"Sana inanamıyorum Selda, sana gerçekten inanamıyorum. Sen bunu yapmış olmasın sen bu değilsin. Sen daha fazlasısın... Bir intikam uğruna bunu yapmak... Yok, benim aklım fikrim almıyor sen bir kalıba sokta öyle anlat."
Ne diyebilirim ki haklıydı. Ben bu hataya düşmüş olmazdım. "Tamam, haklısın bende kendime kızıyorum ama elden ne gelir olmuyor işte olmuyor zamanı geriye alamıyorum." Büşra dört dönmekten vazgeçerek yanıma oturdu.
"Sen hâlâ olayın şokundan kurtulamadın galiba... Selda siz o adamla..." Büşra ellerimi bırakıp önüne döndüğünde bende yastığima biraz daha sarıldım. "Ailen öğrenirse ne yapacaksın?"
"Öğrenmeyecek... Ne olursa olsun öğrenmeyeceklee buna izin vermem." Büşra gerçekten dolmuş olmalıydı ki bir kez daha bana kotu bir bakış atmıştı.
"Ben olmasaydım buraya geleceklerdi. Nasıl gelmeyecek olsunlar ki seni arıyoruz adamın biri çıkıp Selda uyuyor diyor. Kimsin diyorum ben Ateş Gündoğdu, beni hatirlamadın mı Okan'ın aradaşim diyor. Selda ben o gun meraktan ölecektim. Okan tutmasa eve baskın yapamaya gelecektim."
"Okan mı? O da mı biliyor?"
"Elbette biliyor onunla beraber sabaha kadar seni bekledik. Keşke bana kötü bakışlar atmana aldırış etmeden seni kolumdan tutuğum gibi zorla eve getirseydim. Ama şuc bende senin intikam sevdandan vazgeçtini sanıp sana alandım."
"Büşra zaten kötüyüm daha fazla üstüme gelme."
"Allah'ım sen bana sabır ver. Kızım nasıl sakin olmamı beklersin. Sen benim ev arkadaşımsın sana ulaşmayınca öldüm öldüm bittim. Şimdide karışima geçmiş ben adamla birlikte oldum ama kafam yerimde değildi diyorsun."
"Yeter Büşra yeter! Aklım başımda olsaydı yapar mıydım? Ölsem de yapmazdım." Ikimiz de ayni anda oflayinca birbirimize baktık sitemlerinde hakli olduğunu bilsem de elimden ne gelirdi. O günden sonra Büşra tavır koysa da ben kendi derdimdeydim.
Ertesi gün Ateş, arayıp halimi hatırıimi sormuş bende iyi olduğumu söyleyerek onu geçiştirmiştim. Birkac günde öyle arayip sormuştu. O gecenin üstünden bir hafta geçmişti ki Ateş terkar görüşmek istedi. Bende bu süre zarfında düşünüp taşınmıştım. Ucunda ölüm dahi olsun ondan intikamı alacaktım. Bu yüzdende teklifini kabul ettim. Beni evine davet ettiğinde tereddüt etsem de özel konuşalım dediği için tamam demiştim. Akşam için hazırlandığimda odadan çıktım.
Kapıya geldiğimde aniden zil çaldı. Kapıyı açtığımdaysa gelen kişi Okan'da başkası değildi. "Hoş geldin Okan..." dediğimde elinde çiçeklerle içeriye girdi.
"Hoş bulduk Selda, bir yere mi gidiyorsun?" Hareketlenmeyle gelen Büşra'ya baktım. Böyle yaparak onu zor durumda bırakıyor gibi görünsemde onların sevgisine inancım tamdı.
"Evet, Okan dışarıya çıkıyorum size iyi eğlenceler..."diyerek kendimi evden dışıraya attim. Taksiye bindiğimde Ateş'in evinin adresini bilmediğimi hatırlayarak ondan adresi atmasını istemiştim. Yaklaşık yirmi dakika sonunda evine geldiğimde içimi yine tedirginlik doldurdu. Ben bu adama nasıl katlanacaktım. Tek dileğim her şeyin bir an önce olup bitmesiydi.
Kapıya geldiğimde derin bir nefes alıp çaldım. Günler sonra onunla ilk kez karşılaşacaktım. Eğer ilk günkü gibi ukala olursa ona nasıl tahammül ederdim hiç bilmiyordum. Kapı açıldığında yüzüme zorla tebessüm kondurdum. "Hoş geldin, içeriye gel." Hiçbir şey söylemeden içeriye girerek etrafıma baktım. Ardımdan kapıyı kapatip elini belime götürmesiyle irkilerek ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬
Teen Fiction# 1 - gençkurgu © © Tüm hakları saklıdır İntikam ateşi yalnızca erkekleri mi yakar? Peki ya bir kadın intakam ateşiyle yanıp tutuşursa neler olur tahmin edebiliyor musunuz? Basit bir kızın çok sıradan hikâyesi. Çünkü o ne çok güzeldi ne çok zek...