmadığı için ve yapımcı bana aşık olduğu için ikimizin dans etmesi gerekiyordu. Ayrıca Ashton haytında bu klipte benim oynamamdan çok bir şey istememişti büyük ihtimalle.
Provayı bitirdiğimizde ikimiz de yere oturduk ve derin bir nefes aldık.
"Yoruldum."
"Ben de."
"Birkaç gün sonra göndeririz heralde, değil mi?"
"Evet ama bence çekelim bugünden. Uzatmaya gerek yok ki."
"Haklısın tatlım." dedi "Ama çok gerginim. Güzel olmuyor."
"Oluyor." dedim gözlerimi devirip "Daha esnek ol sadece. Doğaçlama da yap, ben sana ayak uydururum. Gerçekten sevişiyormuşuz gibi düşün. Şaka yapmıyorum."
Bu söylediğime gülüp ayağa kalktı.
"Michael!" diye bağırdı "Kamerayı getir de çekelim."
"Üstümü değiştireyim." dedim "Sen de değiştir."
"Duşa mı yoksa?" dedi muzipçe sırıtarak "Elbette."
O bana yaklaşırken kendimi geriye atıp gülümsedim.
"Ayrı ayrı."
"Beni buna asla ikna edemezsin." dedi "Burayı boşuna kiralamadık. Her yerinde sevişeceğiz."
Yaklaşıp dudaklarıma kısa ama etkili bir öpücük kondurdu.
"Buranın her köşesinde, zevkten bayıldığını görmeden buradan ayrılmayacağım."
Uzun bir sürenin sonunda çocukların karşısında sırıtarak duruyordum.
"Tanrım." dedi Calum "Gerçekten her an sevişmek zorunda mısınız?"
"Be-ben, yani biz-"
"Unut gitsin." dedi Calum mutsuzca "Şunu çekelim de evinizde sevişin. Seviştiğiniz yerlere ayak basıyor olabilirim."
"Tam üstünde duruyorsunuz dostum." dedi Luke gülüp.
Hepsi bir adım gerilediğinde ben de güldüm ve ellerimi çırptım.
"Hadi! Çabucak çekelim ve bitsin artık."
"Ben de Mike'la dans edebilir miyim?" dedi Calum "Siz yeterince ateşli olamazsınız diye söylüyorum."
Gözlerimi devirip Luke'un karşısındaki yerimi aldım.
"Tek seferde yapacağız."
"Hızlıca."
"Hızlı olmasına gerek yok."
"Elbette var."
"Neden?"
"Yeniden sevişmek için sabırsızlanıyorum."
Yüzümü buruşturup uzaklaştım ve dudaklarımı oynattım.
"İğrençsin."
Ama yine de, sevişmiştik işte.
Sonunda yatağa huzurlu bir şekilde sırtımın değdiği için şanslı hissediyordum. Uyku göz kapaklarımı okşarken bir anda gelen mide bulantısıyla doğruldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
20 Days, Maybe // Luke Hemmings
Fanfiction"Peki." dedi alnını benimkine dayayıp "Sana sahip olduğum tüm sevgiyi verebileceğimi söylesem, üzülmeyi bırakır mıydın? Seni dünyanın en mutlu kızı yapacağım derken dalga geçmiyordum Summer. Çünkü sen beni dünyanın en mutlu erkeği yaptın." "Beni sev...