Day 7 Part II: if these walls could talk

296 18 14
                                    

Birsürü yazım yanlışım olmuş, özür dileyerek düzeltmemi kabul etmenizi umuyorum efenimm<3

"Bu şeyi sürebildiğinden emin misin?"

"Hayır ikimizi de öldüreceğim. Plan bu. Cehenneme gidiyoruz."

"Belki sen cennete gidersin."

Gözlerimi devirip kaskı taktım.

"Bana dayanma yeter"

"Söz veremem." dedi büyük bir ciddiyetle.

Ve ben de gaza bastım.

Belime sıkıca sarıldı ve küfretti.

"Senin 12 yaşında falan olman gerekmiyor mu anasını satayım?"

"Kes sesini." dedim "Keyfini çıkart işte."

"Yol çok uzun mu?"

"Hayır."

"Tanrım, açık havayı hiç özlememişim."

"O da seni hiç özlememiş." dedim "Yağmur yağacağa benziyor."

Şansıma sıçayım...

"O zaman eve dönelim. Hadi."

"Tek kelime daha etme."

Ve o da etmedi.

Büyük ihtimalle nereye gittiğimizi anlamıştı.

Tanrım, umarım inince beni dayak manyağı yapmazdı.

Motoru durdurup yavaşça indim ve inmesine yardım ettim.

"Sen ciddi olamazsın." dedi

"Söz vermiştim. Sonra biliyorsun, burnum izin vermedi."

"Ben, bunu öylesine söylemiştim."

"Ben öylesine söylememiştim." dedim.

Ailesinin arandığı yerdeydik. Arama çalışmalarına katılmayı gerçekten çok istiyordum. Bunun Luke'a ilaç gibi geleceğinden emindim.

"Şimdi ben kıyafetleri giyip geliyorum. Dün kaydımı yaptırmıştım. Hemen şurada beni bekleyebilirsin. Sana yaklaşmamalarını ve seni yaklaştırmamalarını söyledim."

Hiçbir şey söylemeden önümüzdeki kocaman suya bakmaya devam etti. Ben de ona biraz vakit vermek amacıyla bana verdikleri kıyafetleri giymek için kabine girdim. Elbisemi de çantama koyup dışarı çıktım.

"İyi bir yüzücü müsün?"

"Kendime güveniyorum. Yıllarca dalış da yaptım."

"Pekala." dedi gözlerini sudan ayırıp bana döndürerek "Summer?"

"Efendim?"

"Teşekkür ederim ve özür dilerim. Her şey için."

Elimi tutup gülümsedim.

"Gerek yok. Özür için de teşekkür için de." dedim ve açılan kayıklardan birine binip ona el salladım.

"Lütfen." diye mırıldandim kendime "Tanrım, eğer oradaysan Luke'un acısına yardım etmeme izin ver. Onları bulmama izin ver."

Arabanın düşüşü kamera kayıtlarında vardı ama suda yoktu. Gidebileceğimiz her yere gitmiştik ve 4 saat olmuştu. Yağmur bastırıyordu ve herkes evine gitmeye hazırlanıyordu.

"Devam edemeyiz." dedi uzun çocuk "Sonrası okyanus. Buraya kadar. Gerisi yasak ve tehlikeli."

"Ne, nasıl?"

"Biz sadece gönüllü olarak buradayız. Lisansımız yok."

"Benim var." dedim bir anda.

"Ah, gerçekten mi?"

20 Days, Maybe // Luke HemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin