Day 1: some things are meant to be secret

706 31 30
                                    

Calum'un kafasına elimdeki karton poşeti geçirip bağırdım.

"Hayır dedim Calum!"

O arkamdan koşarken buna daha fazla dayanamayıp ona yüzümü döndüm.

"Bunu yapacak gücüm yok benim."

"Hayır bebeğim, tabii ki de var."

"Iy, bana bir daha bebeğim deme. Şu, yattığın kızlara söylediğin şeyi."

"Bunu nereden biliyorsun?"

"Karşı komşumsun ve kızları düzerken fazla bağırdığını unutup camını açık bırakıyorsun."

"Ah ben de bir anda-"

"Hayır biz sevişmedik."

Yüzünü ekşitti "Çünkü bu iğrenç olurdu."

"Tüh, her gece bunun hayalini kuruyordum oysaki."

"Pekala Summer, bu kadar gevezeklik yeter. Nolur, benimle gel."

"Senin o aptal grup arkadaşlarını siklemiyorum Calum."

"Ama bu özel, ve hiçbirimiz ne bok yiyeceğimizi bilmiyoruz. Nolur, sadece iki hafta."

"Daha demin bir hafta demiştin!"

"Sonradan bir hafta bana da az geldi."

Gözlerimi devirdim.

Oysaki güne çok güzel başlamıştım. Güzel bir salı günüydü ve yaz tatiline yeni girmiştik. Sidney'in sıcağında dışarı çıkıp gördüğüm ilk plaja yuvarlanarak inmeyi düşünüyordum.

Ama gelin görün ki bunu istemeyen bir arkadaşım vardı.

"Canım, biliyorum ailevi mevzulardan tiksiniyorsun. Ama belki onu açmak senin de içindekileri biraz olsun dindirir."

Bir an gözlerimle bedenini delip yakasına yapıştım.

"Benim içimde dinecek bir şey yok Thomas."

"Ah, şiddetinden bahsetmiştim."

Onu bırakıp kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Tanrım Summer! Normalde şirin ve sevecen bir insansın sen."

"Sadece 20 gün." dediğimde beni sıkıca sardı.

"Dayanamayacağını biliyordum büyükanne. Hadi atla da gidelim."

"Nereye?"

"Luke'a."

Gözlerimi devirip ona beklemesini işaret ettim.

"Nicole, ben çıkıyorum!"

"Tamam tatlım, kiminlesin?"

"Calum, asla yeni bir arkadaşım olmayacak Nicole."

"Aslında, senin başka bir arkadaşın yok tatlım." dedi çamaşır sepetiyle yanıma gelip. Benim ve Calum'un kafasını öpüp devam etti "Ben bodrumdayım, yemeğe geleceksen mesaj at!"

"Pekala." dedim "Pijamamı değiştirip geleceğim. Beş dakika bekle."

"Şu garip şekerlemelerinden var mı?"

"Evet, mutfaktaki kırmızı kavanozda."

Odama çıkıp her zaman giydiğim yeşil elbisemi üstüme taktım ve pijamalarımı yatağımın altına tepiştirdim.

Aynada saçlarımı salarken derin bir nefes aldım.

"Bunu yapabilirsin." dedim "Birinin acısına ortak olacak kadar büyüdün. Büyüdün. Büyüdün..."

20 Days, Maybe // Luke HemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin